Mehmet Talu

Mehmet Talu

Müslüman bir hanımın evin dışındaki hali

Müslüman bir hanımın evin dışındaki hali

Soru: "Evinin dışında soyunan kadına ALLAH Teâlâ Lânet etsin." Diye bir hadis-i şerif var mıdır?

Cevab: Bismillahirrahmanirrahim.

Bu soru ve geçtiğimiz hafta bir dergide çıkan, casusluğun kanlarına sirayet ettiği bir kesim, bizim bu meseleyi gündeme getirmemizi zaruri kıldı. Ayrıca ALLAH Teâlâ ve Resûlullah (S.A.V.) efendimizin emir ve yasaklarındaki mânâ ve maksadı da anlama kapasitesinde olanlara bir defa daha hatırlama fırsatı verdi. Ebu Melih (R.A.) den rivayete göre, Hz. Âişe (R.Anhâ) validemizin yanına, Şam'lı kadınlardan bir grup girmişti. Hz. Âişe (R.Anhâ) validemiz:

- Sizler herhalde, hanımları hamamlara giren bölgedensiniz! dedi. Kadınlar:

- Evet! diye cevap verdiler. Hz. Âişe (R.Anhâ) validemiz:

- Ama ben Resûlullah (S.A.V.) efendimizin şöyle buyurduğunu işittim:

"Elbisesini evinden hariç bir yerde çıkaran her kadın, mutlaka ALLAH Teâlâ ile kendi arasındaki perdeyi yırtmış olur." (Ebu Dâvud, Hammâm:1, No:4009, 4010; Tirmizî, Edeb:43, No:2803, 2804)

Bu hadis-i şeriften anlaşılıyor ki, Müslüman bir kadın evinin dışında mahremiyetini açamaz, açmamalıdır. Çünkü onların bedenlerinin her tarafı avrettir, örtülmesi farzdır, hiçbir yerlerinin zaruret olmadıkça açılması caiz değildir. Eğer bu kesin emre uymaz da ALLAH Teâlâ'nın nâmahremlere gösterilmemesini emrettiği yerleri kendine göre bâzı gerekçelere dayanarak açarsa başına gelecek belâ ve musibetlere hazırlıklı olsun.

Günümüzde bunun bir çok örnekleri vardır. Onlardan biri de: Kalbleri kalıpları gibi marazlaşmış bir kesim, çoğunluğunu Müslümanların teşkil ettiği bir otelde casusluk yapmış olmasıdır. Burada, dışarıda kapalı hanımlara tahsis edilmiş havuzda gizli çekim yapan kamera ve fotoğraf makinesiyle vücutlarını mukaddes sayanların o anından istifade ederek çekmeleri ve kamuya bu görüntüleri ilan etmeleri rezaleti yaşanmıştır.

Namustan anlamayanlara namusun mukaddesliğini anlatmak dünyanın her tarafında zorların ötesinde zordur. Öyle ise Müslüman hanımlara düşen bu bîedeblere fırsat vermemektir.

Yıkanmak için de olsa su bir nimettir. Bu, asla görmezden gelinemez. Ama tatil böyle değildir. Suya ve yeşile bakmak Hz.Peygamber (S.A.V.) Efendimizin sünnetlerindendir. Sudan böyle istifade etmek en kazançlı yöntemdir. Ecdat yazlarını yaylalarda, yaylaklarda geçirirlermiş.

Bronzlaşmak moda olmaktan da çıkmıştır. Güneşin ultraviyole ışınlarının doğrudan vücuda temasının kanser sebebi olduğu tıp otoritelerince de sık sık açıklanmaktadır.

Müslüman hanımlar size sesleniyorum. Örtüleriniz hem sizler hem de bizler için mukaddestir. Onları çıkarıp bedenlerinizi, özel havuzlarda bile olsa, asla vitrinlemeyiniz. Kalbleri marazlılar size ait olanları başkalarının istifadesine sunacak yöntemleri kullanabilirler. Buna asla fırsat vermeyin. Aksi hâlde hem kendinizi hem de bizleri üzmüş olursunuz.

Bu vesile ile bir hususa daha bir-iki cümle ile temas edeyim:

Yeni evlenen çiftler evlendikleri gün balayına çıkıp otellerde zifafa giriyorlar. Haberiniz olsun. Birçok otellerin o lüks odalarına yerleştirilmiş gizli kameralarla çiftlerin o ilk günleri görüntülenip şehvet panayırlarında bu görüntüler pazarlanıyormuş. Bu konuda bilgi ve belgeler var.

Bizden söylemesi. Bu hakikatlere kulak asmayanlar belayı haketmiş olurlar. Bizler de üzülmüş oluruz tabii ki.

Kazara "saçımı bir nâmahrem gördü. Nâmahremin gözlerinin iliştiği bu saçlarla ALLAH Teâlâ'nın huzuruna çıkamam" deyip saçlarını ustura ile tıraş eden Abbasi Halifesi Harun Reşid'in hanımı Zübeyde hanım Müslüman hanımlara ne güzel örnektir. Aslında her Müslüman kadın böyle birer örnek olmalıdır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet Talu Arşivi