Haşmet Babaoğlu

Haşmet Babaoğlu

Pazar notları: Güz, tedirgin aşklar ve hüzün

Pazar notları: Güz, tedirgin aşklar ve hüzün

Güz, tedirgin aşklar mevsimidir! Çünkü her güçlü duygu, önümüzdeki kışı "donarak" geçirmekten korkar.
***

Ne zaman öleceğini bilen bilge bir ihtiyar gibi güz. Bir iki hafta içinde tatlı bir uyku hali içinde, hatta belki hiç belli bile etmeden sessiz sedasız aramızdan ayrılacak. O yüzden etrafına gülümseyerek bakıyor ama ona bakanlar ürperiyor.
***

Ali Ayçıl ne güzel söyler: "Güzle, 'güz dili' diyebileceğimiz mahrem bir lisanla konuşmaya başlayınca birden anlarız ki, zayıf ve çelimsizmişiz; bitkin ve göçmen." (Kovulmuşların Evi. 2007.)
***

Dokunmak çoğu zaman yara açar. Ve ten yaraya merhem olsun diye bir daha dokunulmasını bekler. Neredeyse sızlanarak...
***

Eskiden yağmurda ruhum su çeker, büzülür ve uzun süre kendine gelemezdi. Hatta bazı insanlara, mesela bana yağmurun daha çok yağdığına inanırdım. Geçti! Artık yağmuru sevmeye başladım bile diyebilirim.
***

Memleket hakkında, tarih hakkında, hayat hakkında doğru düzgün tek bir sorusu olmayan, bu konularda samimi bir öğrenme arzusu hiç duymamış insanların her şeyi yalayıp yutmuş gibi davranmaları bir yanıyla acıklı, bir yanıyla da çok gülünç! Gülünç, çünkü hâlâ ilkokul önlüğüyle tahtaya kalkıp ezberini okuyan koca bebekler! Acıklı, çünkü kafalarının sahte konforunun bozulmasına hiç tahammülleri yok!
***

İdeolog, cevapsız kalan sorulardan endişeye kapılır. Bildiklerimizin hep bilmediklerimizden daha az olduğu gerçeğinden tiksinir. Her şeyi açıklamaya, bütün "boşluk"ları doldurmaya çalışır. Bir dünya görüşüne ve bir inanca sahip olan kişiyle bir ideolog arasındaki temel fark budur.
***

Çarşıların gece hallerini severim. Kadıköy çarşısı gündüzün hiperaktifliğinden yorgun düşer geceleri. Beşiktaş çarşısı gece de, gündüz de telaşlıdır. Fatih çarşısının ise geceleri üzerine tatlı bir rehavet, hatta derin bir dalgınlık çöker. Beyoğlu Balık Pazarı'nı hiç sormayın! O gündüz çalışır, gece eğlenir!
***

Gündüz hayatın gerçekleriyle yüzleşiriz. Gece... Kader gerçeğiyle!
***

Rilke "sana hiçbir zaman sarılamadığım için senden vazgeçemiyorum" diye yazmıştı Lou Andreas Salome'ye... Oysa dört yıl sürmüştü ilişkileri ve bazı biyografi yazarlarına göre Rilke'nin içinde cinsellik bulunan tek ilişkisiydi. Ama başına gelmeyen, anlayamaz: Vuslat ruhun tatminidir; bedenler bazen hiç kavuşmaz.
***

Huzur varsa eğer, şu huzursuz gerçekleri kabullenmekle başlar. Hayatta hep bir şeyler "eksik" kalacak ve hayatı anlamak istiyorsan hüzün hep neşene baskın çıkacak!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Haşmet Babaoğlu Arşivi