Resul Tosun

Resul Tosun

Ortadoğu cumhuriyeti

Ortadoğu cumhuriyeti

Arap dünyasında yönetim biçimleri çok renkli biliyorsunuz. Emirlik var, krallık var, şeyhlik var, cumhuriyet var.

Emirler ve krallar adları üstünde emir ve kral. Ne emrederlerse o. Bazı krallıklar kimi partilerin kurulmasına ve seçimlere katılmasına da izin veriyor. Ama öyle İngiltere krallığı gibi değil, kontrollü ve denetimli biçimde.

Cumhuriyetler ise evlere şenlik. Kimilerinde yönetim babadan oğula geçiyor, kimilerinde ise aynı düşüncedeki bir başkasına. Ülke o başkanın demir yumruğuyla yönetiliyor.

Belli periyotlarda seçimler bile yapılıyor. Geçtiğimiz Pazar ikinci turu yapılan Mısır seçimleri gibi.

Enver Sedat'ın ölümüyle devlet başkanı seçilen Hüsnü Mübarek 30 yıldır görevinin başında. Üstelik Ulusal Demokrasi Partisi'nin genel başkanı.

Ulusal Demokrasi Partisi tabii ki iktidar partisi oluyor.

Bölgeye demokrasi getirmek isteyen ABD, halkların parlamentolarda biraz temsil edilmesi için 2005 seçimlerinde çok yumuşak bir ifade ile bir yönlendirme(!) yaptı.

O nisbi özgürlük ortamında muhalefet mecliste ciddi bir temsil imkanı buldu. İhvan-i Müslimin bile 88 sandalye kazandı. Muhalefet 100 milletvekili ile görev yaptı.

Arap dünyasının en demokratik ve en şeffaf seçimi olarak kabul edilen 2006 Filistin seçimlerinde HAMAS tek başına iktidara geldi.

ABD baktı ki Arap dünyasındaki hür seçimleri dindarlar kazanıyor, demokrasi söylemini bir kenara bıraktı ve çıkarlarıyla uyuşan krallık ve tek parti sistemlerini destekleme politikasına geri döndü.

Unutmayalım, batı dünyası da Filistin seçimlerinin sonuçlarını görünce demokrasi söyleminden vazgeçti!

O yüzden de geçen hafta Mısır'da yapılan seçimlerde batının her hangi bir yönlendirmesi(!) olmadı, iktidarın her türlü tasarrufu görmezden gelindi.

Seçim öncesi yapılan baskılar, yasaklar, uygulanan şiddet ve engellemeler demokrasi havarisi batının umurunda bile olmadı.

Mısır'ın 40 milyon seçmeni var. İki turlu yapılan seçimlere katılım Mısır Yüksek Seçim Komitesi'ne göre birinci turda yüzde 35, ikinci turda yüzde 27 oranındaydı. Muhalefet ise birinci turda katılımın yüzde 10, ikinci turda ise yüzde 5 olduğunu iddia ediyor.

Mısır Parlamentosu 518 milletvekilinden oluşuyor. Bunun 508'i seçimle 10'u ise (cumhurbaşkanının kontenjanı) atamayla belirleniyor.

Mısır Yüksek Seçim Kurulu, Pazartesi günü Hüsnü Mübarek'in genel başkanı olduğu iktidar partisinin (Ulusal Demokrasi Partisi) 508 sandalyeden 420'sini kazandığını açıkladı. 70 sandalyenin çoğu iktidara yakın bağımsızlara gitti. 10 sandalyeye ise Mübarek atama yapacak. Yani cumhurbaşkanının partisi mecliste 500 milletvekili ile temsil edilecek. Geriye kalan 18 milletvekilini ise diğer partiler paylaşıyor.

Diğer bütün siyasi partilerin kazandığı sandalye sayısı 14. 4 sandalye ise seçim bölgelerindeki belirsizlik yüzünden boş.

Solda Birlik(tecemmu) Partisi5 sandalye ile ana muhalefet partisi oluyor.

Vefd Partisi 4 sandalye, Sosyal Adalet Partisi 1, Liberal Yarın Partisi 1 milletvekilliği kazandı.

Asıl muhalefet seçimlerin ikinci turunu boykot etti. Mısır tarihinin en şaibeli seçimi olduğunu söyleyen çevreler özellikle insan hakları savunucuları, bazı seçim bölgelerinde mahkemelerin seçimi iptal etmesini de örnek göstererek Hüsnü Mübarek'ten bu seçimleri iptal etmesini istiyorlar. İnönü'den 46 seçimlerinin iptalini istemek gibi bir şey.

Hükümet ise her iki turun da tam bir özgürlük ortamında ve nezih bir şekilde yapıldığını, seçimlerin iptalini gerektirecek bir kusurun bulunmadığını söylüyor.

Netice mi? Netice tıpkı 1946'da Türkiye'de yapılan seçimler gibi geçerli olacak. Mısır'ın CHP'si Ulusal Demokrasi Partisi bir dönem daha iktidar.

Bakalım Mısır bir sonraki seçimde 'yeter söz milletin' diyebilecek mi?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Resul Tosun Arşivi