Almanya Kaptanı Schweinsteiger belli yaşa gelmiş deneyimli Avrupa, Dünya Şampiyonası ve 1.5 sene evvel de Şampiyonlar Ligi finali oynamış, doymuş bir futbolcu. Bu sene Bundesliga erken başladı. Ulusal maçlar ve Şampiyonlar Ligi'yle birlikte yoğun bir trafik var. Bize karşı Almanya'nın hiçbir iddiası yok. Ama Schweinsteiger 90 dakika büyük bir disiplin içinde, hırsla sahanın her yerinde hem pres yaptı, hem oyunu yönlendirdi. Löw kafasında inandığı Dünya Kupası'ndaki 11'ini Euro 2012 elemelerinde ve özel maçlarda sakatlık, ceza gibi ekstra bir durum olmazsa kesinlikle bozmuyor. Yukarıdaki 2 konuya neden değindim. Bir türlü kabul edemediğimiz günümüz futbolunun gerçeklerini anlatabilmek için. Bir Schweinsteiger'in profesyonellik anlayışına bakalım bir de bizim futbolculardan birçoğuna. Almanya gibi önemli bir ekolü; altyapıya sahip üst düzey futbol ülkesi de olsa kadro istikrarına büyük önem veriyor. Biz ise belli sistemimiz ve altyapımız olmadığı halde her maça değişik 11'lerle çıkıyoruz. İşte bu iki örnek ile yaptığım karşılıklı mukayese bizim niye futbolda geriye gittiğimizin belgesidir. Almanya maçından sonra bugüne kadar gruptaki düşük performansımız da göz önüne alınarak Hiddink ağır bir biçimde eleştiriliyor. Hiddink daha göreve gelmeden bu konudaki görüşümü yazmıştım. "Hiddink kariyerli bir hoca ama Hollanda ekolünün bir sistem hocası. Bizim ise en büyük rahatsızlığımız bir sistemimizin ve kadro istikrarımızın olmaması. Rijkaard da aynı ekolün hocası. Futbolcularıyla 1.5 sene sürekli beraber olduğu halde Galatasaray'da başarılı olamadı. Hiddink kısa süreli beraberliklerle bize yarar sağlayamaz. Bize futbolcuları iyi motive edecek, rakipleri iyi analiz edip, gerekli taktikleri üretecek, taşları yerine doğru koyacak bir teknik adam tipi gerekir."

HİDDİNK HARAKİRİ YAPTI
Almanya maçının ilk yarısında takım tertibi ve oyun stratejisi doğruydu. Almanya sürekli oyuna hükmetmesine rağmen attığı gol dışında pozisyon bulamadı. Biz ise 2 net gol pozisyonu bulduk. Ancak Hiddink'in devre arasındaki Selçuk-Gökhan Töre değişikliği tam bir harakiriydi. Almanya gibi bir rakibe karşı orta sahada dirençli bir presçiyi çıkartıp, arkadaşlarını tanımayan driplingci bir forvet sahaya sürüyoruz. Ayrıca gerçek yeri sağ bek ve sağ ön olan Hamit'i ortaya çekiyoruz. Ortaya çıkan tablo; ikinci yarıda Almanya 2 gol attı, 8 tane kaçırdı. Bizim ise gol dışında pozisyonunuz yok.
Belçika Almanya'yı yenerse çok büyük bir sürpriz olur. Benim esas endişem Azerbaycan maçı. Kardeş ülke olduğundan Azerbaycan bize karşı bugüne kadar tüm maçlarda derbi havasına girip müthiş bir mücadele sergiledi. Futbolcularımızın Almanya-Belçika maçını hiç düşünmeden bu geceye konsantre olmaları lazım. 1 ay önceki Kazakistan maçını unutmayalım.