Feyzullah Birışık

Feyzullah Birışık

Bir İlahın Olmak Zorundadır!

Bir İlahın Olmak Zorundadır!

Değerli kardeşim…

Her konuda zayıf yaratılan, yine her konuda ihtiyaç sahibi olarak yaratılan insanoğlu ister istemez ihtiyacını gidereceğine inandığı varlıklara sırtını dayamak ister… Bu ister fert bazında olsun ister devlet bazında olsun asla değişmez… İnsanın bu özelliğini çok iyi bilen yaratıcı insanların yanlış seçim yapmaması için bakın nasıl uyarıyor;

“Allah’tan başka dostlar edinenler, kendine yuva yapan örümceğe benzerler. Eğer bilseler, evlerin en zayıfı örümcek evidir.”[1]

 

Büyük bir tefsir âlimi olan İmam Taberi bu ayet hakkında şunları söyler:

Allah Teâlâ, kendisini bırakıp putlara tapanları ve onlardan medet umanları, ihtiyaç hissedildiğinde hiçbir fayda görmeme bakı­mından, kendisine yuva yapan örümceğe benzetmektedir. Zira örümcek bütün çabasını harcayarak kendisine barınak yapar ve o barınağın kendisini koruyaca­ğını zanneder. Fakat korunması gerektiği bir anda o barınağın ona hiçbir faydası olmaz. Allah’ı bırakıp başkalarını dost edinenler de tıpkı bu örümcek gibidirler. Darda kaldıklarında bu dostlarının kendilerine yardımcı olacaklarını sanar. Fakat darda kaldıklarında bütün bunların kendilerinden uzaklaştıklarını görür­ler.

Değerli kardeşim…

Madem insan mutlaka güçlü birine sırtını dayamak zorunda, ozaman en güçlüsü varken insan neden başkalarını tercih eder ki?

Allah’u Teâlâ;

Bütün ihtiyaçlarınızı Benden isteyin! Derken,
Sizi her an görür ve işitirim! Derken,
Her şeye gücüm yeter! Derken!
Hayatınızı ben organize ediyorum! Derken!
Kalplerinizden geçenleri biliyorum! Derken!
Hastalandığınızda ben şifa veririm! Derken!
Sizi gökten ve yerden rızıklandırıyorum derken!
Geceyi dinlenmeniz için güneşi sizden uzaklaştırıyorum derken!
Gündüzleri çalışmanız için güneşi iade ediyorum derken,
Denizleri içindekilerle hizmetinize vermişim derken!
Nerede olursanız olun varlığınızdan haberdarım derken!
Benim iznim olmadan yaprak dahi düşmezken!
Sizin bütün ihtiyaçlarınız hep ben karşılarken!

Size ne oluyor da Beni değil de;

Cansız varlıkları ilahınız olarak görüyorsunuz!
Gücü sınırlı olan ve ihtiyaçlarınızı karşılayamayan varlıkları ilahınız olarak görüp onlara el açıyorsunuz!

Yoksa;

Bana güvenmiyor musunuz?
Benim gücüme inanmıyor musunuz?
Sizi görüp işitmediğimi mi zannediyorsunuz?

Subhanallah!

Kıymetli kardeşim…

Vallahi bu satırları yazarken Allah’ın varlığını hissediyorum ve utanıyorum kendimden…

Ne oldu bize?
Neden Allah’ın gücünü göremedik?
Neden Allah’a ilahlığı yakıştıramadık? (Haşa!)
Neden Allah ile beraber ikinci bir ilaha ihtiyaç hissettik?
Allah’ı hangi alanda haşa yetersiz gördük de başka ilahlar arayışına girdik?
Yoksa gayba iman mı etmedik?
Yoksa Allaha olan imanımızda şüphelerimiz mi var?

 

 

[1] Ankebut suresi 41.ayet

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Feyzullah Birışık Arşivi