Abdulkadir Özkan

Abdulkadir Özkan

Meclis’te AK Parti, MHP-HDP ile ortak hareketi

Meclis’te AK Parti, MHP-HDP ile ortak hareketi

Dünkü bir gazetede yer alan haberi aktarmak istiyorum. Yorumumu ondan sonra yapacağım. “İYİ Parti önerisi yine AKP-MHP-HDP’ye takıldı” başlığı altında yer alan haberin konusu özetle şöyleydi:

“İYİ Parti grubu tarafından hiçbir dayanak ve resmi karar bulunmaksızın ‘Türkiye Cumhuriyeti’ ibaresinin bazı kamu kurum ve kuruluşları ile bazı kamu iktisadi teşebbüslerinin adlarından kaldırılmasıyla ilgili verdiği araştırma önergesinin gündeme alınması MHP çekimser, AK Parti ve HDP oylarıyla reddedildi.”

Haberi bir polemik konusu yapmak için üzerinde duruyor değilim. Eğer bir Meclis söz konusu ise, seçmenin oyları ile Meclis’e gelmiş partilerin iradelerini serbestçe ortaya koymaları gerekir. Koymalıdırlar ki, gelecek seçimde seçmen bunu değerlendirsin. Eğer bu olmuyor, bir takım baskılarla bazı partiler serbest iradelerini sergileyemiyorsa o zaman söz konusu rejimin demokratikliği tartışma konusu olur. Bu bakımdan Meclis’te kimin kiminle birlikte hareket etmiş olmalarından çok, özellikle AK Parti ve MHP sözcülerinin ülkenin beka sorunu olduğunu ileri sürerek kendilerinin her türlü birlikteliğini ülkenin beka sorununu gidermekle izah ederken, diğer partileri ülkenin bekasını tehlikeye sokmakla suçluyor olmalarındaki çelişkiye dikkat çekmek istiyorum.

Belli ki, AK Parti ve MHP tabelalardan Türkiye Cumhuriyeti ibaresinin kaldırılmasında bir sakınca görmüyor. Zaten görselerdi özellikle iktidar partisi böyle bir uygulamayı gündeme getirmezdi. Ancak, tabelalardan Türkiye Cumhuriyeti ibaresinin kaldırılmasında sakınca görmeyen diğer parti HDP olunca insanın biraz düşünmesi gerekiyor. Çünkü iktidar ve MHP sözcüleri her konuşmalarında bu partinin Kandil’in sözcüsü olduğunu ifade ediyor, en ağır ithamlarda bulunuyorlar. Ancak, sıra tabelalardan Türkiye Cumhuriyeti sözcüğünün kaldırılmasına gelince aynı çizgide bulunabiliyorlar. Böyle oldular diye elbette AK Parti ve MHP’nin HDP ile ittifak yaptığını söylemek doğru olmaz. Ancak, kendilerinin bir oylama vesilesiyle de olsa HDP ile birlikte hareket etmelerini normal görenlerin her fırsatta bu partiyi suçlamaları, adeta seçimleri bu partiye yönelik kampanyanın ana malzemesi yapmalarının ne kadar tutarlı olduğunu düşünmeleri gerekmez mi? Bırakın bir araya gelmelerini, hiçbir birliktelik sergilemedikleri halde özellikle Saadet Partisi’nin suçlanmasının akıl ile izahı olabilir mi? Genel Seçimleri hatırlarsınız. AK Parti ile MHP ittifak yaptılar. Saadet Partisi de iktidar partisinin kaldırmamakta ısrar ettiği seçim barajını aşabilmek için İYİ parti ve CHP ile ittifak yaptı. Bu olurken HDP ile ittifak ile ilgili bir araya bile gelinmedi. Ancak, CHP’nin HDP ile yaptığı görüşmeler bahane edilerek Saadet Partisi sanki HDP ile ittifak yapmış gibi bir hava estirildi. Ve bunun adına da seçim yarışı denildi.

Tüm bunlar niçin oluyor, niçin bazı partiler kendilerini bu memlekette imtiyazlı görüyor, her yaptıklarını doğru, diğer partilerin her yaptığının yanlış olduğuna karar veriyorlar? Doğrusu bu sorulara vereceğim cevap çok ama daha baştan anlamsız bir propagandaya katkı vermek istemediğim için geçiyorum.

Siyasette seviyenin düşürülmemesi gerekiyor. Yalan ve iftiraya başvurarak belki oy alınabilir ama toplum kesimleri arasında oluşacak dargınlıkların izalesi zor olur. Kaldı ki, ülkemizin öylesine çok problemi var ki, bu problemlerin çözümü için birlikte olmak gerekiyor. Çünkü AK Parti iktidarı bu problemleri çözemedi. Hatta bazı problemler daha ağırlaşıyor. AK parti Meclis’te de olsa birlikte hareket edebilme hakkını kendinde görüyor olabilir ama başka partilere iftira atma alışkanlığını terk etmelerinde ülke için, insanımız için fayda vardır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdulkadir Özkan Arşivi