Bir okuyucu mektubu… Yorumsuz…

Bir okuyucu mektubu… Yorumsuz…

Mardin'den bir mektup. AK Parti, DTP, Saadet Partisi ve Kürt meselesi hakkında. Dipten gelen bir dalgaya işaret ediyor olabilir. Sizinle paylaşayım:

"Öncelikle selamün aleyküm der, en kalbi duygularımla hürmetlerimi sunarım.

AK Parti'ye oy vermiş biri olarak AK Parti'nin ve özellikle Erdoğan'ın son zamanlardaki siyaset dilini ve hatta daha da kötüsü siyasi duruşunu tasvip etmiyorum.

Hatta tasvip etmiyorum lafı yeterince duygularımı ifade etmiyor.

Şöyle diyeyim: Bayağı kızgınım.

Daha önce de AK Parti'ye karşı kızgın olduğum bazı dönemler olmuştu.

Ancak hiç bir zaman bu kadar yoğun ve sert duygular beslediğimi hatırlamıyorum.

Üstelik AK Parti'nin sadece Kürt politikası ile ilgili de değil bu düşüncelerim.

Sanki kapatılmama kararı verildiğinden beri üzerine bir ölü toprağı serpildi.

DTP ile ilgili bir yazıyı zaten siz kaleme aldınız bunun üzerine söz söylemenin nezaketsizlik olacağı hissine kapılıyorum.

İşte böyle bir ortamda Saadet Partisi'nin inisiyatif alma zamanı geldiğini siz de düşünmüyor musunuz?

Hem Saadet Partisi'nin yeni bir açılım getirmesi gerekmiyor mu?

Bu açılım neden ilk olarak Kürt meselesinde olmasın?

İnanın Saadet Partisi'ne çok da yakışacaktır.

Erbakan gibi söylem ve eylem olarak Kürt meselesinde sicili bayağı temiz ve ayrıca Kürtler arasında saygın bir ismin mirasına sahip bir parti neden bunu yapmasın.

Kabul ediyorum, Saadet Partisi'nin güneydoğuda kazanması çok zor.

Ama inanın önemli olan kazanıp kazanmamaları da değil.

Çözüme bir katkı sunacaktır zannımca.

İki taraflı çözümsüzlüğe mahrum bırakılmak istenen Kürtlere bir üçüncü yol olacaktır Saadet Partisi.

Bugün AK Parti sistemi, DTP de PKK'yi temsil ediyor.

Malum, ikisinin de sicili temiz değil.

AK Parti kazanırsa 'bakın politikalarım sonuç verdi, çözümsüzlük siyasetine devam o zaman' diyecek.

DTP kazanırsa 'bakın PKK çözümün tek adresi, şiddete devam o zaman' diyecek.

Saadet Partisi'nin kazanıp kazanmaması önemli değil; yüzde 10 bile alsa bence birçok kişi ne çözümsüzlük ne şiddet siyasetinin işe yaradığını görecek.

Ben umutluyum."

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi