Nusret Çiçek

Nusret Çiçek

Barack Hüseyin, hafıza silmeye mi geldi?

Barack Hüseyin, hafıza silmeye mi geldi?

Bush’un Evangelist’i...
Dicle ve Fırat efsanesi ışığında “Kutsal Savaş...”
Ve de Ortadoğu’da görülmemiş bir işgal...
Kırıp dökmeler, ağzı açılmamış işkenceler...
Dediler ki; “Batı Medeniyeti işte budur.”
Tek dişi kalmış garibenin, onu da Ortadoğu işgaline ayırdılar...
Şimdi de Barack Hüseyin.
Barack Hüseyin kim?
Ağamız mı?
Dayımız mı?
Özellikle Ahmet Türk’ün yaklaşımı ile ağa ile maraba ilişkileri mi?
Ağadan istersin, o da verir...
Türk, ağasına “Kürt hakları” dedi...
Oldum olası istismara ve de istikbale müsait bir alan.
Ne kadar kaşırsan, o kadar da istikbal senin olur.
İşte o havada:
Elektrik parası ödememek için kapıdaki saati sökerler...
Vergi vermezler....
Mavi kart hesabına her türlü sosyal güvenceden faydalanırlar...
Sokağa çıktılar mı devletin toplu taşıma araçlarına vicdansızca saldırırlar.
Halkın ticarethanelerini taşa tutarlar, camı çerçeveyi indirirler.
Silah zoru ile kepenk kapattırırlar.
Sandığın üzerine otururlar, silah koyarlar...
Asker öldürürler...
İşte bunlar kavim olarak ırkçı kafalarda bir hak da, üzerine bir de özerklik isterler...
Destekçileri de Ahmet Türk...
Hani 1960 öncesi solculuğumuz vardı? Şimdilerde “Ulusalcılığa” dönüştü ya.
Ne derdik?
NATO Türkiye’nin sırtında bir küfe.
ABD, kapitalizmin babası ve hem de insafsız bir sömürücü.
Aynı adama şimdi “ver” diyoruz...
Her şey istiyoruz; demokrasi istiyoruz, silah istiyoruz, özerklik istiyoruz, iktidar istiyoruz...
Hadi iktidarı anladık. O bir söylese, muhalefet 10’u 10’a katlayıp vaziyet çıkaracağından, korkusundan sindi farzedelim...
Sayın Baykal, Ergenekon avukatlığında gösterdiği cesaretin binde birini bu arenada gösterseydi ya. Nalına vurdu, mıhına vurdu, ama ne hikmetse özüne vuramadı...
NATO Sekreterliği seçiminde yapsaydın bir muhalefet, bir delikanlılık...
Avaneni toplayıp basaydın muhalefeti, “olmaz” deseydin.
Gıkın çıkmadı gıkın.
İsrail’in Ortadoğu’da nükleer silahlandığını, terörist faaliyetlerde bulunduğunu bir taneniz söyleseydi bari... Aklınız fikriniz İran...
Çünkü ağa orasını işaret ediyor...
Tarihi açın okuyun...
Görürsünüz ki iş gelir Lozan’a, Sevr’e dayanır...
Lozan zafermiş!
Müflisin zaferi gibi...
Kaybedene mazbata nasıl zaferse?
Topraklarını ver, tüm tarihi geçmişinden vazgeç, adını zafer koy...
Görülen odur ki; bizler değişmedikçe Allah bizi değiştirmeyecek.
Kafamız değişecek, bakışlarımız değişecek, yolumuz, yöntemimiz değişecek, tarihi bilgilerimiz değişecek.
Değişmezsek, gelir bir Barack Hüseyin, hafızamızı siler...
Ve bizi de Irak, Afganistan gibi Müslüman ülkeler üzerinde kendi çıkarlarına asker olarak kullanır. Somali avcılarına hedef tahtası yapar...
Siyasetçilerimiz de koltuk körlüğünden birbirlerini uydurma milliyetçilik sloganlarıyla yerler.
O zaman ilahi ferman girer devreye...
“İtaat etmezseniz, sizi helak eder, yerinize size zulmeden bir kavmi getiririm.”
İşte bakarsınız...
Bir sabahtan gelmişler...
Dükkanlarımızı yağmalıyorlar...
Evlerimizdeki çocukları silah zoru ile dağa kaldırıyorlar...
Silah ve tehditlerle haraç vermeye zorluyorlar...
İşte bütün bu saydıklarım, milletimizin hafıza defterinde var...
Barack, ne yapmaya geldi?
Onu bilelim...
(*)EMEKLI HAKIM

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Nusret Çiçek Arşivi