M. Emin Parlaktürk

M. Emin Parlaktürk

Paşa Çocukları

Paşa Çocukları

Ağıt yakmak bu millete yakışmaz.
Şehitler üzerinden "siyaset yapmak" da!..
Ama çirkin polemikler hala sürdürülüyor.
Sanıyorsunuz ki, terörün bitmesini herkes istiyor.
Ama öyle değil!
Anlıyorsunuz ki, terörün bitmesini istemeyenler de var!
El altından teşvik eden, şehid cenazelerine sevinenler de!
"Amaç için herşey mubah" kuralı yine işlemeye devam ediyor.
Olan "fidan" gibi gençlere oluyor!...
***
Fidan gibi gençler!
Hepsi Anadolu çocukları...
Genellikle başı kapalı muhafazakâr ailelerin evlatları bunlar...
Hepsi, oğullarının "şehit" olduğuna şüphe duymayan insanlar...
Gururlu, inançlı, metanetli ve saygılılar!
Cenaze törenlerinden sonra kunuşulanlara kulak veriyorsunuz.
Herkes birbirine soruyor:
"Neden hep Anadolunun gariban çocukları?"
"Terör bölgesinde neden bir paşa çocuğu yok?"
"Bu subay çocukları askerliklerini nerelerde yapıyorlar?"
"Üst düzey bürokratlar, yüksek yargı mensupları, rektörler, milletvekilleri...
Sanayiciler, fabrikatörler, büyük iş adamları..
Büyükelçiler, misyon şefleri, monşerler, diplomatlar...
Bu ailelerin askerleri nerede?"
"Yoksa, şehitler içinde bunların çocuklarının olmaması bir "tesadüf"mü?"
Evet, sorulan bu haklı sorulara cevap bulmakta herkes gibi ben de zorlanıyorum..
***
Yeri geldiğinde "gürleyen" asker bürokratlarımız, bu sorulara "tatmin edici" cevaplar vermeli.
Askere giden her çocuğun "eşit" olduğunu Anadolu insanına inandırmalı.
Askerlik hizmetinde "torpil" olmadığını kamuoyuna ispatlamalı.
Sloganlarla heyecanları bastırmak çözüm üretmiyor.
"Şehitler ölmez vatan bölünmez" diyoruz ama millet bölünüyor farkında mıyız?.
"Evladım bu vatana feda olsun" iyi tamam da, yukarıda sayılanların evlatları neden feda değil!?
Neden hep fakir fukara, garip guraba çocukları cephede!
Bir komutan düşünün:
Askerlerimizin şehit edildiği hain saldırı öncesinde görülen teröristleri "çoban sandım" diyebiliyor.
Acaba, bunu diyen komutanın oğlu o askerlerimiz arasında olsaydı böyle davranabilir miydi?!..
Nasıl olsa "en büyük asker bizim asker!"
Öyle mi?
Nasıl olsa bu askerlerin aileleri yoksul veya dar gelirli, ünvanları-sosyal statüleri yok, sorgulamayı bilmezler, hakkını aramazlar, teslimiyetçi, vatanına ve devletine gönülden bağlı aileler!
Bu gevşekliğin, bu aymazlığın, bu vurdumduymazlığın sebebi bu mu?
"Bir şehit gider, bin asker gelir!"
Öyle mi?
***
Bütün bunlar toplumun gözünden kaçmıyor artık.
Bu tuhaflıklar artık kamuoyunda iyiden iyiye sorgulanıyor.
Emre Aköz'ün dediği gibi; "Muhafazakâr, milliyetçi, dindar Türk ailesi, çocuğunu Silahlı Kuvvetler'e teslim ediyor ama şehidi geldiğinde Hükümeti suçluyor.
Türk ailesi bu ilişkideki tuhaflığı sorgulamadığı, siyasetçiye hakaretler yağdırıp "militanı, çoban sandım" diyen komutana sarılarak ağladığı sürece sorun devam edecektir."
Terörün çok boyutlu olduğunu biliyoruz.
Ama size çok keskin bir formül söyliyeyim:
Ne zaman Paşa çocuklarını cephede görürsek o zaman terör biter.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
M. Emin Parlaktürk Arşivi