Erdal Şafak

Erdal Şafak

Bu Gece Özgürlük

Bu Gece Özgürlük

Belgesel gazeteciliğin iki doruğu Dominique Lapierre-Larry Collins ikilisinin başyapıtlarından biri olan "Bu Gece Özgürlük", Hindistan'ın bağımsızlık mücadelesini konu alır.
(Muhteşem ikilinin diğer başyapıtlarını da hatırlatalım: "Paris Yanıyor mu?", "Yasımı Tutacaksın", "Kudüs, Ey Kudüs", "Beşinci Atlı", "New York Yanıyor mu?")
Romanı okumadıysanız bile herhalde pek çoğunuz en azından filmini izlemiş olmalı; "Bu Gece Özgürlük", tek kişinin, Mahatma Gandi'nin başlattığı sivil itaatsizlik eyleminin kıta büyüklüğünde bir ülkeyi nasıl bağımsızlığa götürdüğünü anlatır. Gandi'nin eylemi insanın doğuştan sahip olduğu iki hakkı ya da yeteneği kullanmayı reddetmeye dayanıyordu: Konuşmamak ve beslenmemek. Ya da açlık ve suskunluk grevi.
Hindistan'ın bağımsızlığını kazanmasının (15 Ağustos 1947) 64'üncü yıldönümünün kutlandığı şu günlerde 1.2 milyar nüfuslu uçsuz- bucaksız ülke yeni bir Gandi'nin açlık greviyle çalkalanıyor.
Fizik olarak Gandi'ye epeyce benzeyen 74 yaşındaki eylemcinin adı: Anna Hazare. Açlık grevinin amacı: Tabandan en tepeye kadar tüm toplumu kemiren rüşvet ve yolsuzluğun kökünü kazıyıp Hindistan'ı ikinci kez bağımsızlığına kavuşturmak.
Aslında açlık grevi, Hint toplumunun artık kanıksadığı bir eylem türü. Çünkü hemen her gün birileri açlık grevine kalkışıyor, örneğin, Manipuri İrom Sharmile 10 yıldır eylemini sürdürüyor. Ama yüzlerce, binlerce benzerinin aksine Anna Hazare'nin eylemi sadece başkent Yeni Delhi'de değil, koskoca ülkenin tüm büyük kentlerinde yüzbinlerce kişiyi sokağa döktü.
Nedeni basit: Hintliler bağımsızlığın ilk gününden itibaren iliklerini kemirmeye başlayan rüşvet ve yolsuzluk illetinden yaka silktiler.
Anna Hazare eylemini geçen nisanda başlattı. Yeni Delhi'deki kriket sahasının hemen yanındaki yeşil alanda. Talebini tek cümleyle özetliyordu: "Rüşvete bulaşan herkes yargılanıp cezalandırılsın." Zira Hindistan'da başbakan başta olmak üzere bakanlar kurulu üyelerinin, milletvekillerinin, yüksek yargı mensuplarının ve tüm devlet memurlarının rüşvet iddialarına karşı dokunulmazlık zırhları var.
Eylem başkent halkından öylesine destek gördü ki, hükümet Anna Hazare ile diyalog kurup bir yasa tasarısı hazırlamak zorunda kaldı. Tasarının özü şöyle: Rüşvet ve yolsuzluk iddialarını soruşturmak için bir hakemlik kurulu oluşturulacak. Bu kurulun yarısı sivil toplum temsilcilerinden, yarısı da yargıdan seçilecek. Kurul, bakanları, milletvekillerini bile sorgulayabilecek.
"Başbakan, yüksek yargı ve kamu görevlileri bu tasarının neresinde" diye sordu Anna Hazare ve hükümetin aslında göz boyamaya çalıştığını söyleyerek geçen hafta yeniden açlık grevi başlattı. Aynı yerde, yani kriket sahasının yanındaki yeşil alanda. Polis eylemin dördüncü günü tutukladı. Nedeni: Orada üç günden fazla açlık grevi yapılamazdı ve bölgeye 5 binden fazla destekçi giremezdi!
Anna Hazare cezaevinde de eylemini sürdürdü. Hükümet pes etti, dört gün sonra bıraktı. Ama hapisten çıkmadı: "Tasarının adam gibi düzeltileceği sözünü almadan şuradan şuraya adımımı atmam! Çıktıktan sonra da tasarı yeniden biçimleninceye kadar açlık grevine devam ederim."
Şimdi Anna Hazare, aynı yerde açlık grevini sürdürüyor. Ona destek vermeye gelen onbinler ise ellerindeki su şişelerini gösterip, "Buna bile rüşvet veriyoruz" diye haykırıyor. Haklılar; polis, su satıcılarından "Göz yumma haracı" alıyor. Satıcılar da o haracı suyun fiyatına ekliyor!
Anna Hazare ise öfkeli topluluğa gecegündüz sesleniyor: "Kardeşlerim, 1947'de Hindistan'ı özgürleştirdik ama henüz ne bireysel özgürlüğümüzü kazandık, ne de ülkemizi rüşveteyolsuzluğa karşı özgürleştirebildik."
Bugüne kadar adı en küçük bir şaibeye karışmadığı için "Hindistan'ın temiz adamı" denilen Başbakan Manmohan Singh ise, bu kadar çürümüş bir parlamentoya ve siyasal kadrolara (Düşünün; daha bir süre önce Haberleşme Bakanı'nın cep telefonu ihalesinde devleti 40 milyar dolar zarara uğrattığı ortaya çıktı!) köklü temizlik tasarısını nasıl kabul ettirebileceğini düşünüyor kara kara.
Tasarıyı kabul ettirebilirse, parlamentodan geçirtebilirse... İşte, o gece özgürlük!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Erdal Şafak Arşivi