Haberi okuyunca şaştım doğrusu. Biraz durdum ve düşündüm, bu sefer şaştığıma şaştım doğrusu.

Önce haberi okuyalım: “Ali'siz Aleviliğin öncülerinden Ali Balkız, referandumda hayır oyu kullanacaklarını söyledi.”
Gerekçesi neymiş bakınız: ”Balkız, Alevilerin Anayasa değişikliğine AK Parti beklentilerini karşılamadığı için 'hayır' diyeceğini söyledi.”(*)

İyi de, referandum seçim değil ki? Referandumdan maksat, hükümetin icraatlarını beğenip beğenmemek, onaylamak veya reddetmek değil ki? Bu, genel ve kısmen de yerel seçimlerde olur.

Referandumdan maksat, referandum konusu neyse odur. Başka bir konuyu ona dahil etmek akıl karı değil.

Şimdi referandumun konusu ne?

Anayasa değişikliği. Oya sunulan bu. Sadece bu. Vatandaş fikri, partisi ne olursa olsun, işe onu karıştırmadan bakacak, bu anayasa değişikliği memleket için eskisine nazaran daha iyi, daha faydalı ise, ona “evet” diyecek. Yok daha kötü, daha zararlı ise, “hayır” diyecek. Bunun mevcut hükümetle bir alakası yok.

Şimdi ister aleviler olsun, ister Nakşiler, ister milliyetçiler olsun, ister ulusalcılar, ister sosyalistler olsun, ister Kemalistler, eğer referanduma sunulan değişikliğin vatan ve millete daha faydalı olduğunu bildikleri halde, sırf Ak Parti’yi ve politikalarını sevmedikleri için “hayır” derlerse, kendi yararlarına karşı çıkmış olmazlar mı?

Bu ne kadar akıllı ve basiretli bir davranış olur? Ne kadar vatan ve milletin iyiliğini istemek olur?

Dilimizde “gavura kızarak oruç yemek” diye bir deyimimiz var. Ak Parti’ye kızarak kendi bindiğimiz dalı kesecek miyiz? İçimize sinecek mi bu?

Ak Parti’nin politikalarını eleştirebiliriz ve bunda haklı da olabiliriz. Bunun hesabı genel seçimlerde sorulur. İşte o zaman gerekçeleri öne sürülerek ona “hayır” denilebilir. Fakat referandum bambaşka bir olaydır.

Sonra düşündüm, bunu kim demiş? Ali'siz Aleviliğin öncülerinden Ali Balkız. Güldüm. Çünkü bu akıl ve mantıktan öte duygusal bir davranıştır, bir iflah olmaz inançsal tepkidir. Bahanesi de gülünçtür.

Ne demek “Ali'siz Alevilik”?

Sorun burada zaten.

İyi de, bırakın gerçek Alevilerin asla kabul etmediği “Ali'siz Aleviliğin” dedesini, bugün siyaset işin içine girince çok daha dindar ve itaatkar tarikatlarda bile mürit şeyhini dinlemiyor, Ali Balkız’ı kim dinler? Bir türlü ders almayacak bu tipler maalesef.

Oysa kimse Alevileri çantada keklik göremez artık. Dersim çıkışında söylediklerini inkar ederek tükürdüğünü yalayan ve ökçesi üzerine çark eden Kemal Kılıçtaroğlu bile artık Alevileri kandıramayacak, CHPnin tapulu malı yapamayacaktır. Herkes uyandı, aleviler neden uyusun ki!

Evet, seçim başka, referandum başkadır. Üstelik kimse kimsenin tapulu malı değildir. Herkes daha çok özgürlük istiyor, daha çok kimliğine saygı istiyor. Daha çok adalet ve rafah istiyor.

Bunu kim verirse oradadır millet. Takım tutar gibi parti tutma fanatikliği tarih oluyor artık. Buna göre davranmayan bir avuç tuzu kurular var. Neden acaba?

Anlamadıklarından mı, menfaatlerine öyle geldiği için mi?

www.cemalnar.com
www.ilimistan.com