Muhsin Meriç

Muhsin Meriç

Kahire’deki cunta, Şam’daki sulta...

Kahire’deki cunta, Şam’daki sulta...

Mısır’da Minya Ceza Mahkemesi 24 Mart’ta 397’si firarî 545 sanık hakkındaki hükmünü dakikada 26 kişiye idam kararı vererek gerçekleştirdi. Bir tek duruşmada 528 kişi hakkında idam kararı verilen bu tarihi rekora ve hukuk skandalına “Mahkeme eliyle katliam!” başlığı altında buradan dikkat çekmiş, Uluslararası Rabia Platformu’nun karardan bir gün sonra yaptığı açıklamayı da nakletmiştim. (26 Mart) Mısır cuntasının ve Şam sultasının da dikkatle takip ettiği Türkiye’deki yerel seçimler biter bitmez normalleşme eğilimine giren iç kamuoyu çok şükür Mısır’daki idam kararlarını gündemine aldı.

Bu durum, bizim için ve Mısırlılar için sevindirici olduğu kadar Sisi ve darbeciler için de bir o kadar ürkütücü. Darbe yönetimi uluslararası baskıdan çok çekiniyor. Elindeki en güçlü silah korkutma olduğu için kendisi de en ufak bir muhalefetten korkuyor aslında. Ama özellikle Batı ülkeleri ve bazı Arap ülkeleri darbeye darbe demedikleri gibi cuntanın yaptıklarına da sessiz kaldığı için darbeciler cesaret buluyor. Bu şeytani sessizlikten ve duyarsızlıktan besleniyor. Bu skandal ve vahşice kararın uygulanmaması için sivil toplum kuruluşları tarafından uluslararası kamuoyunun Mısır’daki gelişmelere duyarlılığını artıracak eylemler planlanmalı.

Bu eylemlerin ve açıklamaların sürekli olması halinde çok faydası var. Darbeciler sokak gösterilerini ve küresel protestoları her türlü tedbire başvurdukları halde engelleyemediler.

Darbe yönetimi aldığı küresel ve bölgesel destekle istediklerini pervasızca uyguladı bugüne kadar. Ama sözgelimi Türkiye’de bir belediyenin bir parka Rabia veya Esma ismi vermesinden de rahatsız olduğunu defalarca belli etti. Bugünlerde tüm dünyada düzenlenecek etkinliklerle hem kısa vadede Mısır’daki cuntanın meşruiyet özlemi sonuçsuz bırakılmış, Mısırlıların hürriyet ve adalet rüyalarına destek verilmiş olunacak. Her gün yapılacak etkinlikler bölgesel ve küresel karar alma mekanizmalarına Mısır’daki suçları hatırlatılacak ve ortak oldukları cinayetleri yüzlerine vurulmuş olunacak. Bu eylemlerle orta ve uzun vadede bölgede değiştirilmek istenen asker-sivil dengesinin sivillerden yana ağırlık kazanmasına katkıda bulunulmuş olacak. Aslında sadece Mısır’ın değil tüm bölgenin hayali 14 Ağustos Rabia Katliamı’nda tanklarla ezildi. Bunu değiştirmek, bölge halkalarının iradelerini yeniden ellerine almalarını temin etmek yine bu bölge halklarının elinde... Bahar gelecekse tüm bölgeye gelecek.

MEDYA OPERASYONLARINA DİKKAT!

Mısır’daki idam kararlarını görmeyen, görmek istemeyen uluslararası aktörler ve uluslararası bir kısım medya benzer bir karartma operasyonunu Suriye’de yaptı ve yapmaya da devam ediyor. Geçtiğimiz hafta gazeteler Suriye’nin Lazkiye bölgesinde, Keseb’de bir Ermeni katliamı olduğunu yazdı. Her gün yüzlerce Suriyelinin katledildiğini görmezden gelen uluslararası odaklar, olmayan bir katliam uydurarak Ermeniler üzerinden Suriye’deki hürriyet mücadelesini kirletmek istediler. Bereket versin bölgeden gelen sağlıklı haberlerle konunun hiç de anlatıldığı gibi olmadığı ortaya çıktı. Türkmen bölgesinde çatışmaların yoğunlaştığı ve muhaliflerin başta Keseb olmak üzere Lazkiye civarında ciddi mesafe aldığı bir ortamda Esed’in yaptığı katliamları örtmek istercesine yapılan bu medya manipülasyonunun boyutunu yerinde tespit etmek için ben de bölgeye gittim. Esed bombalarından yaralanan ve Türkmenler tarafından kurtarılıp tedavi edilen Ermenilerle görüştüm. Uluslararası medyanın nasıl bir oyun oynadığını, birtakım ulusal basın yayın kuruluşlarının da nasıl bu yalan haberleri papağan gibi tekrarladıklarını esefle müşahede ettim. Bu yapılan medya operasyonunun Esed’in masumların tepesine attığı varil bombalarından hiçbir farkı yok. Bunlara karşı çok ama çok dikkatli olmak lazım.

Mısır’daki cunta ve Şam’daki sulta sadece silahtan, kandan, katliamdan beslenmiyor, sadece uluslararası kamuoyunun sessizliğinden faydalanmıyor; bölge ile ilgili gerçekleri saptıran, yanlış yazan medyadan da ciddi anlamda güç kazanıyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Muhsin Meriç Arşivi