Mustafa Özcan

Mustafa Özcan

Enerjik liderin enerjik turu

Enerjik liderin enerjik turu

Enerjik lider, enerjik içecekler eşliğinde enerji politikalarını belirlemeye ve tayin etmeye çalışıyor. Hürriyet gazetesi gibi gazeteler 6 Ağustos tarihli 6 saatlik Putin ziyaretini 'Dev anlaşmalar için Ankara'da' başlığı ile duyurdular. Putin enerjik bir lider olmakla birlikte randevularında pek enerjik değil. İş yoğunluğu gerekçesiyle randevularına riayet etmediği ve sadık kalmadığı aktarılıyor. Bu yönüyle selefi Putin'i andırmaktadır. Putin'in Türkiye ziyareti bir gün farkıyla Rusya'nın Güney Osetya nedeniyle Gürcistan'a müdahale etmesinin yıldönümüne rast geldi. Bu münasebetle de, Mikheil Saakashvili, The Washington Post gazetesi için Georgia, On the Rebound başlıklı bir makale kaleme almış. Putin'in bir yıl önceki müdahalesini Gürcü rejimini ve iktidarını yıkmak için planlı bir girişim olarak tasvir ediyor. 7 Ağustos (2008) gecesi Rus ordusu Güney Osetya istikametinde ilerleyen Gürcü ordusuna müdahale etti. Bununla birlikte, Saakashvili, harekattan bir yıl sonra bile Rusya'nın hedeflerine ulaşamadığını ileri sürdü. Gerçekten de Rusya'nın hedefi, Gürcü lideri Mikheil Saakashvili'yi devirmek idiyse bunda muvaffak olamadı ve nal topladı. Lakin müdahalenin veya askeri harekatın bedeli ve faturası Gürcistan'a ağır oldu. Yaklaşık olarak 130 bin kişi yerinden yurdundan olmuş ve ülkenin farklı bölgelerine göçmek zorunda kalmış. 410 kişi hayatını kaybetmiş ve 1.700 kişi de yaralanmış. Güney Osetya ve Abhazya'daki Gürcü köyleri boşaltılmış ve Gürcü asıllılar ülkelerin iç kesimlerine kaçmaya zorlanmışlar. Şimdi Gürcistan Amerikalıların yardımıyla yaralarını sarmaya çalışıyor lakin restorasyon süreci oldukça ağır, zor ve sancılı ilerliyor. Bu zorluğun nedeni, sadece Rus kabadayılığı değil elbet. Geçenlerde ülkeyi ziyaret eden Joe Biden'a eşlik eden Saakashvili son model olarak yaptırdığı ve 40 milyon dolara mal olan şaşaalı sarayını gezdirdi. Bu da gösteriyor ki, Saakashvili maceracı bir lider olmakla birlikte akil ve bilge de değil. Geçenlerde Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy'nin Fransa'ya günlük maliyeti gazetelere aksetmişti. Dudak uçuklatan astronomik rakamlar ihtiva ediyor. Saakashvili de onun izinden yürüyor.

Saakashvili'nin ülkesinin başına açmış olduğu en büyük gailelerden birisi Gürcistan sınırları içinde 10 bin civarında Rus askerinin kalıcı bir vaziyette konuşlandırılmasıdır. İşgalin veya müdahalenin yıldönümüne doğru Ruslar yeni peşrevler yapmaya başladılar. Ruslar asker konuşlandırmakla aslında Gürcistan'ı rehin altına almış durumdalar. BM Gözlem Gücü'ne karşı çıktılar ve yine AGİT gözlemcilerine izin vermediler. Sadece bununla kalmadılar ateşkes ihlallerini gözlemek üzere gelecek AB gözlemcilerinin girişini de engellediler. Saakashvili bunun ötesinde şunları söylüyor: "Tam tersi beklentilere rağmen Gürcistan mukabele etti ve yeniden atağa kalktı. Demokratik kurumlarımız güçleniyor. Yabancı yatırımcılar dönüyor. Bütün dünya Rusya'nın geçen yıl sergilediği davranışın sadece Gürcistan'ı değil bütün bölgeyi tehdit ettiğini görüyor." Saakashvili ilginç bir biçimde ülkesini 1945 sonrası bölünmüş Almanya'ya benzetiyor. 1989 yılında Berlin Duvarı'nın yıkılmasından sonra yeniden iki yakası bir araya gelen Almanya gibi ülkesinin de Rus müdahalesiyle ikiye bölündüğünü ve bu vesile ile Almanya'nın geçmişteki kaderini paylaştıklarını ileri sürüyor. Sonunda, Saakashvili işgal altındaki toprakları güç kullanarak kurtarma niyetinde olmadıklarını ve bunu uluslararası destekle halletmeyi yeğlediklerini yazıyor. Bu da Rus müdahalesinden ders aldığını gösteriyor.

Gelelim Putin'in jet ziyaretine. Putin'in ziyareti özellikle enerji konuları açısından büyük önem taşıyor. Putin'in ziyaretinde Güney Akım, Samsun-Ceyhan ve nükleer enerji ile ilgili önemli anlaşmaların imzalanması bekleniyor ( Yazıyı kaleme aldığımız sırada henüz gelmişti). Putin'in gündemindeki beş madde şu:

1-) İkinci Mavi Akım Hattı'na ilişkin anlaşma imzalansın.

2-) Nükleer santral ihalesi ile ilgili süreç geciktirilmesin, bir an önce karar verilsin.

3-) Süresi 2011 yılında dolacak olan Batı Hattı anlaşmasının süresi uzatılsın.

4-) Tuzgölü Doğalgaz Deposu'nun yapım işi Rusya'ya verilsin. Doğalgaz dağıtım ihalelerinde de Rus firmaları ile Türk firmaları ortak projeler geliştirsin.

5-) Avrupa'ya ortak gaz satışı konusunda anlaşma imzalansın.

Rusya Türkiye'yi de kullanarak, Avrupa'nın enerji tekelistanı olma hevesini pekiştirmek istiyor. Nabucco projesi hiç işlerine gelmedi. Onu mümkün olduğu kadar engellemek olmuyorsa geciktirmek ve yavaşlatmak istiyorlar. Medvedev,' boru hattı tamam da içine konacak enerjiyi nereden bulacaklar ?' gibisinden şevk kırıcı ve umut kırıcı konuşmalar yapmıştır. Türkiye şunu bilmeli, enerji güzergahlarında çeşitlilik Türkiye'nin ve Avrupa'nın lehine olduğu gibi Rusya'nın da lehinedir. Geçmişte ideoloji üzerine yaşanılan kutuplaşmalar günümüzde enerji üzerinden tekerrür etmemeli. Rusya da haddini bilmeli. Rusya bu çeşitliliğe razı olmazsa bizim ortağımız değil ancak rakibimiz olur.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mustafa Özcan Arşivi