Fatma Tuncer

Fatma Tuncer

İftiraya uğradım

İftiraya uğradım

Bir iş yerinde kasiyer olarak çalışıyorum. Yoksul bir aileden geliyorum. Anlayacağınız hayatım çeşitli zorluklarla geçti... Ama hamdolsun, ailem bana İslami çizgide yaşamayı ve bu istikamet üzere olmayı öğretti. İş yerinde yakın bir arkadaşım vardı. O da ailesini geçindirmek için çalışıyordu. Parasını biriktiriyor, dolar yapıyor ve sık sık çıkarıp önümde sayıyordu. İki ay önce parasının bir miktarını kaybetmiş. O gün yüzü asıktı ve bana parayı çaldığımı ima etti. Hatta iş yerindeki arkadaşlara da benim çalmış olabileceğimi söylemiş. Bu iftirayı duyduğumda gerçekten çok üzüldüm. Arkadaşla artık eskisi gibi olamayız ama böyle bir hataya düşmediğimi ona nasıl anlatabilirim? M. K

Sevdiklerimizden çok şey bekleriz

Sevdiğiniz ve değer verdiğiniz bir arkadaşınız tarafından iftiraya uğramanız, hayatınızda büyük bir depreme neden oldu. Çünkü hepimiz sevdiğimiz insanlardan daha çok şey bekleriz ve herkesten önce onların bize inanmalarını ve güvenmelerini isteriz. Ama, unutmayın ki, hayatın gri renkleri de var. Kimi zaman hiç ihtimal vermediğimiz kişilerin de ihanetine uğrayabiliriz. Size, yaşadığınız olayın bir imtihan olduğuna inanmanızı ve arkadaşınızla konuşmanızı tavsiye ederim. Ona, kendisinden böyle bir şeyi beklemediğinizi ve bu iftiraya çok kırıldığınızı ifade edin. Ayrıca kendinizin İslami terbiye üzere büyüdüğünüzü, hiçbir zaman bu türden bir davranışa tenezzül etmeyeceğinizi belirtin ve dinimizin başkalarına ait bir şeyi almayı yasakladığını da vurgulayın... Arkadaşınızın size verdiği geri bildirime göre ilişkilerinizi yeniden şekillendirebilirsiniz. Ama arkadaşınızın bu şekilde bir ithamda bulunması sizin hiçbir şekilde hırsız olduğunuzu göstermez, bunu da bilin...

Hayattaki tek varlığım
50. Yaşında bir bayanım. Kız enstütisü mezunuyum. Zamanında terzilik de yaptım. Şimdi evde engelli bir oğlum var ona bakıyorum. Çocukları çok seviyorum ve o yüzden kalabalık bir ailemin olmasını istedim. Ama dokuz çocuğum da çeşitli nedenlere bağlı olarak küçük yaşta vefat ettiler. Şu anda yirmi sekiz yaşındaki oğlumla birlikte kalıyorum. Oğlum zihinsel engelli bir çocuk. Bana bağımlı, bütün işlerini ben yapıyorum....Bazen yorulduğum oluyor ama asla isyan etmiyorum. Ya bir de o yaşamasaydı ne yapardım. Hiç olmazsa anne diyen biri var. Eşim geçen yıl vefat etti şimdi çok yalnızlık çekiyorum. Bana bir şey olursa oğlum ne olacak diye korkuyorum. Dua edin de onu Allah kimseye bırakmasın evladım... Selamlar. M. L

Allah ne dilerse o olur

9. Çocuğunuzun da vefat etmiş olması yaşadığınız acıların ne kadar büyük olduğunu gösteriyor. Evlat acısı bir anne için en büyük acıdır. Allah yar ve yardımcınız olsun diyor ondan sabır ve güç diliyoruz. Geride kalan evlanız engelli de olsa size enerji veriyor ve bunun ne kadar büyük bir nimet olduğunu biliyorsunuz.

Engelli bir çocuğa bakmak zorlu bir yürüyüş gibidir. Bu konuda sizi anlayabiliyoruz... Evde hiç büyümeyen bir çocuk vardır ve siz onun bütün bakımını üstlenmek zorundasınızdır. Bütün bunlar görünen tarafıyla zor bir durum. Ama yapılan işin, verilen emeğin Allah katındaki değerini düşündüğünüzde bütün yorgunluğunuz silinir gider ve aslında kazançta olduğunuzu anlarsınız. Size bu zorlu yürüyüşünüzde Allah'tan sabır diliyoruz. Ayrıca özürlü oğlunuz için şartlarınız uyuyorsa, bakım parası alabilirsiniz. Bu konuda il sosyal hizmetlerle görüşün ve gerekli araştırmaları yapın, sahip olduğunuz haklarla ilgili bilgilere ulaşın.

Oğlum ortada kalır endişesi yaşıyorum diyorsunuz. Unutmayın ki, hepimizin koruyucusu ve sahibi Yüce Yaratıcımızdır. Evladınızı da kendinizi de ona teslim edin, ona güvenin yeter...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Fatma Tuncer Arşivi