Ergenekon şakaları

Ergenekon şakaları

Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, Eğirdir’deki Dağ Komando Okulu ziyareti sırasında ‘hatıra’ niyetiyle iki boş mermi kovanı olmak isteyen Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek’e takılmış: ‘Aman dikkat et. İyi sakla. Ergenekon’dan içeri girersin.’

Dün Akşam Gazetesi bu haberi ‘Şakayla Çaktı’ manşetiyle verdi.

Haberi yazan arkadaşın savunma muhabiri olduğu dikkate alınırsa, bu haberin ‘asker kaynaklı’ olma ihtimali yüksek gibi gözüküyor.

Muhabir arkadaşımız ‘gazetecilik’ yapmıştır, itirazım yoktur. Gazetecilik açısından keyifli bir haber olduğunu söylemeliyim.

Milliyet’te çalıştığı dönemde bir haberi yüzünden ‘süreli akreditasyon’ problemi yaşayan ve bir süre Genelkurmay’a alınmayan muhabir arkadaşımız, muhtemeldir ki bu haberi yazarken benzer bir durumla karşılaşmamak için dikkatli davranmıştır.

Şu ana kadar da yalanlanmadı.

Demem o ki, habere kaynaklık yapanlar yayınlanmasında mahsur görmediler. Belki ‘yarar’ bile umdular.

Muzaffer Tekin başta olmak üzere birçok Ergenekon sanığının ev ya da ofislerinde bulunan mühimmatla ilgili ‘Hatıra olarak saklıyordum’ savunması üzerinden Başbuğ’un yaptığı espri, o anın doğal akışı içinde gelişmiş olabilir.

Aslında, esprilerden siyasi mesajların çıkarıldığı bir süreçten geçmesek Cem Yılmaz parodilerine konu olabilecek evsafta bir diyalogdan söz edebiliriz.

Aynı şekilde Ergenekon Davası’nın görüldüğü İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Köksal Şengün’ün telefon dinleme iddialarının tartışıldığı bir anda söylediği ‘Hakimin dinlenmediğini kim iddia edebilir ki’ demesinin yankıları hala dinmiş değildir.

Oysa Başkan, o sözü ‘dinlendiği’ kuşkusuyla söylemiş değildi. Atmosferin büyüsüne kapılarak spontane espri yapmıştı.

Nitekim Başkan, daha sonra o sözlere şöyle açıklık getirdi: ‘Yasadışı olarak dinlendiğime ilişkin herhangi bir şey duysam, bunu mahkeme salonunda açıklamam ve hemen ilgili mercilere bildiririm. Benim orada, orada açıklamam, tamamen o andaki konuşmanın karşılığıydı.’

Ama Ergenekon taifesinin alkışlarla koro kurmasını engelleyemedi.

Yine mahkeme başkanının bir sözü üzerinden başka bir Ergenekon Efsanesi yaratılmak istendiğine hep birlikte tanık olduk.

Anka’dan Yasemin Güneri’nin haberine göre; Başkan Şengün, sanık yakınlarının duruşma salonuna alınması sırasında sanıklardan Halil Behiç Gürcihan’a dönerek, ‘Halil Behiç, oğlun burada görüyor musun?’ diye seslendi! Gürcihan da ayağa kalkarak izleyici sıralarında bulunan 18 yaşındaki oğluna bakarak el salladı!

Bu haber ‘Mahkeme başkanından Ergenekon sanığına jest’ olarak servis edildi! Ayrıca o anda duruşma salonunda duygulu anlar yaşandığı ifade edildi!

Bu haberleri okuyunca sanırsınız ki, mahkeme başkanı ile Ergenekon sanıkları arasında duygusal bağ var!

Behiç Gürcihan, 36 yaşında. 18 yaşında oğlunun olması için en geç 15 yaşında evlenmesi gerekiyor. Gürcihan’ın nişanlısı Fatma Sibel Yüksek, görüşlerini dile getirdiği www.acikistihbarat.com sayfasında Anka muhabiriyle dalga geçen bir yazı kaleme aldı ve böyle bir diyalogun olmadığını yazdı.

Ayrıca görüşmeyi izleyen diğer ajans muhabirleri de bu diyalogu doğrulamadı.

Hep birlikte izliyoruz, birileri Ergenekon Davasını sulandırmak için canhıraş gayret sarfediyor. Sulu zeminde Ergenekon sörfüne niyetlenenlerin varlığı bizler için sürpriz değildir. Ancak her sözcüğe siyasi mesajların kodlandığı bu dönemde, sorumluluk sahibi olanların çok daha dikkatli olması gerektiği bilinmelidir.

Aksi halde Ergenekon havuzuna su taşırlar.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi