Yunus Vehbi Yavuz

Yunus Vehbi Yavuz

Kadının zorla evlendirilmesi

Kadının zorla evlendirilmesi

Aile içi şiddet olaylarında, sevgi eksikliği ve geleneklerin etkisi büyüktür. İslam, önceki anlayışların sakat taraflarını düzeltmiş, diri olarak gömülen kız çocuklarını bu vahşetten kurtarmış, birçok insani haklarından yoksun bırakılan kadını asli haklarına kavuşturarak onu özgürleştirmiş, iradesini serbest bir şekilde kullanarak dilediği hukuki akdi yapma yetkisini ona ilk defa vermiştir. Evlenme akdi bunlardan biridir.

Kadın, rızası alınmadan evlendirilemez, dolayısıyla baskı altında gerçekleştirilen evlenme akdi hukuken geçerli değildir. Kur’an kadına, kendi eşini, serbest iradesi ile seçme yetkisini tanınmıştır. Hanefi anlayışında kadın diğer mezheplere göre daha özgürdür. Onun irade hürriyetini kimse engelleyemez. Erginlik çağına gelmeyen bir kız çocuğu ancak velayet altında evlendirilebilir. Fakat, Hanefi Mezhebine göre, baliğ olunca tarafların bu akdi tek taraflı olarak feshetme yetkisi bulunmaktadır.

Maliki, Şafii ve Hanbeli Mezheplerine göre ise; evlilikte velinin bulunması zaruri olup veli ya da naibi olmaksızın gerçekleştirilen evlilik batıldır. Bu mezheplere göre; ister küçük, ister büyük olsun, kadın hiçbir şekilde evlilik akdi yapma hakkına sahip değildir. Sadece dul kadın velisinin izni olmaksızın evlenebilir. Bu durum bir yandan hadislere dayanmakta, öte yandan gençlik çağında yanlış evlilik yapma ihtimalini ortadan kaldırarak aile hayatını sağlam temellere oturtmaya yönelik bulunmaktadır. Hatta bu amaçla İslam Mezhepleri, evlenirken, aileler arasında denkliği dikkate almışlar, bununla ilgili hukuki bazı düzenlemeler yapmışlardır. Bütün bu düzenlemelerin hedefi, bir toplumun örflerini de dikkate alarak aile hayatını sağlam temellere oturtmak, din ile örfü uzlaştırmaktır.

Hanefi Mezhebinin bu konuda daha liberal bir yol izlediği görülmektedir. Bu mezhep hadis kaynaklarında sıkça yer almasına rağmen, hadisleri göz ardı ederek başka delillere dayanmaktadır. Hanefi müçtehitleri kadının alışveriş akitlerinde tasarruf yapma yetkisinin bulunduğuna kıyas yapma yanında Kur’an’dan şu âyete dayanmaktadırlar: “Boşanmış kadınlar, (eski kocalarıyla) karşılıklı anlaştıkları takdirde onların tekrar evlenmelerine engel olmayın.” Bu âyetteki hitap kadınların eş seçme haklarının bulunduğunu göstermektedir.

Hanefi Mezhebi akıl ekolünü temsil ettiği ve insan özgürlüğüne önem verdiği için akılcılık izleri bu konuda da görülmektedir. Kuralcılıktan çok, kolaylaştırma ve toplum gerçeklerini dikkate almada çok başarılıdır.

Kanaatimizce, bazı İslam toplumlarında özellikle Şafii Mezhebinin yaygın olduğu toplum kesimlerinde aile içi şiddetin temelinde yatan unsur bu anlayıştır. Şafii yorumu zamanla mahalli törelerle karışarak bu toplumlarda kadını cahiliye dönemine geri götürerek İslam’ın ona sağladığı hakların tarih içinde elinden alınmasına ve baskı altında evlendirilerek, bir meta gibi telakki edilmesine sebep olmuştur. Bu şekilde kurulan bir ailede şiddetin bulunması tabiidir. Bunun temelinde sevgisizlik, baskı, özgürlüklerin kısıtlanması, dine rağmen töreye aşırı bağlılık, insan haklarına riayetsizlik yatar.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yunus Vehbi Yavuz Arşivi