Yılmaz Öztuna

Yılmaz Öztuna

Suriye ve ötesi

Suriye ve ötesi

Başbakan Tayyip Erdoğan, telefonla iki defa Suriye cumhurbaşkanı Beşar Esad’la konuştu. Hızlı değil, derhal reform tavsiye etti. Komşu Cumhurbaşkanı hayır demedi. Ancak henüz radikal reformlar yapacağına ait bir işarette bulunmadı. Milletine hitâben ay ve gün tarihi belirterek demokrasiye açılım, hür seçimler sözü vermedi.
Suriye’nin bünyesi, radikal (kökten) reformlara yeterli mi? sorusunun cevabı muğlâktır. Halk, yarım asır, sıkı, sımsıkı, sıkının en sıkısı yönetim altındadır. Tıpkı monarşilerdeki gibi babası ölünce otomatik şekilde hayat boyu başkanlık makamına geçen bir devlet reisinin, dayandığı ordu (subay), istihbarat, polis gibi güçleri birden demokratlaştırabileceği şüphelidir.
Sayın Başbakanımız, Beşar Esad’a, sözde değil özde değişim tavsiye etti ve bunu bizzat halkına bildirmesini öğütledi. Dost öğüdü dinlemek akıl kârıdır. Ancak Beşar’ın dayandığı kuruluşlar, her demokratik açılımda iktidarlarının budanacağı endişesinden sıyrılabilecekler midir? Hır çıkarmadan itaat ederler mi?
Diğer bir faktör, Suriye’nin Tahran doğrultusunda politikadan vazgeçebilmesidir. Suriye’nin, adını Washington’ın mahut listesinden sildirmedikçe, Amerika’nın baş çektiği Batı demokrasileri blokunun karşıtlığından kurtulamayacağı âşikârdır. Yıllarca Irak’la savaşan İran’ın Arap âleminde popüler olmadığı açıktır. Suriye, Arap âleminden kopmuş bir Arap Birliği üyesi durumundadır.
Hamas katliâmının hesabı sorulursa ne olur endişesi, Suriye yöneticilerinin elini kolunu bağlayan diğer bir sebeptir. Suriye yönetimi, Lübnan’dan el çekmek ve İsrail’le mütareke yapmak dirayetini gösterebildi. Fazlasını da yapacak kapasitededir. Fransa’nın hâlâ Suriye üzerinde emelleri bulunduğu açıktır. Sarkozy, Libya’ya bile sarkarak saldırdı. Amerika’ya dayanabildiği oranda Suriye’ye müdahalede bulunacaktır.
Kuzey Suriye yani Türkiye sınırı Kürt ve Türk aşiretleri ile doludur. Pankürt hareketi, denize çıkacak tek yol olarak Kuzey Suriye şeridine gözlerini dikmiştir. Bunu Türkiye’nin engelleyeceği açıktır. Ancak Türkiye’nin İran konusunda Washington’la arasının bozulacağını umuyorlar. Bundan sonra Orta Şark politikası İran’da yoğunlaşıp odaklaşacaktır. Böyle bir atmosferde Sayın Erdoğan, Erbil’dedir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yılmaz Öztuna Arşivi