Abdullah Yıldız

Abdullah Yıldız

Sarp Sınırından Diyarbakır’ a... Ülkemin / Ümmetin İnsanları ...

Sarp Sınırından Diyarbakır’ a... Ülkemin / Ümmetin İnsanları ...

Çeşitli programlarımız vesilesiyle ülkemizi köşe-bucak gezip dolaşmaya devam ediyoruz, elhamdülillah.
Geçen ve önceki hafta Kütahya/Tavşanlı, Artvin/Hopa-Ardanuç ve Diyarbakır dolaylarında idik. Bizler, konferans, seminer, kitap imzası gibi faaliyetleri icra ederken; bir yandan ülkemizin farklı yörelerini, özgün kültürel değerleri ve hayranlık verici güzellikleriyle tanıma fırsatı buluyor, öbür taraftan da gazeteci-yazar sıfatımızla o yörelerin güzel ve gayretli insanları ile, başarılı yöneticileri ile görüşüp konuşmayı, insanımızın problemlerini, dertlerini dinleyip öğrenmeyi ve sizleri bilgilendirmeyi de kendi görevimiz biliyoruz...
Öncelikle, Artvin ilimizin Hopa ve Ardanuç ilçeleri ile Hopa’ya bağlı Kemalpaşa kasabasında yaptığımız “Namazla Diriliş” konferanslarını organize eden Diyanet-Sen Artvin, Hopa, Ardanuç şube başkanları Hakan Sağlam, Hamdi Özder ve Bahattin Yılmaz’a teşekkür ediyorum. Hopa müftüsü Vahiddin Kaim ile Ardanuç müftüsü Refik Münir Aktan’ı ve tüm din görevlilerini yaptıkları hizmetlerden dolayı tebrik ediyorum. Sarp sınırındaki Kemalpaşa’dan sarp yollarla ulaştığımız Ardanuç’a, oradan Diyarbakır’a, Tavşanlı’ya; ülkemizin muhteşem dağ, deniz, ova manzaralarını, pırıl pırıl sularını ve o sular gibi temiz insanlarını unutamıyorum.
Programlarımızdan fırsat buldukça, farklı farklı yörelerimizi gezme imkânı da buluyoruz. Hopa’dan Ardanuç’a uzanırken bir süreliğine Artvin’i turluyoruz. Artvin’in o sert ve haşin yollarını tırmanmanın verdiği yorgunluğu, Artvin Çoruh Üniversitesi Rektörü sayın Prof. Dr. Mehmet Duman’ın mütebessim çehresi ve çay ikramı ile hafifletiyoruz. Sayın rektör, üniversiteye devredilen metruk fabrikayı önce işgalden kurtarmanın, sonra da yıkıp yerine eğitim kompleksi yapmanın planlarını kuruyor. Sırtını dağlara yaslayan Artvin’in sarp vadiler arasına sıkışmış coğrafyasında ve o bölük-pörçük binalarda üniversite eğitimi yapmak zorlu bir hizmet, hele oralarda yöneticilik yapmak düpedüz bir kahramanlık. Değerli ilim adamı ve yönetici Prof. Dr. Mehmet Duman’ı tebrik ediyor, hizmetlerinde başarılar diliyorum.
Artvin’de iken, Ardahan/Hanak’tan gelen bir başka başarı öyküsünü öğreniyorum, muhabir kardeşlerimden. Bu, Hanak ilçesinin başarılı kaymakamı Süleyman Ovalı’nın, “efsane vali” merhum Recep Yazıcıoğlu’nu hatırlatan bir hizmet öyküsü! Hanak’a gitmek için zaman yetmedi, ama “süper kaymakam” Süleyman Ovalı’nın güzel hizmetlerini göğsümüz kabararak duyduk ve işte sizlerle paylaşıyoruz:
-Sıralamaya son uygulamasıyla başlayalım: Anne-babaları servis paralarını veremediği için 40 gündür okula gidemeyen çocukları, Kaymakam Bey bizzat kendi maaşıyla okula göndermeye başlamış...
-Doğu Anadolu’nun en büyük KÖYDES yatırımı olan ve 3 yıldır bitirilemeyen, mühendislik ve müteahhitlik hataları bulunan 14 köyün grup içme suyu projesini kaymakam bey tamamlamış ve böylece yörenin 50 yıllık hayali gerçekleşmiş. Rahmetli Yazıcıoğlu’nu kendisine örnek aldığı söylenen Kaymakam Ovalı, bu kapsamda dağda çadır kurarak günlerce sabahlamış ve ekibine güç vermiş.
-İlçede göreve başladığından bu yana onlarca kilometrelik yolu devletten tek kuruş çıkmadan yaptıran süper kaymakam, köy yollarını da 2006 rakamlarının bile %50 altında bir maliyetle tamamlatmış.
-Geçtiğimiz yıl her öğrenciye sınav setleri alıp bu çocukların batı ile rekabet edebilmesinin önünü açan Ovalı, 7. sınıf çocuklarına bizzat matematik dersi vererek sahaya inmiş. Böylece, hem çocukların sınava hazırlanmasına yardımcı olmuş ve oluyor hem de öğretmenlerin moral-motivasyonunu yükseltiyor.
-Eğitim hizmetleri bununla bitmiyor: Ovalı, öğrencilere okuma alışkanlığını benimsetebilmek için her öğrenciye 4 kitap düşecek şekilde bir kitap kampanyası başlatmış ve bunda başarıya da ulaşılmış.
-Seçilmiş insanlar ile atanmış insanları aylık rutin toplantılarda buluşturup başta kendisi olmak üzere seçilmişlere hesap veren bir yönetim modelini gerçekleştirmiş.
-Vatandaşının sorunlarını kendi sorunları gibi gören bu sıra dışı Kaymakam, köy köy, hane hane dolaşarak fakiri-fukarayı yerinde tespit ediyor ve onların problemlerini bizzat çözmeye çalışıyor.
İnşallah, bu başarılı kaymakamımız kem gözlere gelmez de Recep Yazıcıoğlu’nun hayalini gerçekleştirir.
Bu Pazar ise Diyarbakır’daydık. Ülke gündeminin birinci maddesi olan ‘açılım’ konusu, sert tartışmalara neden oladursun, biz, “Namazla Diriliş” toplantıları ile, üç yılı aşkın bir süredir kardeşlik bilincini ihya ve inşa etmeye çalışıyoruz. Diyarbakır Hayat Derneği yöneticilerine bu toplantıyı organize ettikleri ve bizi güzel insanlarımızla tanıştırdıkları için müteşekkiriz. Keza, Çağrı radyosuna da şükranlarımızı sunuyoruz.
Bu toplantılar bir kez daha ortaya koydu ki, ülkemizin en doğu sınırından batısına, güneyinden kuzeyine kadar, halkımızın ortak paydası İslâm’dır, Kur’ân’dır, Namaz’dır. Hopa’da Hemşince, Artvin’de Gürcüce, Diyarbakır’da Kürtçe konuşan kardeşlerimizle, onlara Türkçe hitap eden bizler, aynı derdi paylaşıyoruz, aynı hissiyatı duyuyoruz, aynı temelden kalkarak dirilmeye gayret ediyoruz. Aslında hepimiz aynı “dili” konuşuyoruz: “Müslümanca”! Var mı ötesi! Namaz saflarındaki gibi kardeşiz, ümmetiz, kuluz vesselam.


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdullah Yıldız Arşivi