Bin seçim olsa Erdoğan kazanır

Bin seçim olsa Erdoğan kazanır

2002’de yüzde 34.2 ile iktidar olan AK Parti aradan yaklaşık 10 yıl geçtikten sonra yüzde 45’le yeniden iktidar adayı.

Bu tabloda AK Parti’nin başarısı kadar, rakiplerinin başarısızlığı var elbette. Herşeyin adını doğru koymak lazım. Bu ülkede siyaseti en iyi bilen lider Recep Tayyip Erdoğan.

Siyasete hazır teşkilat da AK Parti. 18 yaşında siyasete atılan Erdoğan, her aşamada görev yaptı ve sonuçta kanırta kanırta iktidar oldu.

Olmakla kalmadı, girdiği her seçimi kazandı.

Seçim kazanmakla kalmadı, önüne sandık koyulan her fırsatta seçmen AK Parti’nin seçeneklerini destekledi.

Erdoğan o açıdan rahat ve rakipsiz. Bu yolda kimseye minnet borcu yok ama örgütün ve tabanın hissiyatına önem vermediği anlamına gelmiyor bu gerçek.

Listede yeralması beklenen kimi bilinen isimlerin devre dışı kalması bunun son örneği.

O yüzden sonucu belli bir seçim bu. Katili bildiğiniz polisiye roman okumak gibi bir durumla karşı karşıyayız. Herkes AK Parti’nin yüzde 45 civarında oy alacağını, CHP’nin yüzde 30’u yakalayamayacağını biliyor.

Erdoğan bu seçime kazanmak için değil, Türkiye’nin gelecek 12 yılı ile birlikte yakın tarihine damgasını vurmak için giriyor.

Hedefi, Cumhuriyet’in 100’üncü yılı.

AK Parti aday listeleri bu gerçeği açıkça ortaya koyuyor.

Bugünkü tablo, Türkiye’de siyaseti bilen bir ikinci isim olarak Abdullah Öcalan’ın öne çıktığını gösteriyor. İster sevin, ister kızın bu bir gerçek. Öcalan gerek Kürt hareketinin farklı seslerini toparlayan, gerekse sola kapı açan tutumuyla BDP’yi öne çıkaracak bir hamle yaptı.

BDP önümüzdeki dönemde Türkiye’nin iddialı siyasi hareketi olmaya aday.

Şerafettin Elçi’den Ertuğrul Kürkçü’ye, Altan Tan’dan Sırrı Süreyya Önder’e uzanan yelpazede güçlü bir liste hazırladı BDP.

Kürt sorununun meşru zeminde çözümü için sesini yükseltebilecek bir grup geliyor.

Liderliğini farklı mihraklara borçlu olan Kemal Kılıçdaroğlu ise şimdiden bu seçimin kaybedeni olmaya aday.

Askeri, güç kaybeden yüksek yargıyı, medyayı, işdünyasını, Silivri’yi memnun etmeye çalışan Kılıçdaroğlu, CHP’nin klasik hastalığına tutulup seçmeni unuttu.

Günler önce yazdım, şimdi tekrarlıyorum: Mehmet Haberal, CHP’ye aday yaptırıldı.

Kim mi yaptırdı?

Bülent Ecevit’i hastane raporuyla tasfiye etmek isteyenler kimse, onlar yaptırdı.

Bir yandan Ergenekon’la dans eden, diğer yandan büyük medyanın sözünden çıkamayan görüntüsü veren bir parti başkanının lider olması mümkün değildir.

Kılıçdaroğlu medyadan isimleri bile kendi seçmedi, ona dayatıldı bu isimler.

AK Parti’den tamamen farklı bir süreç işledi, Erdoğan istediği isimleri seçti.

Kılıçdaroğlu ise kendisine dayatıldığı için 80 yaşındaki eski bir başyazarı yenilikçi hareketin adayı olarak sunmak zorunda kaldı.

Görünen bir gerçek var, Türkiye’de bu tabloda bin seçim yapılsa binini de AK Parti ve Erdoğan kazanır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi