Seyit Mehmet Şen

Seyit Mehmet Şen

Kürtlerin insani hakları

Kürtlerin insani hakları

Her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının kendi ana dilinde eğitim hizmeti üretme hakkı vardır...
Öyleyse bu konudaki problem nedir?
Problem bu hizmetin devlet tarafından üretilmesiyle ilgilidir... Bilindiği gibi her devletin resmi bir dili vardır ve kendisine gerekli olan insanları öncelikle ve özellikle bu dille eğitir...
Bir ülkede ya da bir devlette öncelikle resmi, daha sonra da eğitim dili olarak kullanılan bu dil acaba kimin ya da kimlerin dilidir?
Sorunun cevabı gayet açıktır:
Elbet kurucu iradenin dili...
Sanırım bu ülkede kurucu iradenin dilinin Türkçe olduğunu bilmeyen yoktur...
Ve bu ülkenin kurucu iradesi geçmişten günümüze eğitim dili olarak kullandığı Türkçe’yi bir taraftan geliştirmeye çalışırken, bu arada konjonktüre bağlı olarak, diğer birçok dilin de eğitimde önemli ölçüde yer alması konusunda gayret sarf etmiştir.
Bu Selçuklu’da ve Osmanlı’da Arapça ve Farsça; Osmanlı’nın son zamanlarında ve Cumhuriyetin ilk yıllarında Fransızca; daha sonra Fransızca ile birlikte Almanca ve İngilizce olmuştur. Gelecekde de bu dillere belki Rusça’nın ve mutlaka Çince’nin eklenmesi ihtimal dahilindedir.
Eğer İspanyolca ve Portekizce konuşan ülkeler bilimsel alanda gerekli performansı gösterirlerse, belki bu iki dil de yaygın bir şekilde eğitim dili olarak gündemimize girebilir.
Bunları daha da çoğaltabiliriz...
Bugün genelde ve özellikle akademik eğitimde Almanca’nın ve Fransızca’nın yüzüne bakan yok gibidir...
Neden?
Çünkü özellikle akademik eğitimde yüzüne bakılmayan bu iki dille yazılmış yeterli kaynak bulmak zordur da ondan...
Oysa İngilizce ile her konuda yazılmış alabildiğine bol kaynak bulmak mümkündür.
Neden?
Çünkü üretimi İngilizce konuşanlar ve yazanlar yapıyorlar da o yüzden...
Amerikalılar, Kanadalılar, İngilizler, Hindistanlılar, Pakistanlılar ve diğerleri...
Ve ana dilleri İngilizce olmayanlar bile bilimsel üretimlerini bütün dünyaya İngilizce olarak sunmayı tercih ediyorlar...
Neden?
İngilizce bütün dünyada ortak dil haline geldi de ondan...
Hepimizin bildiği çok acı bir gerçek ise, halkı Müslüman olan ülke insanlarının bile birbirleriyle olan iletişimlerini İngiliz diliyle sağlamaları...
Ben Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan bir Türk olarak bundan hoşnut muyum sanıyorsunuz?
Elbette hoşnut değilim...
Ne var ki bir şeyden hoşnut olmayışımız günlük hayatımızda her gün karşılaştığımız realiteleri değiştirmek için yeterli olmuyor ki...
Çünkü hayat sürekli bir şekilde realiteler üzerinde kurulu olarak hükmünü icra ediyor da ondan...
Hayatın üzerine kurulu olduğu realite ise, körün gözüne parmak misali gayet açıktır ki, o da şudur:
Belki de insanlık tarihinde lügati ilk yazılan bir dili konuşmamıza rağmen, özellikle son iki asırda o dille yazılmış ya da o dili konuşanlar tarafında üretilmiş evrensel bir değerin altında imzamızın bulunmaması...
Evet, işte bu realite bizi milletçe, daha dün denecek kadar yakın bir zaman diliminde ortaya çıkmış bir dilin ve o dili konuşanların etkisi altına sokuyor...
Çünkü sevsek de sevmesek de, hoşlansak da hoşlanmasak da o dili konuşanlar üretiyorlar da ondan...
Bütün bunlardan sonra, buraya kadar yazdıklarımın Kürtçe ile eğitim konusuyla ne alakası var mı diyorsunuz?
Öyleyse buraya kadar yazdıklarımı iki cümle ile özetliyeyim:
Dünya literatürüne herhangi bir katkısı olsa da olmasa da, her etnik grup ve hatta her insan gerek ana dilinde, gerekse sevdiği herhangi bir dilde eğitim hizmeti üretmek, o dili yaşatmak ve geliştirmek için çaba göstermek hakkına sahiptir...
Bununla ilgili dil kursları açar, enstitüler kurar ve ana okulundan üniversitesine kadar eğitim kurumları oluşturur...
Fakat bir ülkenin kurucu iradesinin ortak aklı, insanının yetişeceğine inanmadığı bir dille eğitim vermez...
Fakat hangi dille olursa olsun verilecek bir eğitimi de kesinlikle engellemez...
Ve engellememelidir...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Seyit Mehmet Şen Arşivi