Engin Ardıç

Engin Ardıç

Acınası

Acınası

Cumhuriyet Halk Partisi, "İnternet medyası" ağzıyla söylersek, yaptı gene yapacağını...
Solcu olduğu iddia edilen parti, belediye seçimlerinde ve herhalde daha sonra da "sağın dilini" kullanacakmış!
Bu bizi hiç şaşırtmadı. Belki daha sonra, bu sefer de "solun dilini" kullanmayı denerler. CHP yalpalanmaların şampiyonudur. Başkanları da dünya pişkinlik şampiyonu.
Sağın diliyle AKP seçmeninden oy çalacaklar, fakat bunu HDP seçmenine nasıl anlatacaklar?
Deniz Baykal bu sağa açılımı denemiş, başaramamıştı. Kılıçdaroğlu da denedi, demek ki bir kere daha deneyecek. Eh, sonuç da bellidir.
"Entellektüel, akademik ve elitist bariyerleri aşmak" istiyorlarmış. Nasıl? Bu cümlenin içinde tam dört tane yabancı kelime var. Önce kendi kendilerini aşmaları gerekiyor.
Bir önemli husus daha: CHP, şehirleri "gıdanın ve enerjinin üretilebildiği yerler" haline getirecekmiş!
Şehirleri tarıma mı açacaklar? (Gürsel Tekin üçüncü köprünün "yeşil alan" yapılması için önerge vermişti!)
Arnavutköy'ün çileğini, Langa'nın hıyarını, Kanlıca'nın yoğurdunu, Beykoz'un paçasını mı özlemişler? Neyse ki Yedikule'nin marulunu kurtarmışlardı.
Peki şehir içinde enerji üretimi nasıl olacak? Taksim'e nükleer santral mı yapacaklar? Ama onlar nükleer santrallara da karşılar.
Kurbağalıdere'ye baraj yapacaklar herhalde, ya da Esentepe'ye yeldeğirmenleri...
Bu projeyi hazırlayanlar, Abant kampında bu "sunumu" yapanlar, akademisyenler falan ha... Profesör falan var içlerinde.
Vah vah... Vah vah...
Bir zamanlar birisi de Köykent istiyordu ama onun özürü vardı: Lise mezunuydu.

Gitti bizim ahparik

Tabii ki bize şimdi Aznavour'u yazmak yakışır, ama içinde çokça yabancı isim geçecek, kaç kişi okuyacak?
Şarkıcı niyetine Hande Yener ya da Ebru Gündeş dinleyenler de "ne diyor bu herif yahu" deyip geçecekler...
Amerikan çocukları da onunla ancak "İngilizce söyleyince" ilgilenmişler.
Haklıdırlar. Fransızca bilmeyenler Aznavour'un gerçek tadına varamazlar. Bu nedenle de, anlamayana "Fransa'nın Sinatra'sı öldü" diye anlatılıyor.
Onda hiçbir zaman bir Brel'in, bir Brassens'in, bir Ferre'nin, hatta bir Montand'ın derinliği yoktu (bu cümleyi de ancak Fatih Altaylı anlar), ama çok büyük bir aşk şarkıcısıydı. Geçen yüzyılın Fransız büyüklerinden bir tek o kalmıştı, o da gitti.
Bazı şarkıları "klasik" olmuşlardır ama şimdi buraya isimlerini sıralasam küfür edersiniz.
Bizim gençliğimiz biraz da Aznavour demekti... Toprağı bol olsun...
Kime anlatıyorsun efendi? Biz bu memlekette "Şarl" Aznavour'a "Çarlz" Aznavour diyen televizyon spikeri de gördük.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Engin Ardıç Arşivi