Zeki Ceyhan

Zeki Ceyhan

AİHM sen kimsin ya!

AİHM sen kimsin ya!

İpin ucu yine kaçtı!

AİHM’nin hapisteki Selahattin Demirtaş hakkında verdiği, “Serbest bırakılmalı” kararı ortalığı allak bullak etmeye yetti de artı bile.

Cumhurbaşkanı Erdoğan bu kararı yorumlarken önce, “Bizi bağlamaz” derken Adalet Bakanı Abdülhamit Gül biraz daha temkinli konuşarak nihai kararı Türk mahkemelerinin vereceğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “Bizi bağlamaz” açıklamasına AİHM’den gelen cevap ise oldukça net ve manidar.

AİHM verilen kararın “bağlayıcı” olduğunu söylemekle yetindi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “Bu karar bizi bağlamaz” şeklindeki sözleri üzerine epey görüş üretildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu görüşünü benimsemeyenler, “Madem kararlar bizi bağlamıyordu bu zamana kadar niye tazminat ödedik” diye sorulmaya başlandı.

 İşin en hızlısı yine yandaş medya çıktı ve AİHM’e, “AİHM sen kimsin ya” diye tanıdık bir üslupla meydan okudu.

 Şimdi AİHM de aynı üslup ve kabalıkla kendilerine, “Siz kimsiniz ya?” diye seslense ne cevap verirler acaba?

 Ne diyecekler, elbette, “Biz iktidardan bir aferin kapabilmek için yarışan yandaş medyayız” demek zorundalar. Evet, yandaş medya her fırsatta Cumhurbaşkanı Erdoğan’a arka çıkmak ve destek vermek için yarışıyor.

Ancak, “Arka çıkayım ve destek vereyim” derken aslında faydalı olmaktan çok zarar veriyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın önce, “Bizi bağlamaz” derken sonra AİHM’e sert eleştirilerde bulunması bile bunların ayılmasına yetmiyor.

Yandaş medya Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın her yaptığını sahiplenme yerine “doğru ve haklı olanları” sahiplenmeli “yanlış olanlara” ise ya karşı çıkmalı ya da en azından sessiz kalmayı tercih etmelidir.

AİHM kararlarını “tanımama” ya da “bizi bağlamaz” gibi karşı çıkmaya ne gerek var?

AİHM kararlarının bağlayıcılığı daha önce kabullenilmiş ve bu yolda bir sürü tazminat ödenmişse yeni karar karşısında “bizi bağlamaz” diye diretmenin bir anlam taşımayacağı aşikâr değil mi? 

Hadi diyelim ki Cumhurbaşkanı Erdoğan bir anlık kızgınlık ile böyle konuşmuş olsun, yandaş medyaya düşen yangına körükle gitmek mi olmalıdır?

Yoksa itidalli bir davranışla olayı değerlendirmek midir?

Devlet adamları beklenmedik gelişmeler karşısında soğukkanlılığı ve itidali elden bırakmamak zorundadırlar.

Yandaş medya da onlara bu konuda yardımcı olmak durumundadır.

Bağırıp çağırarak ya da ulu orta meydan okuyarak bir yerlere varamayacaklarını yandaş medya artık anlamalı. Geçmişte atılmış olan imzaları yok saymak kendilerine hiçbir şey kazandırmaz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Zeki Ceyhan Arşivi