Haşmet Babaoğlu

Haşmet Babaoğlu

Kadınlar öldürülürken... Erkekler!

Kadınlar öldürülürken... Erkekler!

Her gün beş kadın öldürülüyor... Erkekler tarafından... Katillerin büyük çoğunluğu kocalar, sevgililer, yakınlar.
Kadınlar dövülüyor...
Çarşıda pazarda, eşinin dostunun yanında, evinin ortasında çocuklarının gözü önünde korkunç bir öfkeyle ve öldüresiye dövülüyor kadınlar.
Ne sararıp solmuş gelenekler çare olabiliyor kadına yönelik şiddeti durdurmaya, ne de modern kültürün cilası...
Kadına yönelik şiddet için sosyal adres gösterenlere, kanmayın!
Bu şiddet sosyal fark, coğrafya, kültür tanımıyor!
***

Bu şiddetin grafiği gerçekten arttı mı, yoksa görünür mü oldu?
Belki erkekler her dönemdekinden daha ağır bir ayakta kalma savaşı içindeler ve bunun acısını kadınlardan çıkartıyorlar.
Belki Türkiye toplumunun çok hızlı kentleşmesinin yol açtığı gündelik şiddet dalgasının sonucu bunlar.
Araştırmalar bu konuda net fikir vermek için henüz yetersiz.
"Bu şiddet hep bu kadar ağırdı; şimdi görünür oldu" diyenler var.
Oysa şu an için asıl anlamlı olan bu sorunun cevabında saklı: Kadınları sevmeyen, değer vermeyen, aşağılayan, döven, öldüren bir toplumda yaşamak istiyor muyuz? Böyle bir toplumda güvenlik ve mutluluk mümkün mü?
***

Artık aktif, yaygın ve sözcüğün gerçek anlamıyla "siyasi" bir mücadele başlatmanın zamanı gelmiştir. Ama bu mücadele sadece kadınlara bırakılmamalı!
Bu mücadeleye erkekler de sahip çıkmalı!
Bu şiddete karşı erkekler de ayaklanmalı!
En zor koşullarda çocukları mutlu olsun diye çırpınan babalar...
Kimsenin kalbini kırmadan evine ekmek götürmeye çalışanlar...
Kadınları gerçekten seven erkekler...
Durup düşünelim bir an!
Kadınlara ve kız çocuklarına karşı bu aşağılık şiddet ve sevgisizlik ortamı "erkeklik" denen şeyin şerefini yiyip bitirmiyor mu?
***

Az laf çok "iş" zamanı!
Pratik noktalardan başlamalıyız.
Savcılığa bin kez "bu adam beni öldürecek" dilekçesi vermiş bir kadının öldürülmesine seyirci kalan sorumlular hesap vermeli!
Karakola yüzü gözü dağılmış halde gelen kadını kocasıyla barıştırmanın bir marifet olmadığı kesin kes anlaşılmalı; İçişleri Bakanlığı bu konuda net bir talimat yayınlamalı! Tecavüze uğrayan çocukların buna "rıza gösterdiğine" dair karar çıkartan mahkemeler ve böyle bir hukuk anlayışı tarihe karışmalı!
Bütün bunlar için hemen, derhal...
Erkekler de seslerini yükseltmeli!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Haşmet Babaoğlu Arşivi