Abdulkadir Özkan

Abdulkadir Özkan

Terör destekçisi ABD ile ortak devriye

Terör destekçisi ABD ile ortak devriye

Fırat’ın doğusundaki terör hedeflerine Türkiye’nin düzenlediği iki operasyonun ardından Münbiç’te ABD ile ortak devriye başladı. Başladı ama ABD verdiği sözü yerine getirmek için uzunca bir süre ayak diredi. Bu arada Münbiç’in teröristlerden temizleneceği sözünü de yerine getirmedi. ABD, Suriye’de işbirliği için Türkiye’yi değil terör örgütlerini tercih etmesi sürüyor. Kısacası, terörle mücadele konusunda ABD’ye güvenmenin mümkün olmadığı bir kez daha görüldü. Böylesine sözünde durmayan, Türkiye’yi sürekli oyalayan ABD ile Münbiç’te ortak devriyenin başlaması Türkiye’nin istekleri doğrultusunda bir sonuç alınmasına katkı verir mi? Bu soruya hemen evet demek mümkün değil. Çünkü ABD Türkiye için güvenilmez bir ülkedir. Güvenilmeyenlerle yola çıkmanın da fazla bir beklentisi olamaz.

ABD’nin bölgemizde PKK, YPG ve DEAŞ ile birlikte olduğu üzerinde fazlaca duracak değilim. Sadece Münbiç konusunda sergilediği ikiyüzlü tavra dikkat çekmek istiyorum. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin terör örgütü PKK/YPG’nin yuvalandığı bölgelere yaptığı bombardımanın ABD’yi rahatsız ettiği yapılan açıklamalardan anlaşılıyor. Geçtiğimiz Pazar günü Zor Mağar bölgesinin vurulmasının ardından, önceki gün de sınır karakolumuza taciz ateşi açan teröristlere karşılık verilmişti. Türkiye’nin bu hamlesine ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Robert Palladino, “Kuzeybatı Suriye’ye yönelik askeri saldırılar, kim tarafından yapılırsa yapılsın, özellikle ABD personeli orada ya da yakınlarındayken bizim için büyük endişe kaynağıdır” diyerek rahatsızlıklarını dile getirdi. Olay sadece ABD’yi rahatsız etmiş değil, bölgedeki teröristleri koruma ve kollama görevini ABD’nin sürdürdüğünü ortaya koyuyor. Bir adım daha atarsak ABD terör örgütlerini korumak için Türkiye’ye karşı tavır koyuyor. Böyle olunca bu terör dostları ile Münbiç’te ortak devriye başlatılmış olmasından Türkiye beklediği sonucu alabilir mi? Yani, terör örgütleri bölgeden atılabilir mi?

Görünen o ki ABD bir tiyatro sergiliyor. Sergilenen oyunun adı da terör örgütlerine ve teröristlere Türkiye’nin zarar vermesini önlemek onların bölgedeki varlıklarını korumak… Çünkü bir yandan PKK/YPG hedeflerinin Türkiye tarafından vurulmasından rahatsızlık duyuyor, bunu dile getiriyorlar. Ardından da, “Türkiye hem NATO üyesi ve DEAŞ karşıtı koalisyonun önemli bir ortağıdır. Müttefiklerimizin sınır güvenliğine bağlıyız” diyerek gönül almaya çalışılıyor. Türkiye’nin sınır güvenliğine bağlı iseler terör örgütlerini niçin hâlâ silahlandırmayı sürdürürler. Yıllarca PKK/YPG terör örgütünün silahlandırılması DEAŞ ile mücadeleye bağlandı. Hâlbuki şu anda Suriye’de bir DEAŞ tehlikesi kalmadı. Böyle olunca artık ABD’nin terör örgütleri ile birlikteliğini DEAŞ ile yürütülen mücadele ile izah mümkün değildir. Eğer aynı şarkı söylenmeye devam ediliyorsa, bu samimiyetsizliğin ifadesidir. Böyle olunca ABD ile birlikte hareket edilerek bölgenin terörden temizleneceğine inanmak ABD-YPG ortak tiyatrosunu ciddiye almak anlamına gelmez mi?

Özellikle PKK/YPG terörist hedeflerinin vurulmasından rahatsızlık duyulması ABD’nin Türkiye’ye verdiği sözden çok teröristlere verdiği koruma sözüne sadık kaldığını gösteriyor. Türkiye ile ABD’nin ortak devriyesinin hedefinin Menbiç merkezinin PKK/YPG unsurlarında temizlenmesini öngördüğü biliniyor. Varılan mutabakata göre bu temizleme işinin 5 Eylül itibariyle tamamlanması gerekiyordu. Ama ABD ısrarlı bir şekilde Türkiye ile varılan mutabakatta ayak sürüdü. Böylece Münbiç merkezinin terör unsurlarından temizlenmesi mümkün olmadı. ABD kendisi bu temizlik için harekete geçmediği gibi Türkiye’nin attığı adımlardan rahatsızlığını dile getiriyor. Mesele bununla da kalmıyor, iki ülke arasında varılan mutabakatta Dışişleri Bakanımız Çavuşoğlu’nun Münbiç merkezinin boşaltılacağı ve bunun için bir tarih verildiğine dikkat çekiyor. Böylesine ABD’nin tavrının teröristlerden yana belirlemiş, verdiği sözü tutmayan bir ülke ile başlatılmış olan ortak devriyenin başlamış olmasının başarı gibi takdim edilmesinin anlamı kalmıyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdulkadir Özkan Arşivi