Hüseyin Gülerce

Hüseyin Gülerce

Bunlar doğru mu, yoksa boru mu?

Bunlar doğru mu, yoksa boru mu?

CHP Genel Başkanı Sayın Baykal, önceki gün partisinin grup toplantısında aynen şöyle dedi: "Law silahı diye bir şeyler, sanki büyük bir askerî tehdit teşkil edecekmiş gibi anlatılıyor. Anlaşılıyor ki bazıları, mermisi olmayan boru..."
Herhalde Sayın Genelkurmay Başkanı Org. Başbuğ'a destek çıkıyor. O da eline alıp bu boş boruyu göstermişti.

Hâlbuki Beykoz Poyrazköy'de Dalan'ın İstek Vakfı'nın arazisinde ele geçirilen silahlar arasında, dolu 15 law silahı daha vardı. Sayın Başbuğ söylemişti. Bu dolu law silahları 200 metreden 30 cm zırhı deliyor. Yani zırhlı araçlara karşı en etkili suikast silahları... Türkiye'de zırhlı araçların hangi devlet ve hükümet yetkililerinde olduğunu biliyoruz. Onlardan 15'ine -Allah korusun- bu dolu law silahları ile suikast yapılsa, bu ülkede doğacak kaosun boyutlarını tahmin bile edemeyiz.

O zaman Sayın Başbuğ ve Sayın Baykal, neden dolu law silahları varken, borular üzerinde bu kadar çok duruyorlar?

İddia olunan Ergenekon Terör Örgütü davasıyla ilgili asıl yanlış, bu davanın küçümsenmesi, hedefinden saptırılması, sulandırılması, bulandırılmasıdır. Hele hele dolular yerine boruların gösterilmesi, çok ciddi darbe hazırlıkları yapılmışken, dikkatlerin "saygın" isimlerin tutuklanmasına çevrilmesi, "cambaza bak" numarasını bile gölgede bırakmaktadır.

Bakınız geçen hafta Taraf gazetesi yine manşetine çok önemli bir gelişmeyi taşıdı. 2. Ergenekon İddianamesi belgelerinde, dört kişiden oluşan bilirkişi heyetinin raporu vardı. Rapora göre, 2003 ve 2004'teki Sarıkız ve Ayışığı isimli darbe girişimlerinin anlatıldığı "Darbe Günlükleri"nin, eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Özden Örnek'in bilgisayarından çıktığı kesinlik kazandı. Yani günlüklerin yazarı resmen Özden Örnek... Ergenekon dostları dayanışmasına göre, bu günlükler Örnek'e ait değildi.

Şimdi bu resmî belge; doğru mu, yoksa boru mu?

Keza, Vatan gazetesinin derlediği belgelere göre, Cumhuriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay'ın bilgisayarından çıkan notlara göre, Başbakan Tayyip Erdoğan, 4 Ocak 2006'daki Milli Güvenlik Toplantısı'nda sesini yükselten generallere sert tepki gösterdi. Halkı birleştiren temel dinamikler arasında dini görmediklerini söyleyen paşalara karşı çıkan Erdoğan, "Siz hangi dünyada yaşıyorsunuz?" sorusunu yöneltti. Dönemin Hava Kuvvetleri Komutanı Faruk Cömert'in "Ümmetçi yaklaşım sergiliyorsunuz" sözleri üzerine Başbakan, "Dinle o zaman beni. Siz başka bir dünyada yaşıyorsunuz. Size birileri bir şeyler getiriyor, onlarla konuşuyorsunuz" çıkışında bulundu.

Şimdi bunlar doğru mu, yoksa boru mu?

15 Ocak 2004'te, Başbakan Erdoğan'a Genelkurmay Karargâhı'nda brifing verilmişti. Toplantının kayıt belgeleri, Şener Eruygur'da ele geçti ve 2. İddianame'nin eklerinde 177 No'lu klasörde bu belgelere yer verildi. Belgelerde, dönemin Genelkurmay 2. Başkanı Org. İlker Başbuğ ile Başbakan Erdoğan arasında şu konuşmanın geçtiği yazılı:

Başbuğ: Kamu Yönetimi, YÖK tasarısı, belediye sınırlarını değiştiren yasa tasarısını bize sormadınız.

Erdoğan: Uyarı ve taleplere karşı değiliz. Kamu Yönetimi Yasası ile ilgili görüşlerinize uyduk.

Başbuğ: Ayrılıkçılığı cesaretlendirmekten kaçınmalı. Avrupa Birliği üyeliğinde yavaş hareket edilebilir.

Erdoğan: Aralık 2004'te üye olamazsak B planını devreye sokarız.

Şimdi bunlar doğru mu, yoksa boru mu?

Binlerce faili meçhul cinayet işlendiği doğru mu, yoksa boru mu? Uğur Mumcu, Abdi İpekçi, Ahmet Taner Kışlalı ve onlarca akademisyenin, yazar ve gazetecinin bu ülkede karanlık eller tarafından katledildiği doğru mu, yoksa boru mu? Bu ülkenin cumhurbaşkanının, sırf varlığından rahatsızlık duyulduğu için suikasta kurban gittiği ve Özal'ın ardından Dalan'a, 2023'e kadar başbakan yapılacağı sözü verildiği doğru mu, yoksa boru mu? İddia olunan Ergenekon Terör Örgütü var mı, yoksa o da boru mu?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hüseyin Gülerce Arşivi