Fatma Tuncer

Fatma Tuncer

Rüyalarıma giriyor

Rüyalarıma giriyor

40 yaşında bir konfeksiyon işçisiyim. Benim size bir sorum olacaktı ama lütfen beni yargılamayın. On iki yaşlarında köyde hayvan otlatıyordum. O zamanlar hem yaramaz hem de çok hareketliydim... Akşamları arkadaşlarımla birlikte birkaç tane kuş avlar eve öyle giderdik. Bir gün arkadaşlar gelmeyince köyün aşağı tarafında bir kedi gördüm ve can sıkıntısından kediyi öldürdüm. O akşam eve geldiğimde aklımı kaçıracak gibi olmuştum. Yatağa geçtim ve ağladım. Annemler sordular ama onlara bir şey söyleyemedim.

Bu olaydan iki yıl sonra şehre ablamlara geldim ve burada liseye kadar okudum. İstediğim halde daha fazla okuyamadım. Eniştemin yanında konfeksiyoncu olarak yetiştim. Şimdi çalışıyorum, iki tane de çocuğum var. Ama o olayı hiç unutmuyorum. Tövbe ettim, gözyaşı döktüm ama o kedi hala rüyalarıma giriyor ve benden hesap soruyor. Bu durumdan kurtulabilmek için ne yapabilirim? Pişmanım gerçekten çok pişmanım ama bir anda her şey olup bitti... Bilmiyorum beni anlayabilecek misiniz? R. M

İnsan hata yapar

Biz insanlar, merhamet, iyilik, şefkat, iman, irfan, itaat gibi güzel istidatlara sahip olduğumuz gibi, yalan, kin, şiddet, inkar ve ihtiraslara da meyilliyizdir. Bunun için Allah, kitap ve peygamberler göndererek bizleri doğru yola davet etmiştir.

Yaşadığınız olay gerçekten sizi çok üzüyor ve vicdanınız hiç rahat bırakmıyor. Keşke olmasaydı ama insanız, hata yapabiliyoruz. On iki yaş ergenliğe geçiş dönemidir ve bu dönemde genç, çeşitli çelişkilerin ve kimlik arayışlarının içindedir.

Bu olayı sürdürmemiş olmanız ve vicdanınızda rahatsızlık duymanız büyük bir şans... Bu durumda tövbe ve dualarınızla yaşadığınız sıkıntıyı Rabbimize arz edebilirsiniz. İnsanız hata yapabiliriz ama onun tövbe kapısı sonuna kadar açık. Ve Rabbimiz, tövbelerimizi kabul ederek bizleri kuşatıyor, bizlere rahmet veriyor... Ona dua edin ve ona sığının...

Biraz değişmek istiyorum
30 yaşında bir bayanım. Yüksekokul mezunuyum ve şu günlerde evde iki yaşındaki bebeğimi büyütüyorum. Sizin köşenizi okuyorum ve insanlar genellikle, streslerinden, öfkelerinden ve sabırsızlıklarından bahsediyorlar... Ben ise tam tersi, biraz fazlaca sakinim ve bu yönümden şikayetçiyim. Bazen haksızlığa uğruyorum bunu bile sorun etmeyip sakin bir şekilde atlatıyorum. Öfkelenmem gereken yerde de sakinim. Bazen tepki göstermeye de ihtiyacımın olduğunu düşünüyorum ama maalesef çok sakin ve sessizim, bunu yapamıyorum. Bendeki bu durum biraz da babamdan geçme bir şey. Babam da aynı şekilde sakin biri hatta babaannem de öyledir. Bu sorun biraz genetik galiba... Ama arasıra haksızlığa da uğradığımı düşündüğüm için bu özelliğimi değiştirmek istiyorum. Bunu gerçekten yapabilir miyim? Tavsiyelerinizi bekliyorum...B.K

İtidal şart...

İnsani ilişkilerimizi ayakta tutan güç itidaldir. Buna bağlı olarak uzmanlar, duygularımızdaki dengeyi vurgulayarak bu noktada yaşanan sıkıntıları normalize etmeye çalışırlar. Mesela sevgi hayatımızın vazgeçilmez unsurlarındandır ancak, aşırı bir sevgi aktarımına maruz kalan çocukların davranışlarında da bazı uyum bozuklukları görülebilir. Ya da öfkeyi kontrol etmek ve sabır göstermek olumlu bir davranış olarak tanımlanırken, sesimizi biraz yükselteceğimiz alanlar da olabilir. Mesela, haklarımız gasp edildiğinde, bizim için değerli olan özvarlığımıza zarar geldiğinde "bırakın sabır gösterelim" diyemeyiz, böyle durumlarda kendimizi korumak için harekete geçer ve direniriz.

Kişiliğimizin yapıtaşlarının kimileri sonradan örülmüştür kimileri de doğuştandır. Sonradan kazandıklarımıza karakter diyoruz, doğuştan getirdiğimize mizaç diyoruz. Mizaç değişmese de eğitilebilir, ortama uyum sağlayabilir. İfadenizden anladığıma göre, mizaç olarak sakin bir yapınız var. Ama bu yönünüz bazı alanlarda kendinizi savunmanızı zorlaştırıyor. Bu durumda bu özelliğinizi dikkate alarak, kendinizi eğitebilirsiniz. Mesela hayır demeniz gereken bir yerde hiç çekinmeden hayır demeyi deneyin, kabul etmediğiniz bir davranışla karşılaştığınızda bunu kabul edemeyeceğinizi bazı sınırlarınızın olduğunu belirtin... Haksızlığa uğradığınızı düşündüğünüz yerde haklarınızı savunmanız ve bu noktada çizginizi ortaya koymanız bir kabalık değildir. Aksine bu sizin için bir sorumluluktur... Sınırlarınızı korumak size bir şey kaybettirmez aksine haklarınızı korumanıza yardımcı olur.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Fatma Tuncer Arşivi