Muhsin Meriç

Muhsin Meriç

Kalkış için yerlerinize!

Kalkış için yerlerinize!

Havalimanlarındaki organizasyon dehası ince intizam ve uçaklardaki dakik sistem hep hayranlık uyandırmıştır bende. Kılı kırk yaran tedbirler de hem emniyet hem tedirginlik verir. Bir yığın hazırlık ve kontrolün ardından duyulan “Kalkış için yerlerinize!” anonsu, sefer selameti için çalışma halindeki ‘kabin ekibi’ne hitaben yapılan ‘uçuş’un başlangıç habercisidir.  Ekibin bir asker disipliniyle doğru yerlere geçip kendilerini emniyete almalarından başka yaptıkları bir şey yoktur başta. Ama bu anonsa kadar olduğu gibi uçak kalktıktan sonra, inene kadar hummalı bir faaliyet başlar onlar için…

TÜRKİYE UÇAĞI

Dikkat ediyor musunuz, 2002’den beri ‘Türkiye Uçağı’nın pilot ve yardımcıları kabin ekibini, kabin ekibi de yolcuları yerlerine oturtmakla meşgul.
Çünkü uçağın kalkmaması için her an her türlü sabotajı yapmaya hazır yolcular olduğu gibi, ‘kokpit’e kadar erişim iznine sahip, gerçekte ‘koruma-kollama’ vazifesinde olan ama neyi koruyup kollayacağını karıştıran kimi memurlar da “Nasıl ederiz de kalkışı geciktiririz” hesabını yapıyorlardı yakın vakte kadar.
Hatta bir kısım bedbahtlar, “Madem kalkacak, bari bizim istediğimiz yöne gitsin!” zihniyetiyle ‘rota’yı manipüle etmeye bile çalışıyorlar bugün. Hava tahmin raporları, kuleden uçağa bilgi akışı, yakıt temini ve daha birçok noktaya çöreklenmiş ‘otantik bozguncular’ uçağın kalkmaması için türlü türlü senaryoları birbiri peşi sıra sahneye koyuyorlar, raporlarla oynayıp karar vericileri hataya sevk ediyorlar.
Zaman zaman isyan çıkarıyorlar, taşkınlık yapıp anarşi değirmenine su taşıyorlar, ‘algı’yı yönetmek için felaket ve korku dolu yayınlar yapıyorlar… Hatta dışarıdan uçakla kurdukları irtibatlarla fitne ve ayrılıkların derinleşmesi için bin türlü tezviratı yolculara fısıldıyorlar.

ASAYİŞ GİTTİKÇE BERKEMAL OLUYOR!

Uçak teşbihinden yola çıkarak memleket ahvalini derinlemesine ve uzun uzadıya yorumlamak mümkün. Etrafa ve olan bitene dikkatle bakılırsa hemen her yerde haylaz yolcuların hatta bu bozgunculuktan etkilenmiş ama bir şekilde pilotaj ekibine dâhil olmuş benzer tıynette insanların var olduğunu fark etmemek mümkün değil.
Tüm bunlara rağmen, Türkiye Uçağı’nın kalkışına verilmek istenilen zararlar telafi edilebilir boyutlara indirildiğinde, “Kalkış için yerlerinize!” anonsunu duyabileceğiz ancak.
Bazı istatistik raporlarından yola çıkarak “10 yıldır uçuyoruz zaten!” diyenlere bakmayın; onlar uçağa biner binmez uyuyakalan kardeşlerimiz! Kolay değil; on yılların tahrip ettiği devasa bir uçaktan bahsediyoruz. Kokpitin yenilenmesinin her şeyi çözmediğini son on yılda çok iyi anladık. Hâlâ anlamayan varsa iki gününü ayırıp Hasdal ve Silivri’yi ziyaret etsin yeter!
Çözüm süreci uçağın kalkışı için gerekli olan asayişin berkemal olmasına giden yolda atılan hayati bir adım. Bu adımın sıhhat ve selameti civarımızdaki inkılâpları, bilhassa Suriye İnkılâbı’nı tamamlayacak olması sebebiyle de çok ama çok önemli. Bölgesel okumayı doğru yapamazsak uçağın kalkmasıyla inmesi bir olacak zira.
Tüm bunları doğru yapmasını beklediğimiz kokpit ekibi, şayet yolcuları ve kabin ekibini sorguladıkları kadar kendilerini de sorgulamazlarsa kalkış gecikebilir!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Muhsin Meriç Arşivi