Cemal Nar

Cemal Nar

Mekke ve Medine’de neler oluyor?

Mekke ve Medine’de neler oluyor?

Suudi Arabistan Harem-i Şerif'in genişletilmesi için başlattığı çalışmalar çerçevesinde binden fazla bina ve otelin yıkımına devam ederken, Medine’de Mescid-i Nebevî çevresinde de benzer bir imar planı tasarladığı ortaya çıktı.

Medine'nin yeni imar fotosunda Mescid-i Nebevi ortada kalırken gökdelenler mescidin etrafını saracak. İlk olarak TİMETÜRK'ün ele geçirdiği Mekke'nin imar planı çerçevesinde binden fazla bina ve oteli yıkımına yol açan Suud yönetimi Medine'de de tarihi dokuyu yokedecek benzer bir çalışma içerisine girecek.

Mekke'deki imara İslam dünyasında birçok tepki yükselmişti. Medine'de yapılması planlanan bu yeni plana tepkilerin olması bekleniyor.( Çarşamba, 31 Aralık 2008 14:33 Emrullah Öztürk / TİMETÜRK)

Acaba bu işler bilinçsizce mi yapılıyor, yoksa keskin bir bilincin eseri mi? Ya da o keskin bilincin kurnaz bir yönlendirmesi mi?

Suudi yönetiminin kutsal şehirlerimizi tarihi dokusundan arındırmasından bahsediyorum. Son gittiğim sanırım 2005 veya 6 idi. Osmanlı kalesi yıkılmış, yerine kaleden daha büyük bir gökdelenin yarısı yapılmıştı. Mekke’ye girerken bizi bilgilendiren genç bir kardeşimiz, “yıkılsın, ne olur ki? Oraya büyük bir otel yapıyorlar. Hacılarımız, umrecilerimiz rahat edecekler” diyordu.

Ben otöbüsün orta bir yerindeydim. Oradan söz aldım: “Burada tartışmak iyi değildir. Ama siz konu açıyor, bizi mecbur bırakıyorsunuz. Bu fevkalade yanlıştır. Fakat tartışmayalım. Siz de bizi Mekke ve oradaki görevlerimiz hakkında bilgilendirin. Bu kültür ve sanat eserlerini koruma, manevi yapıyı zedelememe, kadim medeniyetimizi yok etmeme gibi meselerimizi gündeme getirmeyin, bize de cevap hakkı doğmasın.” Dedim.

Mekke’de bir fakülteden mezun olmuş, çok zeki ve bilgili, işini severek yapan ve gerçekten bizlere canla başla hizmet eden, daha sonra tanıştığımız ve seviştiğimiz sevgili Musa Şen kardeşim ise onayladı ve başka konularda bilgilendirmeye devam etti.

Nerden çıktı bunlar mı?

Okuduğum yürek burkan bir haberden…

“Suudiler Mekke'yi bu hale getiriyor.” Bu yazıların yanında etrafı diken gibi gökdelenlerle çevrili sanki yere batmış gibi duran Mescid-i Haram ve Kabe var. Haberin devamı şöyle:

“Mekke-i Mükerreme'yi İslami kimliğinden arındırma planı son aşamasına geldi. Suudilerin, beton gökdelenlerle, Mekke'nin tarihi ve İslami kimliğini yok edecek projeleri artık uygulanma aşamasında. Mekke'de altı projeyle 14 milyar dolarlık bir harcama yapacak olan Suudiler, Kabe-i Muazzama'nın etrafını devasa gökdelenlerle çeviriyorlar.

Mekke'nin yapısını değiştirecek projelerden örnekler:

Otel projeleriyle, Harem-i Şerif'in kuzey tarafı tamamen dev bloklara ayrılırken, şehri kuşatan bu otel zinciri, Kabe-i Muazzama'ya tahakküm eden bir görünüm de sergiliyor. Böylece ibadet alanı açmak için büyütülen Harem kısmı, otellerin hacmi karşısında bir nevi küçültülerek, Mekke'nin merkezi olmaktan çıkarılıyor.

Suudiler, bu inşaatlar arasında, Cidde istikametine dört de tünel açacak. Tünel inşaatlarının üç yıl içinde bitirilmesi planlanıyor. Ayrıca Cebel-i Ömer tepesi, yeni lüks otel inşası için düzlenerek yerle bir edilecek. Cebel-i Ömer'e, 30'ar katlı 60 gökdelen inşa edilmesi planlanıyor.

Osmanlı Devleti, Kabe-i Muazzama'nın etrafını çevirdiği revakları bile hürmeten Kabe'den daha aşağıda tutmuştu.

Suudiler ise, Kabe'nin çevresini, otel plazalarla çevirmeyi önemli bir işmiş gibi Müslümanlara sunuyor. Mekke Valisi Prens Halid El Faysal, şehri geliştirmek için açıkladığı 10 yıllık stratejik planı anlatırken, şu ifadeleri kullandı: "Üçüncü Dünya statüsündeki ülkemizin, gelişmiş ülkeler seviyesine çıkması gerekiyor."

Çalışmalar bittiği yani Kabe-i Muazzama devasa lüks otellerle kuşatıldığı zaman, İslam Dünyası'nın kalbi, tanınmaz hale sokulmuş olacak, eskiyi hatırlatan, eskiden kalan hiçbir şey kalmamış olacak.

Şu anda, artık, Mekke-i Mükerreme'de, ayakta kalabilen tek tarihi yapı, Efendimiz (s.a.s)'in doğduğu ev.” (*)

Eski evler, sokaklar gittiği gibi, eski dağlar da gidiyor. Evet, koca koca dağlar bile kökünden kazınıyor ve tarihi doku yerle bir ediliyor. Artık “Resulullah (sav) Efendimiz şu dağa çıktı, şu sokaktan geldi, şurada konuşma yaptı” diyemiyeceksiniz. Artık orası kutsal bir kent olmak yerine, devasa gökdelenlerle çevrili modern bir batı kenti olacak. Ne kadar yazkı değil mi?

Keşke oraları hiç değişmeseydi… Evleri, sokakları, dağları, vadileri hiç değişmeseydi. İnsanlara otel lazımsa, şehrin dışında yeni uydu kentler yapar ve raylı sistemle beş dakikada Kabe’ye taşırsınız. Ama o kafa nerde?

Acaba Amerika, İngiltere, Fransa… tarihi bir taşın bile yerinden oynatılmasına izin verir mi?

Acaba biz ve başka ülkeler, yer altındaki antik kentleri bile binbir emek ve masrafla tekrar düzmeye neden kalkışırız?

Acaba Suudi’ler, İslam tarih ve medeniyetini neden yerle bir etmek isterler?

Bu istek kendilerinden mi kaynaklanıyor, yoksa birileri bunu dikte mi ettiriyor?

Başlıktaki soru bu işte: acaba hangisi?


(*)http://www.kokludegisim.com/index.php?habertur=117&text=1673&t=Suudiler%20Mekke'yi%20bu%20hale%20getiriyor

Önceki ve Sonraki Yazılar
Cemal Nar Arşivi