Lozan-Mozan!
Tarihimizin en ağır barış anlaşmalarından biri Lozan’dır!
Ondan daha ağırı “Sevr” idi. Sevr uygulanamadı. “Hain” Vahidetdin de zaten o anlaşmayı tasdik etmemişti!
Sevr’in 1923 sürümü Lozan’dır.
Neden?
İtilaf devletleri, yani İngiltere, Fransa ve İtalya...
Osmanlı Devleti’nin yıkılmasında, hilafetin kaldırılmasında, Osmanlı mirasının paylaşılmasında ve yerine küçük etkisiz bir milli/ulusal devlet kurulmasında anlaştılar.
Bunu Sevr’den önce de, Sevr sırasında da açıkça söylediler.
Buna rağmen, bir başka “hain” Damat Ferit Paşa, Sevr öncesi “Onlar Konseyi”nin karşısına çıktığında, Osmanlı Devleti’nin toprak bütünlüğünü savunmak gafletinde bulundu!
Böylece bize mi ihanet etti, müttefiklere mi? Bunu siz takdir edin!
Onlar Konseyi denilen İtilaf ekabiri, Damat Ferit’i kovmaktan beter ettiler!
Daha sonra da, Sevr’i ona imzalattılar!
Bu dahi Ferit’in ihanetini tahfif edemedi!
Sevr imzalandığında dost düşman herkes biliyordu ki, tatbik kabiliyeti yoktur.
Sevr’de mağlub taraf olarak masaya oturtulmuştuk.
Arada İstiklal Harbini din-iman-vatan-saltanat ve hilafet için yaptık...
Artık muhatap muzaffer Ankara Hükümeti idi.
Muzaffer Ankara, diplomasinin “d”sinden habersiz, İsmet Paşa’yı baş murahhas olarak Lozan’a gönderdi.
Neden daha tecrübeli siyasetçiler, diplomatlar varken İsmet Paşa? Mustafa Kemal Paşa onu liyakatinden ötürü mü Lozan’a gönderdi?
Hayır! Sadakatinden!
Türkiye delagasyonu Lozan’a, bizim için zamanında, müttefikler için erken gitti.
Saltanat kaldırılmıştı, ama Vahidetdin hâlâ İstanbul’daydı... Müttefikler Vahidetdin’in İstanbul’u terk etmesini beklediler. Ondan sonra Lozan’a geldiler.
Osmanlı sona ermeden Lozan toplanamazdı!
Biz Lozan’ı nasıl biliriz? “Lozan Sulh Koferansı”.
Peki bu konferansın gerçek adı nedir?
“Yakın Şark İşleri Konferansı”.
Bu dayatmaya Türk heyeti itiraz etti. Sadece itiraz etmekle kaldı!
Türk heyeti konferansın adını bile değiştirememişti. Oradaki yeri de, zafer kazananların yeri değildi.
Müttefikler Türkiye’ye “siz Yunanlıları yendiniz, bizim indimizde mağlupsunuz!” dediler.
Lozan sadece toprak kaybı değildi...
Anadolu’daki bin yıllık devletin yıkılmasının tarafımızdan tasdiki idi. Selçuklu, Osmanlı; haçlı saldırılarını durdurmuştu. Hatta Osmanlılar haçlı saldırılarını Viyana’ya kadar iade etmişti.
Onlar büyük mücrimlerdi!
Yüzyıllardır süren Osmanlı barışı, emperyalizmin hesaplarını altüst ediyordu.
Lozan, İngilizlerin en büyük diplomatik zaferlerinden biridir! Osmanlıyı Lozan’da bize yıktırdılar. Hilafetin ilgası ve Türkiye’nin dinden, bin yıllık muhtevasından uzaklaştırılması kararı da Lozan bağlantılıdır.
Şu resmi hiç unutamıyorum: Müstekbirler, anlaşma metinlerini masaya koymuşlar. Türk delegasyonu salona giriyor: Tıpkı onlar gibi giyinmişler. Başlarında fes yok, silindir şapka var!
Galipler mağluplara dayatır: Dayatmanın en görünürü kılık kıyafettir!
Şapka devriminin başlangıcı Lozan’dır!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.