Abant yıldızı Dersimli Kemal’e karşı

Abant yıldızı Dersimli Kemal’e karşı

Siyaset arenasında üniversitelerdeki türban sorununun çözümüne ilişkin oluşan zımni mutabakat, Çankaya duvarına tosladı. Genel başkan olduktan sonra türban sorununa ilişkin yapıcı önerilerde bulunan Kemal Kılıçdaroğlu, partideki ittihatçı ekibe bir kez daha yenik düştü.

Oysa Kılıçdaroğlu çözüme endeksli politikalarla toplumda iyimser rüzgarların esmesine yol açmıştı. Daha önce altını çizdiği çözüm önerisinin şimdi üstünü çizerek bu iyimser havayı dağıttı.

CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce’nin dün açıkladığı gibi Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün 29 Ekim’de Çankaya Köşkü’nde vereceği resepsiyona katılmayacaklar. Gerekçe, 3 yıldır gündüz ve gece olarak organize edilen ucube ağırlama yönteminin terk edilmesidir.

Biliyorsunuz, gündüz devlet erkanı akşam geride kalanlar davet ediliyordu. Devletin temsil edildiği bölüme Hayrünnisa Hanım katılmıyordu.

Ayrıca katılımcılar için kötü bir durumdu. Dışişleri Bakanlığı gündüz bölümüne, büyükelçiler gece bölümüne katılınca, AB müzakere sürecini yöneten Türkiye için kötü bir fotoğraf çıkıyordu ortaya. Bakanlar, milletvekilleri ve bürokratlar ilk bölümde olduğu için gazeteciler, sanatçılar, işadamları ve sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle bir araya gelemiyordu.

Neresinden bakarsanız bakın Türkiye’ye yakışmayan bir manzaradır.

Cumhurbaşkanı, aradan geçen 3 yılın muhasebesini yaparak, tarafların birbirlerini daha iyi anladıkları ve bildiklerini düşünerek, normalleşme sürecine olan ihtiyacı hissederek ikili görüntüyü teke indirmeyi uygun görmüş.

Doğrusu da budur.

Eşi başörtülü bir cumhurbaşkanı, büyük Türkiye için artık problem kaynağı değildir ve olmamalıdır. Tahammül rejimi olan demokrasiye inancımızı sarsmamalıdır. Türkiye enerjisini modern AB dünyasının parçası olmak ve küresel ekonominin ilk 10’unda yer almak için harcamalıdır.

Toplumsal değerlerle çatışarak, inançlarla kavga ederek ve tarihin akış yönüne direnerek Türkiye’yi geleceğe taşıyamazsınız.

Zihin kodları statükocu partisinden daha farklı olan ve geleceğe dair umutlar saçan Kemal Kılıçdaroğlu, Çankaya boykotuna vize vererek lider olmak yerine yetkilerini paylaşarak CHP’yi koalisyonla yönetmeyi tercih etti. Bu yöneliş, Kılıçdaroğlu sonrası makas değişikliğini zora soktu.

Çankaya’daki başörtüsü boykotu, Kemal Bey için izahı zor bir
durumdur.

Muharrem İnce’nin yaptığı şu açıklama boykotu izaha yetmez: “Kızlar üniversiteye, türban takıp giriyor. Hükümet, Başbakan ‘kamuda, ilköğretim, ortaöğretimde olmayacak’ diye niye bir açıklama yapmıyor? Sayın Cumhurbaşkanı niye konuşmuyor? Ne oldu da iki resepsiyon bir resepsiyona indi? Bu, kamuda çalışanlara da türban taktırmanın, ilköğretimdeki çocuklarımıza da türban taktırmanın Çankaya’dan başlangıcı mı acaba? Onun için katılmıyoruz.”

Yine niyet falcılığı...

Kemal Bey’le geri kaldığını sanıyorduk ama yeniden hortladı. İlköğretimde ve kamuda türban paranoyasının provası olarak görüyorlar. Hükümetin ve Çankaya’nın asıl derdinin bu olduğunu düşünüyorlar.

Çankaya’yı aradım. Cumhurbaşkanının düşüncesini şöyle özetlediler: “Yapılan iş, 3 yıldır devam eden ve Türkiye’ye yakışmayan bir yanlışın düzeltilmesi, normalleşmenin sağlanmasıdır.”

Haksız mı, siz söyleyin; yönettiği insanları eşiyle birlikte ağırlayamayan bir cumhurbaşkanı görüntüsünü, geçtik demokrasiyi, vicdan sahibi kim içine sindirebilir? Hadi bunu Abdullah Gül’e reva gördük, Türkiye’ye yakışır mı? Avrupalıların parlamentoda kürsüye çıkarak bağrına bastığı Hayrünnisa Hanım’ı boykot ederseniz inandırıcılığınız kalır mı?

Hele, “davetiyede cumhuriyeti sildiler” yalanı hiç yakışmaz. Neymiş efendim, davetiyede “Türkiye Cumhurbaşkanı” yazıyormuş, “Cumhuriyet” ifadesi yokmuş.

Basit bir protokol kuralı...

Yine sordum Çankaya’ya. Süleyman Demirel de Ahmet Necdet Sezer de davetiyelerde “Türkiye Cumhurbaşkanı” ifadesini kullanmış.

Peki buradaki cazgırlık neyin nesi? Belli, politbüronun ayak sesi...

CHP’yi yeni bir ideolojik eksene oturtmaya çalışan Kemal Bey’i ceketinden tutup silkeleyerek hoyratça koltuğuna oturttular.

Abant sonrası Kemal Bey’in ekseni kaydı.

Cumhurbaşkanı da meclisin açılışında Baykal’dan farklı olarak ayakta karşılayıp alkışlayan Kemal Bey’i fazlasıyla ciddiye alıp yanıldı. Çünkü Cumhurbaşkanı, Kılıçdaroğlu’nun normalleşme sürecine daha fazla katkı sunacağını sanıyordu.

Ne diyelim; Abant Yıldızı Onur Öymen, Dersimli Kemal’e karşı bir kez daha kazandı.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi