Muhsin Meriç

Muhsin Meriç

Amerikan düşmanlığı

Amerikan düşmanlığı

Davos’ta Başbakan Erdoğan’ın omzuna elini atma cüretinde bulunan, aslen Harputlu, bedbaht David Ignatius’un aynı adlı romanından filme de uyarlanan Yalanlar Üstüne (The Body of Lies), İngiltere doğumlu Amerikalı şair W.H. Auden’in şu sözleriyle başlar: “Ben ve halk biliyoruz/ Tüm öğrencilerin neler öğrendiğini/ Kendisine kötülük yapılanlar /Karşılığında kötülük yaparlar.” Ardından, bir terör örgütünün lideri sözümona ‘şeyh’in görüntüleri ekrana gelir ve tehditler ardı ardına sıralanır: “Müslüman dünyasına karşı Amerikan savaşlarının intikamını alacağız! Her yerde üstlerine gideceğiz! Gelişigüzel bir şekilde Avrupa’ya ve Amerika’ya saldıracağız! Kanımız aktı, şimdi onların kanı akacak!”
Roman ve filmde bir dizi intihar saldırısı planlı bir şekilde işlenir ve ‘İslâmî terör’ün nasıl masum Batıyı tehdit ettiği ve bu tehdit karşısında ABD’nin acziyeti sinsî bir ustalıkla işlenir.
Mevzûmuz başka: İslâm dünyasının çoğunluğunun Amerikan politikalarını haklı olarak onaylamadığı bir vakıa. Ancak ‘kötülüğe kötülükle karşılık vermek’ veya ‘zulme zulümle cevap vermek’ gibi bir anlayış İslâm’ın ruhuna aykırı; bu tür bir yaygın kanaatin İslâm ülkelerinde olduğuna dair bir veri de esasında yok. Bununla birlikte memleketleri işgal edilip, bin bir türlü entrika ile her türlü haktan mahrum bırakılan çaresiz mazlum insanların direniş haklarını, haklı direnişlerini ve eylemlerini ise doğru değerlendirmek gerek.
23 Temmuz’da merkezi ABD’de bulunan Pew Araştırma Kurumu’nun Filistin dâhil 25 ülkeyi kapsayan, Obama yönetimi ve ABD imajı ile ilgili kamuoyu araştırması, yeni yönetimle birlikte olumlu bir değişim olmakla birlikte özellikle Türkiye’de hâlâ Amerikan düşmanlığının ciddi boyutlarda olduğunu gösteriyor. Araştırmaya göre Türkiye’de 2000 yılında % 52 olan ABD desteği 2007’de taban yapmış ve % 9’a gerilemiş. 2009’da ise bu rakam Obama’ya rağmen henüz % 14’lerde. Bunda Afganistan ve Irak’taki durumun payı çok büyük. Ancak Bush yönetimiyle kıyaslandığında, Obama’nın dünyada doğru şeyler yapacağına dair beklenti % 31’lik bir farkla, % 2’den % 33’e fırlamış. Obama’nın Kahire konuşması ise beklenilenin aksine Türkiye’de çok az olumlu bir etki yapmış. Yaygın kanaat, “konuşmalar güzel, cilalı ancak henüz eyleme dönüşen bir anlayış yok!” şeklinde.
Guantanamo’nun kapatılmaması ve Afganistan’a daha fazla asker gönderilmesi ise ABD, İsrail ve Kenya dışında destek bulamayan iki önemli nokta.
“ABD Ortadoğu’da adil olabilecek mi?” sorusuna Türkiye kamuoyunun cevabı % 52 ile “hayır” olmuş; sadece % 19’luk olumlu bir beklenti var. İslâm dünyasından Obama yönetimine en müspet kanaat Endonezya’dan geliyor. Obama’nın çocukluğunu geçirdiği Endonezya’da halkının % 54’ü Obama’nın başarılı ve âdil olacağını düşünüyor.
Akademisyen bir dostum “İstatistikler yalan söylemez ama bütün yalanlar istatistiklerle söylenir” derdi. Pew Reserch Center’in araştırması ise bu ay, iki hafta boyunca nabzını tutmaya çalıştığım Amerikan Müslümanları ve İslâm dünyasının genel kanaatlerine uygun sonuçlar vermesi bakımından dikkate değer.
Peki, tüm bu sonuçlar bize neyi ifade ediyor? Bizim için ABD yönetiminin tavırları ve İslâm dünyasının ABD’ye bakış açısı önemli mi veya niçin bu kadar mühim?
Bugün İslâm Dünyasını ilgilendiren en önemli sorunlar ve bu coğrafyayı ilgilendiren kararların menşei ABD olması hasebiyle elbette ABD siyaseti ve kamuoyunun ABD hakkındaki kanaati bizim için mühim. Daha da mühimi kamuoylarının yanlış yönlendirilip sağlıksız kanaatler sergilemesinin önüne geçilip geçilememesi. Özellikle ABD kamuoyunun güçlü Yahudi lobisi ve medya etkisiyle, çoğunlukla, sağlıksız kararlar vermesi bir buçuk milyar Müslümanın dünyasını olumsuz anlamda belirliyor. Bush döneminde yaşanan sekiz senelik cinnet bunun en açık delili.
Sonuç olarak, gerek Müslüman kamuoyunu gerekse Batı kamuoylarını doğru bilgilendirmek ve İslâm’ın ‘kötülüğe kötülükle cevap veren bir kültür’ olmadığını, ancak fırtınaları da hep rüzgârların beslediği hakikatinin şuurunda olduğumuzu en uygun lisanlarla anlatabilmenin yollarını bir an evvel bulmak gerek. Yoksa küresel ve ulusal cinnet fırtınasını geri getirmek için alesta duran Neo-Conlar ve Ergenekonlara fırsat verilmiş olacak.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Muhsin Meriç Arşivi