Ahmet Kekeç

Ahmet Kekeç

Hukuk geliyor, kaç!

Hukuk geliyor, kaç!

Neymiş efendim? Yargı bağımsızlığı sizlere ömürmüş... Yargı organları bundan sonra “siyasi iktidarın güdümüne” girecekmiş... HSYK üyeleri bakanlığın birer memuru haline gelecekmiş.

Bunu “analiz” diye yazıyorlar...

Utanmadan, Allah’tan korkmadan da yayınlıyorlar...

Siyasi iktidarın güdümüne girmesinden bu kadar korktuğunuz yargı, yıllarca “asker ve bürokrat güdümlü” olarak çalıştığında aklınız neredeydi ve neden kanlı kalemlerinizden şöyle dokunaklı bir “yargı bağımsızlığı” yazısı okuyamadık?

Hayır, elbette kendileri de “eski sistemin ideal olmadığını” görüyorlarmış, mütemadiyen bunun sakıncalarını yazıp duruyorlarmış da, böyle de olmazmış ki canım...

Nasıl olacaktı?

Danıştay ve Yargıtay, HSYK üyelerini seçecek...

Seçilmiş HSYK üyeleri, dönüp Danıştay ve Yargıtay üyelerini seçecek...

Seçenler seçilenleri, seçilenler seçenleri mütemadiyen seçip duracak, görüntüyü tamamlamak için arada “eski saygın bir bakan” devreye sokulacak, bunun adı yargı bağımsızlığı olacak...

Öyle mi?

Bakmayın “mütemadiyen yazıp duruyoruz” laflarına, bugüne kadar “eski sistemin sakıncalarını görmüş” hiçbir akıl ve izan sahibinden, yüksek sesli bir itiraz yazısı okuyamadık.

Ben okuyamadım en azından...

Eski sistemin neresini beğenmiyorlardı?

Hangi “sakıncalı durumların” altını çiziyorlardı?

Nerede, hangi mecrada yazdılar düşüncelerini?

Hangi cümlelerle, hangi sözcüklerle itirazlarını dillendirdiler?

Hatırlamıyorum...

Buna mukabil, hatırladıklarım var

ve her biri yüz kızartıcı cürüm niteliğinde... “Postal yalamaktan Ergenekon sanıklarına kefil olmaya”, bir sürü yüz kızartıcı suç.
İyi ama, seçilenlerden bazıları “bakanlık personeli”ymiş.

Peki seçenler kimmiş?

Hadi, referandum yenilgisinin faturasını “eğitim düzeyi düşük seçmene” çıkardınız ve kısmi bir rahatlama sağladınız.

Kemal Kılıçdaroğlu’nuz bu analize yatıyordu. Yüksek yargıdaki arkaik hemşireleriniz yüzde 58’lik evet çoğunluğunu “gaflet, dalalet ve hatta hıyanet içinde olmakla” suçluyordu. Ülkenin geleceğini eğitim düzeyi yüksek, ilerici, çağdaş, Kemalizm’e iman derecesinde bağlı ve biat kültüründen gelmemiş Beyaz Türkler’in belirleyeceğini söylüyordunuz. Göz yaşartıcı “Eğitim ve seçmen davranışları” yorumları attırıyordunuz. Aciz kaldığınız zamanlarda Beyaz Türk masasına “yancı” tayin ettiklerinize küfür yazıları yazdırıyordunuz...

Peki, HSYK üyelerini kim seçti?

Dağdaki çoban mı?

Bidon kafalılar güruhu mu?

Göbeğini kaşıyan kıllı ayılar mı?

Sizi böylesine geren, yargıdaki “kapalı devre kast sisteminin” sona erecek olması mı?

Nedir?

Kusura bakmayın ama eskiden olduğu gibi, “sen beni seç, ben seni seçeyim” durumları yaratamayacaksınız... Kafanıza göre “tahliyeci hâkim” tayin edemeyeceksiniz... İddianame hazırlayan savcıları “sorgusuz sualsiz” kapının önüne koyamayacaksınız... Yürümekte olan davaların hâkim ve savcılarını değiştiremeyeceksiniz... Eski saygın bakanların ricasını emir telakki edip “atama listeleri” yapamayacaksınız.

Hukuk, herkesi olduğu gibi sizi de bağlayacak... Ve “hukuk”tan kaçamayacaksınız!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ahmet Kekeç Arşivi