Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

ORDO AB CHAO YA ZEYL

ORDO AB CHAO YA ZEYL

Düzensizlik içinde düzen!
Ergenekon’u gözünüze çok yaklaştırmayın, arkasında derin devleti kaybedersiniz. Tıpkı gözünüze bir kibrit çöpünü fazla yaklaştırdığınızda, arkasında bir ormanı kaybedebileceğiniz gibi..
En az 40 tane Ergenekon var..
On binlerce silahlandırılmış kişiden söz ediyoruz.
Krizden korkmayın. Sivrisineklerle uğraşmayı bırakın ve bataklığı kurutmaya bakın..
Bataklığı bırakın, şeker kamışı yetiştirin..
Deprem oldu.. Tamam binalar yıkıldı, insanlar öldü! Ama hayat devam ediyor.. Her felaket yeni bir ders ve yeni bir fırsattır ve karanlık aslında aydınlığın yokluğudur..
Bir kere karar verince durmayacaksın.. Durursan düşersin. Arkana bakmayacaksın.. Vururlar..
Uzlaşma mı? Kulağa hoş geliyor.. çağrıyı yapanların iyi niyetinden kuşkum yok. Ama sakın bu fikri destekleyenler, çeteye zaman kazandırmak için bu işe destek veriyor olmasınlar?.
Uzlaşıya evet; ama hukukta, ama insan haklarında, ama milli iradeye teslimiyette..
Zalimler karşısında tevazu zillettir.. Geri adım atarsanız, cür’et ve cesaretleri artar.. Toparlanır ve saldırırlar..
Doğru yolda ileri doğru, daima. Eğer yolun yanlışsa, eğer adil değilsen bin adım geri git.. Ama doğru yönde ileri doğru giderken, asla geri adım atma..
Eğer geri adım atarsanız, çete düzeni 1000 yıl sürer, 28 Şubatçıların dediği gibi.
Bu iş artık bitirilmeli. Bu fırsat iyi değerlendirilmeli.. Bir kez daha şu ya da bu gerekçe ile bu fırsat kaçırılırsa, bu bir felaket olur..
Kayıt dışı ekonomi ve kayıt dışı siyaset tasfiye edilmeden kimseye huzur yok..
çetenin media ve sermaye içindeki uzantıları tasfiye edilmeden durmayacaklar.. Ellerindeki silahlar alınmadan tehlike saçmaya devam edecekler..
çete kendi adamlarına yönelemez; artık oyun ortaya çıktı..
Türkü de, Kürdü de, Ermenisi de, Sünnisi de, Alevisi de, sağcısı da, solcusu da oynanan oyunun farkında..
Sıvas ve Başbağlar’da tetiği çeken eller aynı eldi..
PKK, Kürtlerin Ergenekon’u. Yabancı biri değil anlayacağınız.. Şehid anaları ve Cumartesi anneleri aynı acının ortağı aslında.. Tavşana kaç, tazıya tut!
Eğer karşı taraftan birini vururlarsa, o kahraman olur. Toplumsal öfke infiale dönüşür..
Dink olayını hatırlayın..
En tepedekini hedef almak gerekmiyor. Genelde en tepedeki, daha kolay kontrol edilebilsin diye daha zayıf biridir.. İkinci adam önemli.. Ve onun altındaki kriptolar..
En alttakiler tetikçi. Yukarıdakiler kendini savunamıyorsa, onlar tepedekine güvenmez. Karizma çizildi mi, iş göremezler.
Bir de taşeronlara dikkat..
İyi bir istihbaratla bunlara suçüstü yapmak mümkün.
Eğer vaktinde kontrol altına alınmazlarsa, bunlar ülkeyi kana bulayabilir..
On binlerce silahlı, binlerce motorize ekipten söz ediliyor..
Olaylara takılıp kalmamak, tehditlerle savrulmamak gerek..
Bu alemde her şey sahici.. Film setine benzemiyor hiçbir şey!
Düzensizlik içinde düzende, krizi yönetenler kârlı çıkar.
Tetik çekenle ambulansta bekleyen, hastanede tedavi eden, ilaç satan kişiler birbirlerinden habersiz aynı düzene hizmet ediyor olamaz mı? Mumcu’yu vuran, arkasından ağlayan, halkı ‘kahrolsun şeriat’ diye sokağa dökmeye çalışanların aynı kişiler olduğu gibi...
Kalabalıkları saymıyorum. Onlar saflar. Uymuş kalabalığa, gidiyorlar..
Bir deli bir kuyuya bir taş atar, 40 akıllı 40 gün uğraşır o taşı çıkartmak için..
Ve siz tam taşı çıkartırsınız, bir deli bir başka kuyuya bir taş daha atar..
Onların oyununun bir parçası olmayın. Kendi oyununuzu kurun. Rakibinizi iyi tanıyın, kendi içindeki çelişkileri, dış desteklerini, çıkış/kaçış yollarını tesbit edin.. Sizin bakmanız istenen yere değil, bakmamanız istenen yere bakın, projektörlerin aydınlattığı yere değil, karanlıkta kalan gerçeklere dikin gözünüzü.. Fotoğrafın bütününü görmeye çalışın.. Sabırlı olun..
Ve belki de önce kendi içinizde, size dost gözükenlere karşı dikkatli olmanız gerek..
Siyaset, maskeli baloya benziyor..
Kim kimden yana. Tehdit, şantaj, para, kadın, uyuşturucu.. her şey var bu alemde..
Bu derin yapı her ülkede var.. Globalleşme ilk önce derin devlette oldu.. Kayıt dışı ekonomi ve kayıt dışı siyaset global piyasada daha vahşi bir şekilde hükmünü sürdürüyor..
Bu şey, şeytanın iktidarından başka bir şey değil.. Şeytani bir düzen ve bu mücadele uzun sürecek bir mücadeledir.
Bu derin masonik yapının arkasında şeytanın hileleri gizli ve şeytan bizim damarlarımızda dolaşıyor..
Savaş nefsimizde, ülkemizde, bölgemizde ve tüm dünyada anlayacağınız..
4. dünya savaşı başladı. (üçüncüsü soğuk savaştı). ölenin niye öldüğünü, öldürenin niye öldürdüğünü bilmediği bir savaş..
Düzensizlik içinde bir düzen: Başkalarının acıları üzerine kendine mutluluk, başkalarının kanları üzerine kendine iktidar, başkalarının yoksulluğu üzerine kendine zenginlik hayal edenlerin iktidarı..
Batı, bir yüzyıla dört dünya savaşı sıkıştırdı ya! Bravo!.. Dördüncüsü, Fukuyama’nın kehanete dönüşen öngörüsündeki gibi (o aslında başka bir şeyi anlatmaya çalışmıştı ama) tarihin sonunu getirecek bir kıyamet savaşı ya da Huntington’un kehanetindeki gibi medeniyetler arası bir savaş olmasın sakın!
Görelim Mevlam neyler, neylerse güzel eyler. Gün doğmadan neler doğar..
O bilir, görür, duyar ve gerçek hüküm/iktidar sahibidir. Ecele, kadere, rızka hükmeden O’dur.. O zaman ne gam.
Bize hayır gibi gelen şeyde şer, şer gibi gelen şeyde hayır olabilir. Sonunda herkes kendi kaderine koşmaktadır.. Allah (cc), serveti ve iktidarı topluluklar arasında döndürüp dolaştırmaktadır..
Karanlığın en koyu anı, aydınlığa en yakın olduğu zamandır. Kemal, zevalin eşiğidir.. Her doğan öler. Yükselen düşer.. Sonuçta hayat devam etmektedir. Yaşamak işte böyle bir şeydir! Ve yaşamak; sorumluluklarının bilincinde olup, gereğini yerine getirenler için güzeldir.
Selam ve dua ile..


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdurrahman Dilipak Arşivi