Fatma Tuncer

Fatma Tuncer

Çabuk Öfkeleniyorum

Çabuk Öfkeleniyorum

34 yaşında bir babayım. Uzmanlardan işittiğimiz şey, insanların yaşadıkları sorunların çoğunun çocukken yaşadıkları sorunlarla bağlantılı olduğu gerçeğidir. Oysa benim son derece sevecen bir ailem vardı ve hiçbir zaman sevgi ve ilgilerini eksik etmediler. Ama her nedense çok sinirli bir insanım. Küçük bir şeyde öfkelenip sevdiğim insanları kırıyorum. Aslında sakinleştiğimde ne kadar büyük hata yaptığımı anlayıp özür diliyorum ama bu her zaman işe yaramıyor. Mesela geçen gün eşim yemeği geç getirdiği için kızdım kalbini kırdım... Sonradan üzüldüm ama işişten geçti bir kere... Şu anda mutlu bir evliğim var, eşimi seviyorum, iki tane de çocuğum var... Hayatta her istediğim şeye ulaştığımı düşünen bir insanım. Ama galiba doğuştan sinirli bir yapım var. Babamın anlattığına göre, büyükbabamda tıpkı benim gibiymiş. Sırf o yüzden çevresindeki bir çok arkadaşı kendisinden uzaklaşmış ve yaşlılığında çok yalnız kalmış. Aslında benim biraz da korkum o... Acaba bir ilaç mı kullansam diyorum...Bu konuda bana neler tavsiye edersiniz?

M. Biçer

Mizaç değişmese de eğitilebilir

Bizler bazı özelliklerimizi doğuştan genetik olarak getiririz ve her şey yolunda gitse bile bazen buna bağlı olarak istemediğimiz davranışları gösterebiliriz. Yani mizacımız genetik yapımızla alakalıdır ve bu da tepki verme eğilimimizi etkiler. Ancak insanoğlu doğuştan getirdikleri ve aileden sosyal çevreden edindikleriyle bir bütün oluşturarak kişiliğinin tuğlalarını örmektedir. Bunun için, ailede doğru modellerin olması, çevrenin çocuğun gelişimine katkı sağlayacak özellikler taşıması da bu noktada önemlidir.

Şunu da unutmayın, mizaç değişmese de eğitilebilir, ehilleştirilebilir. Bunun için, kendinize bir program çizerek olaylara bakış açınızı değiştirebilirsiniz. Bu programa başlarken nelere öfkelendiğinizi belirleyin ve burada öfkenizi tetikleyen unsura ulaşın. Mesela eşiniz yemeği geç hazırladığında kızdığınızı ifade ediyorsunuz, yemeğin geç gelmesi sizin için ne ifade ediyor? Burada kendinizi önemsiz mi hissediyorsunuz, eşinizin size karşı sorumluluklarını yerine getirmediğini mi düşünüyorsunuz ya da kendinizi değersiz ve güçsüz mü hissediyorsunuz? Bu noktadaki algınızı tanımlayarak değiştirmeye çalışın. Ayrıca öfkenizin sizi götürdüğü alanı hesaba katın ve bununla ilgili farkındalık kazanmaya çalışın. Öfkenizin sonucunda sevdiğiniz insanları kırıyor ve kendinizden uzaklaştırıyorsunuz, bu bir kayıptır. Öfkelendiğiniz zaman bulunduğunuz ortamı birkaç dakikalığına terk edin... Biraz yürüyüş yapın ya da sevdiğiniz bir şeyle ilgilenmeye çalışın... Bütün bunları dikkate alarak biraz gayret gösterdiğinizde her şey yoluna girecektir...

Endişeliyim...
Bu yıl üniversite sınavına gireceğim. Hamdolsun meslek liseleriyle ilgili bazı iyileştirmeler yaptılar bu da bizleri motive etti. Bu yıl çok çalışmalıyım ve istediğim bölüme girmeliyim. Küçüklükten beri diyetisyenlik istiyorum ama kazanabilir miyim bilmiyorum. Çünkü son bir yıldan beri hafızamda bir sorun oluştu ve dersleri zor anlıyorum. Bir konuyu sayısız kere okuyorum ancak o zaman anlayabiliyorum. Bu durum beni korkutuyor çünkü sınavlara az bir zaman kaldı. Çok çalışıyorum, sabahlara kadar derslerin başında bekliyorum ama öğrenmekte, anlamakta çok zorlanıyorum. O an öğrendiğimi sanıyorum ama az sonra bakıyorum yine unutmuşum. Unutmamak için sık sık tekrar yapıyorum, odamın her yerine notlar tuttum, ezberleyeceğim konuları objelerle kodlayarak öğrenmeye çalıştım... Bütün bunları yaptığımda ancak bir parça bir şeyler öğrenebiliyorum. Sizden bu sorunun çözülmesi için öneriler bekliyorum... Doktora gittim bir şey çıkmadı, acaba psikolojik mi diyorum...

B. Mercan

Tekrarları arttırın

Öğrenme kalitenizin düşmesinin nedeni üzerinde durun ve tekrar doktora giderek unutkanlığa neden olabilecek bir sağlık sorununuzun olup olmadığını anlamaya çalışın. Yaşadığınız sorun sağlığınızla ilgili bir problemden kaynaklanmıyorsa çalışma stilinizi değiştirebilir ve yeni bir metod belirleyebilirsiniz. Bunu çalışma sürecinde kendi durumunuzu ölçerek te anlayabilirsiniz. En rahat nasıl anlıyorsunuz, yazarak mı, tekrar ederek mi, öğrendiğiniz bilgileri bir başkasına anlatarak mı? Önce bunu anlamaya çalışın daha sonra belirlediğiniz metot doğrultusunda yeniden çalışmaya başlayın.

Öğrendiğiniz bilgilerin uzun süreli bellekte depolanması ve kalıcı hale gelmesi için tekrarların önemi vardır. Bunun için öğrendiğiniz bilgileri sık sık tekrar edin, yakınlarınızda çalışabileceğiniz bir arkadaşınız varsa bilgilerinizi onlarla da paylaşabilir birlikte öğrenebilirsiniz. Ayrıca çalışma saatlerinizi iyi belirleyin. Sabah kalktığınızda çalışmaya başlayabilirsiniz. Ya da kendinizi yorgun hissetmediğiniz vakitlerde çalışmayı deneyin. Çalışırken odanın düzenine önem verin, sesli ve gürültülü ortamlarda çalışmayın. Ders çalışırken televizyonu açmayın, müzik dinlemeyin ilginizi sadece derslere verin. Çalışma sırasında yorulduğunuzda kendinizi küçük ödüllerle ödüllendirin ve biraz mola vererek dinlenmeyi deneyin... Kısacası, öğrenme sorununuzu giderebilmek için kendi metodunuzu kendiniz bulabilirsiniz ve üzerinde çalışarak bunu sürekli hale getirebilirsiniz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Fatma Tuncer Arşivi