Fatma Tuncer

Fatma Tuncer

Hangi insan hak ve özgürlüğünden bahsediyorsunuz?

Hangi insan hak ve özgürlüğünden bahsediyorsunuz?

Mısır halkı son asra damgasını vuran darbe, şiddet ve katliamlarla adını duyuran bir ülke…  Ülkede 1980’li yıllardan beri temel hak ve özgürlükler askıya alınmış, tavrını haktan yana koyanlar olağanüstü hal politikaları ile sindirilmeye çalışılıyor.

Hatırlayacağınız üzere 1981-2011 arasında halka ağır bedeller ödeten Hüsnü Mübarek yönetimi akıllarda yoğun hak ihlallerinin, yoksulluk ve yoksunluğun had safhaya ulaştığı bir dönem olarak kaldı. Fakat Mübarek’in baskıları uzun sürmedi, halkın Tahrir Meydanı ile sembolik hale gelen direnci 2011 tarihinde Hüsnü Mübarek’in görevi bırakması ile sonuç verdi. Özgürlüğe susayan halk Mübarek sonrası ilk defa cumhurbaşkanlarını kendi özgür iradeleri ile seçtiler. Halkın yoğun desteğini alan Muhammed Mursi seçimle göreve gelen ilk Cumhurbaşkanı oldu. Fakat Mursi’nin siyasi ve politik alanda belirlemiş olduğu perspektif karşı cenahta büyük bir rahatsızlık uyandırdı ve ABD, İsrail, Suudi Arabistan kendilerine bir kukla seçerek darbe ile halkın seçtiği cumhurbaşkanını düşürdüler. Kronik hale gelen şiddet ve dayatmaların son bulduğunu düşünen halk, kendilerini yeniden cunta rejiminin kıskacı altında buldu.

ABD, İsrail ve Suudi Arabistan destekli Sisi, İhvan yanlısı sivil gruplara yönelik katliamlar ve yargısız infazlarla halkı baskı altına aldı ve seslerini yükselten fertleri zorbalıkla susturdu.

Mısır belleğimizde hep acı, ağıt ve özgürlük çığlıklarının yükseldiği bir ülke olarak kaldı. Ülkede birçok katliam yapıldı. Cumhuriyet muhafızları katliamı, Manassa Katliamı, Rabia Katliamı, Ramses Meydanı katliamı insanlık tarihine karanlık bir leke olarak geçti. Şu an Mısır zindanlarında birçok kişi haklarında verilen idam kararını sonucunu bekliyor. Onlarca insan da yaşamını yitirdi.

Mısır’da İhvan taraftarları sorgusuz sualsiz gözaltına alınıyor, zindanlara kapatılan masum insanlara ağır işkenceler yapılıyor. Dış odakların temsilciliğini yapan Sisi rejimi, siyasileri, âlimleri, aydınları, hukukçuları, sivil toplum yöneticilerini, akademisyenleri, genç bireyleri,  zindanlara kapatıp ağır suçlarla yargılıyor. Hatırlayacağınız üzere 26 Aralık 2017 tarihinde 15 kişi, 2018’de ise 4 kişi terör saldırıları suçlamasıyla idam edildi. Muhammed Mursi’nin de yer aldığı çok sayıda kişi hakkında ise idamdan söz ediliyor.

KADINLARA YARGISIZ İNFAZ

Yazılı ve görsel medyada kadının hak ve özgürlüklerine vurgu yapılırken, az ötemizde Mısır zindanlarında onlarca kadın idama mahkûm ediliyor. Sisi’nin rejimi, suçları sadece düşüncelerini ifade etme cesareti göstermek olan onlarca kadın ve erkek hukuki bir dayanağı olmayan bir kararla idama mahkûm ediyor. Rejimin hukukuna göre idama mahkûm edilen kadın hamile ise infaz doğumundan iki ay sonra gerçekleşiyor. Haber kaynaklarına göre şu an 529 kişi idamı bekliyor, bunun bir kısmı hamile kadınlardan oluşuyor.

Mısır’da halkın özgür iradesiyle seçtiği cumhurbaşkanı ve dava arkadaşları idamla yargılanıyor.

Peki, nerede İslam İşbirliği Teşkilatı, nerede Arap Birliği İnsan Hakları Komitesi, nerede BM İnsan Hakları Komitesi nerede İslam toplumlarının lider, düşünür, âlim ve aydınları? Onlar kendi aralarında yaşadıkları çıkar çatışmalarından fırsat bulup kendilerine dönmeye bir türlü fırsat bulamıyorlar…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Fatma Tuncer Arşivi