Abdulkadir Özkan

Abdulkadir Özkan

Alışkanlıkların terki zor oluyor

Alışkanlıkların terki zor oluyor

Türkiye'nin bir değişim sürecinden geçtiği, bu değişimin de demokratikleşmeden yana olduğu düşüncesi genel kabul görüyor. Ancak, bu değişim sanıldığı gibi kolay olmuyor. Hatta çelişkileri de içinde barındırıyor. Çünkü, kurumlar belli alışkanlıklarından bir çırpıda kurtulamadığı gibi, değişime karşı bir direniş de sergiliyorlar. Elbette bu direniş kurumların tüm mensuplarının ortak hareketi şeklinde olmuyor, değişimden yana olanların gelişmelerde önemli etkileri olsa da ister istemez çelişkiler yumağından oluşan bir görüntü ortaya çıkıyor ve bu çelişkiler topumun kafasını karıştırıyor, tedirginliklere yol açıyor.

Olayları biraz olsun izleyen herkes bu çelişkiyi görüyor. Hatta bu arada geçmiş alışkanlıkların bir sonucu yapılan açıklamalar açıklama sahiplerini zaman içinde tekzip ediyor. Ama, tekzip karşısından anında bir değişiklik, geçmişte yanılmış olunduğuna dair bir açıklama ve hareket de gözlenmiyor. O zaman çelişkiler yumağı halkın gözünde daha da karmaşık bir hale geliyor. Hemen belirtelim ki sözünü ettiğimiz çelişkiler ve alışkanlıklardan kurtulmaktaki zorluk sadece TSK mensuplarında görünmüyor. Eğer tüm fatura bu kurumumuza kesilirse haksızlık edilmiş olur. Aynı çelişki yargının bazı uygulamalarında ortaya çıktığı gibi yürütmeden yapılan açıklamalarda ve emniyet uygulamalarında da görülüyor.

Bunları tek tek misallendirmek mümkün. Ancak, hepimizin bildiği ve yakından takip ettiği, bazen karamsarlığa ittiği, "Neler oluyor arkadaş?" dedirten olayları ve gelişmeleri sıralamanın anlamı yok. Çünkü maksadım bazı kurumlara ve kişilere dönük bir suçlama kampanyasına katkıda bulunmak değil. Bunun demokratikleşme yönündeki istek ve çabalara bir yararı ve katkısı olacağına inanmıyorum. Ayrıca kimin haklı olduğuna dair tartışmayı bilek güreşine götürmenin de yarardan çok zarar vereceğini düşünüyorum. Erzincan-Erzurum hattındaki gelişmeler, ıslak imza konusunda geçmişte söyleneler ile gelinen noktada yaşananlar, Emniyet'te kişiden kişiye farklı muamele uygulanmasına kadar pek çok örnek sıralamak mümkün. Bu arada açık gerçeklere rağmen TSK içindeki direniş sebebiyle olsa gerek bazı adımların atılamayışı, bu kurumun kendi içindeki denetim mekanizmalarının ya eksik ve ağır işlemesi ya da bazı konularda işlememesi alışkanlıkların terkinin sanıldığı kadar kolay olmadığını, bundan kurtulmak için bazı kesimlerin isteğinin yeterli olmadığını gösteriyor.

Diyebiliriz ki değişim beraberinde sancı ve sıkıntıları da getiriyor. Bu da gayet doğaldır. İnsanoğlu değişime sanıldığı kadar açık değildir. Değişim için zamana ve sabra ihtiyaç vardır.

İnsanların taraf olmasının doğal olduğunu bu köşede yeri geldikçe dile getirdim. Taraf olmak doğaldır ama devlet kurumlarında hakkın ve adaletin tesisi ile görevli olanların fanatikliği ülkeye zarar veriyor. Kendi doğrusundan başka doğrunun olabileceğine ihtimal vermeyen bir yöneticiden herkese adil davranmasını beklemek mümkün olabilir mi? Alışkanlık giderek bağımlılık haline gelir.

Bağımlılık ise futbolda taraftarlığın fanatikliğe dönüşmesi demektir. Fanatik için tek gerçek kendi takımıdır. Onunla yatar onunla kalkar. Hatta fanatik, karşı takım yabancı bir takımla maç yaparken yabancı takıma destek verebilir. Bunun için bağımlılıktan kurtulmak, alışkanlıkları terk etmek kolay olmaz. Eğer kolay olsaydı bugün çalıştıkları işyerlerinin kapılarında sigara içenlerin sayısı çok azalır hatta görmeyebilirdik.

İdeolojik ve siyasi bağımlılıklar da benzer sonucu verir. Bunun içindir ki toplumu dönüştürmekten çok devlet kurumlarını dönüştürmek daha zordur. Hele bir de değişim ve dönüşüm beraberinde bazı kişilerin konumlarında değişiklik yapma, bazılarının konumlarını yitirme ihtimalini de beraberinde getiriyorsa değişim daha da zorlaşır.

Söz gelimi demokratik açılım bazı kişi ve kurumların elinden seçilmişlere müdahale etme ve iç siyaseti yönlendirme ve belirleme imkanını ellerinden alacaksa bu değişime hemen evet demelerini beklemek insan yapısına aykırı düşer.

Son gelişmeler yaşanırken bir takım direnişleri ve çelişkileri bu açıdan değerlendirmekte yarar vardır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdulkadir Özkan Arşivi