Muhsin Meriç

Muhsin Meriç

"İsrail’in işgali altındaki bölge"de tehlikeli oyun!

"İsrail’in işgali altındaki bölge"de tehlikeli oyun!

ABD ve İsveç gibi iki ‘müteffik’ ülkede bir hafta arayla ‘bir oy farkla’ ‘soykırım’ tasarıları kabul edildi. Bu durum Türkiye’yi uluslararası sahada zora sokabilir ve son dönem dış politika tırmanışını sekteye uğratabilir. 2015’e beş kala sayısı 20’ye ulaşan soykırımı tanıyan ülkeler ABD’den de cesaret alarak artmaya başladı. Bu gelişmeler, ABD’de etkili olan Yahudi lobisini, Ermeni lobisini ve esamisi okunmayan Türk lobisini hatıra getirdi. Son hadise hakkında hayli kalem eskitiliyor, biz, esas aktör olan ‘lobi’ye temas edelim istedik bugün…
Amerikan siyasi sisteminin oluşumunda yasama–yürütme-yargı zincirinden sonra dördüncü halkayı oluşturan düşünce kuruluşlarının Amerika’daki sayıları günümüzde bin beş yüzün üzerinde. Bu düşünce kuruluşları temelde, yönetimi etkileme, kongreyi etkileme, medyayı manüple etme amacıyla ve finansman silahı ile hareket ederler. Ortadoğu politikalarının arkasında çoğunlukla düşünce kuruluşlarının rapor ve teklifleri vardır.
ABD’deki düşünce kuruluşu ve lobilerin en güçlüsü ve yönetimler üzerinde en çok etkisi bulunan ise malum, İsrail lobisi. Konuyla ilgili en geniş ve en yeni çalışmayı yapan John Mearsheimer ve Stephen Walt, bu lobiyi kısaca şöyle tarif ediyorlar: “Lobi, Amerikan dış politikasını İsrail yanlısı bir yöne çekmeye çalışan bireyler ve teşkilatlardan oluşan gevşek bir koalisyondur.” Yazarlara göre ‘Lobi’, tek bir merkezden yönetilen, tek ve birleşik bir organizasyon değil. Açıktan faaliyetlerini sürdüren bu birey ve teşkilatlar zaman zaman birbirleriyle de ters düşebiliyorlar. Ortak yönleri ABD yönetimlerinin İsrail’i 51. Eyalet gibi kabul etmesini temin etmek. Lobinin etkisi üyelerinin sosyal ve ekonomik statüsünün yüksekliğinden ve iyi örgütlenerek ABD sistemini iyi kullanmalarından ileri geliyor. Diğer lobiler İsrail Lobisi’ne göre kıyaslanamayacak kadar zayıf ve örgütsüz. Bunun için Başkan Truman’ın “Bütün siyasi tecrübemde bir Arap reyinin seçim sonucunu belirlediğini hiç hatırlamıyorum” dediği söylenir. Türk reyinin lafı bile olmaz!
Profesör Stephen Walt’a göre, bu grupların başta geleni, Amerikan İsrail Halkla İlişkiler Komitesi ya da kısa adıyla, AIPAC. “AIPAC’in amacı, Amerika’nın İsrail’e olan desteğinin her zaman devam etmesini sağlamak. İsrail ne şekilde davranırsa davransın, Amerikan desteğinin ve her yıl milyarlarca Doları bulan yardımın devam etmesini garanti altına almak için çalışıyorlar. Bunu yaparken, İsrail’i destekleyen Kongre adaylarına maddi destek sağlamak ve bu açıdan güvenilir bulmadıkları Kongre üyelerine ise para verilmesini önlemek gibi yöntemlere başvuruyorlar. Bu işi olağanüstü derecede başarıyla yapıyorlar. Paraları var, iyi örgütlenmiş durumdalar ve hiçbir şeye aldırmadan hareket ediyorlar.”
“Walt ve Mearsheimer'in de belirttiği gibi ABD'de İsrail lobisi son derece güçlü. Bu lobinin en önemli unsurlarından olan Amerikan İsrail Kamu İlişkileri Komitesi (AIPAC) yıllık 33 milyon doların üzerinde bir bütçeye sahip, 100 bin üyeli devasa bir örgüttür. Günümüzde AIPAC ve benzerleri sayesinde İsrail karşıtı bütün görüşler antisemitizm olarak görülmekte. ABD Kongresi için sıklıkla ‘İsrail'in işgali altındaki bölge’ benzetmesi kullanılması boşuna değildir. Yahudilerin Kaliforniya ve New York gibi iki önemli bölgede büyük ağırlığa sahip oldukları da doğrudur. Hükmettiği mali kaynaklar hatırlandığında İsrail lobisinin seçmen sayısından öte bir güce sahip olduğu daha iyi görülecektir.”
Son on yılda Ortadoğu’da meydana gelen olaylar ve üretilen politikalar incelendiğinde hemen hepsinde İsrail Lobisinin etkisi ve yönlendirmesi tespit edilebilir. Lobinin etkisiyle ABD, Irak’ta bir bataklığa saplanırken, Suriye ve İran’a karşı değişken ve başarısız politikalar uyguladı. Yine Lobi’nin etkisiyle ABD, İsrail’in Lübnan’a karşı saldırılarını destekledi. İsrail Lobisi ABD’nin bölgeye yönelik muhtemel alternatif politikalarını bloke etmekle hem bölge barışına hem ABD’nin imajına zarar veriyor aslında.
“Tüm bunların son günlerin konusu sözde Ermeni soykırımı tasarıları ile ne ilgisi var?” demeyin lütfen! Bölgesel ve küresel bir güç olmak yolunda hızla ilerleyen, dış siyaseti ile İsrail aleyhine bölgede güçlenen Türkiye’nin önünü kesmek için kullanılabilecek birkaç araçtan birisi bu soykırım meselesi.
Bu oyuncağı, cesaretle ve ferasetle hareket ederek zamanın yaramaz düzenbazlarının elinden alma vakti gelmeli artık!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Muhsin Meriç Arşivi