Mustafa Özcan

Mustafa Özcan

Ortadoğu’nun hasta adamı

Ortadoğu’nun hasta adamı

Bilindiği gibi 19'uncu yüzyıl, Osmanlı İmparatorluğu'nun hasta adam olarak anıldığı yüzyılın adıdır. Bu adı ilk icat eden ve kullanan ismin Deli Petro olduğu varsayılır. Buna mukabil, Batılılar da başka bir kavram üretmişlerdi. Doğu Sorunu. Doğu Sorunu aslında uluslaşma kıskacında ilerleyen Osmanlı'nın dağılma sürecinin adıydı. Sonunda, Doğu Sorunu ile Hasta Adam arasında sıkışan Osmanlı yıkılmıştır. Böylece Doğu Sorunu gitmiş lakin yerine Filistin sorunu gelmiştir. Filistin sorunu aslında Batı Sorununun şarka ihraç edilmesinden başka bir şey değildir. Esasen, Yahudi sorunu bir batı sorunuydu ve bu sorun Doğu Sorununu yerine ikame edilmiştir. Dolayısıyla Batı sorunu zamanla Doğu Sorunu ya da İsrail veya Filistin sorunu haline gelmiştir. Bu sorun İsrail'in komşularını da etkilemiş ve Camp David sürecinde İsrail'i tanıyan Mısır rejimi süratli ve hızlı bir biçimde ihtiyarlamış sonunda da Ortadoğu'nun hasta adamı haline gelmiştir. İlginçtir, BM Genel Sekreterliğinden önce Sedat'ın bakanlarından olan ve Camp David imza törenine katılan Butros Gali yaşamış olduğu istisnai anı hatıratında kaydeder. Adeta tören alanının hava muhalefeti ve gök gürlemeleri nedeniyle kozmik/kevni bir isyana dönüştüğünü anlatır. Butros Gali hatıratında, Camp David imza töreninin menhus yani uğursuz bir gün olduğunu ifade eder. Zaten anlaşma üzerinden çok geçmeden Mısır üzerine bir uğursuzluk çöker ve 6 Ekim 1981 tarihinde Enver Sedat, Halit Şevki İstanbulli ve arkadaşları tarafından tören alanında infaz edilir. Camp David'in öteki mimarı olan Menahem Begin de Nobel barış ödülünü kazanmasına rağmen bu da ona uğur getirmez ve hayatının kalanını adı yadı unutulmuş bir halde Lenin gibi tekerlekli sandalyede tamamlar.

Mısır, Camp David ile birlikte kendisine ve değerlerine yabancılaşmıştır. Hayat Damarı Konvoyu ve benzerlerinin başına geleninin gerçek nedeni budur. Kimliği öldüren barış süreci sayesinde Mısır'ın zati dinamikleri dumura uğramış ve Ortadoğu'daki liderliğini kaybetmiştir. Muhammed Haseneyn Heykel, Üçünçü Petrol Savaşı adlı kitabında 1980 yıllarda yapılan bir araştırmaya atıfta bulunur. Buna göre, Mısır bölgesel liderliğini kaybetmiştir, lider değil de öncü bir ülke haline gelmiştir. Eşitler arasında birincidir. Çürüme Mübarek döneminde daha da artmış ve hedefini ve istikametini kaybeden Mısır sonunda Ortadoğu'nun hasta adamı haline dönüşmüştür. 'Kör ile yatan şaşı kalkar' misali İsrail'le barış nedeniyle birçok hastalık kapmıştır. Geçenlerde Mısır asıllı olan El Mustakbel TV'nin elemanlarından birisiyle sohbet ederken bir ifadesi aklıma takılı kaldı ve Mısır'ın son durumunu izah etmesi açısından bana çarpıcı ve manidar geldi. Mısır'ın Ortadoğu'nun hasta adamı haline geldiğini söylüyordu. Esasen, 1950'li yılların başında Hidivlik de Ortadoğu'nun hasta adamı haline gelmişti. Onun nedeni de aynıydı. Filistin cephesinde çakar almaz ve bozuk silahlarla bir avuç Yahudi çetesiyle baş edemez bir duruma düşmüştü. Ardından, Fatimilerden sonra Kahire tarihinin en büyük ve uğursuz yangınına sahne olmuştur ve bütün bunlar Faruk'un can çekişen rejiminin habercisiydi. Sedat da gerilimler anaforuna kapılarak hayatını kaybetmişti. Mübarek'in son günleri de skandallara sahne olmuş ve ülke yangın yerine dönmüştür. Ülke tevris ile yeter naraları arasında çalkalanıp duruyor. Tevris, Mübarek hanedanlığının oğul Cemal üzerinden devamı anlamına geliyor. Kifayeciler de (yeter diyenler) buna karşı geliyorlar. İsrail tarafından yapılan analizlerde, Mısır halkının -Suriye'de baba Esat'tan sonra oğul Beşşar'ın kabullenilmesi gibi- Cemal'i kabullenmesinin zor olduğunu ve zorlama durumunda büyük bir kriz çıkacağına işaret ediyor.

Gerçekten de Mısırlı arkadaşın Mübarek rejimini Ortadoğu'nun hasta adamına benzetmesi son derece yerinde bir benzetme ve bu rejim hem hasta hem de yaşlı. Son sıralarda yine Kıpti-Müslüman gerilimi tırmanıyor ve büyüyor. Mübarek rejimi kontrolünü kaybediyor. Kim ne derse desin İsrail'le barış yozlaşmayı beraberinde getiriyor ve bu da rejimleri halkına yabancılaştırıyor. İsrail'le ilişkiler üzerinden iç dengede dindarlarla ilişkiler gerilerken bir de siyasi yangına Kıpti meselesi eklendiğinde Mısır çalkalanıyor ve bir rejim kazasına açık hale geliyor. Son fotoğrafta olduğu gibi...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mustafa Özcan Arşivi