Haşmet Babaoğlu

Haşmet Babaoğlu

YGS öncesi... Şimdi gerçekler!

YGS öncesi... Şimdi gerçekler!

Mevsimi geldi yine..
Yine arkadaş ve aile ortamlarında üniversite mezuniyetiyle kariyer hesapları arasındaki bağlar konuşuluyor.
Konuyla ilgili tv sohbetlerinde bol bol istatistiklere başvuruluyor!
Tamam, istatistikler bazen yalan söyler ama bir de bakkal hesabı kadar düz rakamlar var.
Mesela, arkeolojiyi alalım...
2010 yılında üniversitelerimizin arkeoloji bölümlerinde 1848 öğrenciye yer açılmıştı.
Neyse ki, kontenjanlar yıllardır dolmuyor.
Yine de arkeoloji hocalarının deyimiyle "Ortadoğu ve Balkanlar'a yetecek kadar işsiz arkeologumuz var!"
Peki bugün bir genç üniversitede arkeoloji okumak istiyorsa, nasıl bir gelecek planlaması yapmalı?
Buyurun, üzerinde çalışın!
***

Arkeoloji çok marjinal bir örnek mi oldu?
Peki!.. Siz onun yerine öğretmenlik, toplum bilimleri, fen bilimleri, eczacılık, hatta mühendislik bölümlerini koyun ve öyle düşünün...
Tablo değişiyor mu? Hayır!
Alalım, "tıbbi tanıtım" elemanlığı denen mesleği...
Bir zamanlar eczacılık mezunlarının küçük görüp dudak büktüğü, şimdilerde pek revaçta olan meslek!
Eczacılık, biyoloji, kimya gibi bölümlerden mezunların alındığı bu iş için istihdam imkânı nedir, bilen var mı?
Ülkemizin en önemli ilaç şirketlerinden biri 2011'de "tıbbi tanıtım" kadrosuna 30 yeni mezun alacağını açıkladı geçenlerde. Diğer şirketlerin rakamları da pek farklı değil! Toplamı 200'ü geçmiyor!
Bu bölümlerden yeni mezun sayısını ise sakın sormayın! Moraliniz fena bozulur!
***

Yanlış nerede?
Bundan 30-40 yıl önce toplumun geleceğini üniversite eğitimine odaklayan sistemde...
Artık sistem kördüğüm! Ne çözülüyor, ne de bu noktadan geri dönülebiliyor.
Ve artık üniversite mezunu olmak 30-40 yıl öncesinin lise mezunluğundan öte bir anlam taşımıyor.
Tabii, adım gibi eminim ki...
Şu an YGS'ye harıl harıl hazırlanan birçok genç hiç değilse "iyi bir okul"dan mezun olmanın hayattan "yırtmayı" kolaylaştıracağını düşünüyor.
Eh, haksız değiller!
Fakat son araştırma istatistikleri "iyi okul" ile "iyi kariyer" arasındaki bağın yüzde 38 oranını aşamadığını gösteriyor.
***

Sonuç?
Belki anne babalarını kızdırmak pahasına genç kardeşlerime her yıl aynı öneriyi yapıyorum.
Üniversiteyi kazanmaya çalışın!
Önce o harika arkadaşlık ortamı için, çayı, kahvesi için kazanmaya çalışın! Çünkü hayatta o tadın başka kaynağı yok!
Sonra da okuduğunuz bölümün iyi hocalarının değerini bilip onlardan bir şeyler "kapmak" için... Üniversite işe yaramayacak mı?
Mutlaka yarayacak!
Ama bilin ki, bunda okuduğunuz bölümden ve edindiğiniz meslekten çok sizin kişisel çabanızın payı olacak!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Haşmet Babaoğlu Arşivi