RIHLE'NİN "Kadın" dosyasında yer alan yazıya da bu başlığı atmıştım. Orada kısmen dile getirdiğim birkaç noktaya burada biraz daha açıklık getirmek istiyorum.
Batı, dünyanın herhangi bir ülkesinin "geliştirilmesi ve kalkındırılması" gerektiğine karar verdiği zaman işe önce "kadını özgürleştirmek"le başlıyor. Daha doğrusu öncelik verdiği hususlardan birisi bu. Mesela Afganistan'da vaki işgalle birlikte öne çıkartılan ana temaların ne olduğuna baktığımızda bu hususu net olarak görebiliyoruz.
Acaba bu niçin böyle?
Batı'nın diğer coğrafyalardaki kadınlar üzerinde bu kadar hassasiyetle durması, onların gasp edilmiş haklarını iade ve onları özgürleştirmek gibi masum gerekçelere mi dayanıyor, yoksa işin içinde bir başka iş mi var?
Herhangi bir ülkenin gelişme-kalkınma yolunda kayda değer bir ilerleme sağlayabilmesi için öncelikle "geleneksel" yapının tahrip edilmesi, daha doğrusu terk edilmesi gerekir. Çünkü geleneksel toplum yapısıyla, ilişki biçimleriyle, üretim ve tüketim mekanizmalarıyla modern anlamda gelişme-kalkınma denen sürece dahil olmak mümkün değil.
Aile yapısı ve kadının aile sistemindeki yeri, modernitenin kendisini dışa vurduğu alanlardan birini teşkil ettiği için son derece önemlidir. Kadının özgürleştirilmesi ve erkekle eşitlenmesi söylemi kendisini ilk bakışta "geleneksel yapının terki" gibi takdim ediyorsa da, aslında burada söz konusu olan "dinî referansların tahribi"dir. Zira bilhassa İslamî toplumsal pratiğin referansların rağmına vücut bulduğunu ve şekillendiğini düşünmek mümkün değildir. Bu noktada tartışma sosyal bilimlerin ilgi sahası içindeki "masumiyetini" kaybediyor ve gelip "Din tasavvuruna" dayanıyor ister istemez.
Soru şudur: Eğer mevcut ("geleneksel" denen) durum Kur'an ve Sünnet'in onaylamadığı bir durum ise, nasıl oldu da tarih içinde aile sistemi ve kadının aile içindeki konumu Kur'an ve Sünnet'in gücünü aşarak kendisini nass gibi kabul ettirdi? Kur'an ve Sünnet kadını erkekle eşit (buradaki eşitliğin "ontolojik" eşitlik olmadığına bilhassa dikkat çekmek isterim) ve dahi modern anlamda "özgür bir birey" olarak gördüyse, nasıl oldu da kadın gelenek tarafından kafes arkasına "tıkıldı"?
Şu halde eğer "gelenek" temel referansların önüne geçerek bu derecede mutlaklaştı ise, problem sadece "kadın" konusuyla sınırlı olmamalıdır. Temel referansların düzenlediği diğer bütün alanlar da "geleneğin" belirlemesiyle ve onların rağmına şekillenmiş demektir.
Dolayısıyla burada meseleyi "İslamî" çerçevede ele alma iddiasında olanların ya da ilke olarak Kur'an ve Sünnet'in belirleyiciliğini reddetmeyenlerin bu noktada konumlarını gözden geçirmeleri bir elzemiyettir. Zira Kur'an ve Sünnet'in, kadrın ve aile düzenine ilişkin olanları "gelenek" tarafından hayatın dışına itilebilmişken, hayatın diğer alanlarını düzenleyen naslarının nasıl olup da "geleneğin" bu etkisinden kurtulabildiği sorusunun cevabı hayatî önem taşımaktadır.
Şurası açık ki, Kur'an ve Sünnet'in kadına ve aile sistemine ilişkin hükümleri, kimi zaman doğrudan, kimi zaman dolaylı delaletlerle bizi belli bir hayat tarzına yönlendirmektedir. Adına "gelenek" denen yapı da temel olarak bu yönlendirmeler esasında şekillenmiştir.
Dolayısıyla kadın temalı modern söylemlerin hedefinde "gelenek" varmış gibi görünse de, bu tahribat esas neticesini Kur'an ve Sünnet telakkisinde yapacaktır. Zaten modern söylemi biraz dikkatli bir gözle irdeleyenler, yaygın bir "kızım sana söylüyorum, gelinim sen anla" kabilinden bir "karnından konuşma" durumunun mevcut olduğunu hemen fark edeceklerdir.
"Kadın fitnesi" dediğimiz şey de işte tam budur. Fitne kadının bizatihi kendisi değil, kadın üzerinden sürdürülen modernleştirme ve tahrif/tahrip faaliyetleridir. Merkezine kadının alınmış olması onu "kadın merkezli" bir fitne yapmaktadır ve bu fitne hayli insanı çekim alanına vakumlamış bulunuyor ne yazık ki...
- TSK personellerinin maaşlarına iyileştirme yapıldı"Türkiye'deyim, kovsalar da gitmem"CHP'li 15 vekil ortada kaldı!Açıklama geldi: Ücretler iade edilecekTrabzon'dan açıklama: Çalınan şampiyonluğumuzu...Mesut Bakkal'dan hakem tepkisi!Bahçeli'den TFF'ye F.Bahçe - Beşiktaş çağrısı!Fenerbahçe Final Four'u erteledi!F.Bahçe ve Beşiktaş Ndiaye'nin peşinde!Herkes bunu soruyordu! Sebebi ortaya çıktı...
- Bir Ayet
- Bir Hadis
- Namaz Vakitleri
- Hava Durumu
- “İman edenlerin Allah'ı zikretmekten ve inen haktan dolayı kalplerinin saygı ile ürpermesinin zamanı gelmedi mi? Daha önce kendilerine kitap verilip de, üzerinden uzun zaman geçen, böylece kalpleri katılaşanlar gibi olmasınlar. Onlardan birçoğu fasık kimselerdir.” (Hadîd, 16)
- “Dünya ve onun içinde olan şeyler değersizdir. Sadece Allâh'ı zikretmek ve O'na yaklaştıran şeylerle, ilim (mârifet ilmi) öğreten âlim ve (Hakk'a lâyıkıyla kul olmak için) tahsil gören talebe bundan müstesnâdır.” (Tirmizî, Zühd, 14)
- için namaz vakitleri
İmsak 04:28 Güneş 06:04 Öğle 13:08 İkindi 16:55 Akşam 20:01 Yatsı 21:30 - 30°C Adana
- 24°C Adıyaman
- 18°C Afyon
- 16°C Ağrı
- 22°C Amasya
- 22°C Ankara
- 28°C Antalya
- 23°C Artvin
- 21°C Aydın
- 21°C Balıkesir
- BIST: 109.145 -0.83
- Altın: 173,831 -0.56
- Dolar: 4,0809 -0.14
- Euro: 4,9795 -0.46
Kadın fitnesi

Fatma Tuncer / Milli Gazete
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
- Aliya ne demişti?25 Nisan 2018 Çarşamba 07:17
- Bir masaldı24 Nisan 2018 Salı 07:39
- Japon kültüründe yaşlıların yeri23 Nisan 2018 Pazartesi 07:09
- Umudunuz varsa kapılar açılır21 Nisan 2018 Cumartesi 08:29
- Zayıflamanın formülünü buldum20 Nisan 2018 Cuma 07:49
- Büyük Yürüyüş18 Nisan 2018 Çarşamba 08:37
- Kadının hasmı kadın olursa17 Nisan 2018 Salı 07:10
- Hatayı düzeltmek bir sorumluluktur16 Nisan 2018 Pazartesi 07:01
- Emek verdiğiniz şeyi seversiniz11 Nisan 2018 Çarşamba 08:03
- Büyük anneden toruna10 Nisan 2018 Salı 07:06
- Organik ürünlere rağbet var09 Nisan 2018 Pazartesi 07:29
- YAŞAM
- SİYASET
- DÜNYA
- EKONOMİ
FETÖ'nün kritik ismi yakalandı!
9 çocuğu olan adam kısır olduğunu öğrendi!
Parkta mide bulandıran olay!
Bu işi yapan dünyanın ilk trilyoneri olacak!
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın acı kaybı
İster inanın, ister inanmayın! Burası Antalya...
Gelinin cevabıyla nikah iptal olmuştu! Flaş teklif
‘Utanmıyor musun? Ben sana ekmek veriyorum!’
Eski İran Şahının mumyası ortaya çıktı iddiası
Ünlü iş adamının acı günü!
‘Utanmıyor musun? Ben sana ekmek veriyorum!’
Bu köyde 7'den 70'e herkes bunu yapıyor
- Abdurrahman DilipakNekbe!
- Kemal ÖztürkDindarlık artıyor, dindar seçmen de artıyor mu?
- İbrahim TenekeciTavrımız budur
- Ahmet KekeçDava arkadaşlarına da bakın hele!
- Yiğit Bulutİttifakları içeride değil dışarıda arayıp gözlemleyin!
- Sibel Eraslanİttifak; Yakın ırmakların aynı denize dökülmesi
- Aziz ÜstelNe ola ki bu demokrasi?-1
- Engin ArdıçMeral Hanım yakışırdı
- Mehmet OcaktanHer şeyi mutlaka gerilim hattında mı tartışmalıyız?
- Yusuf Ziya CömertSiyasetin voltajı yükseliyor
- Yıldıray OğurYine ‘tarihi seçim’ yine mi ‘şer ittifakı’?
- İbrahim KahveciBugün parlak gelen ufuktaki kara bulutlar
- M. Şevket EygiAman kaçırmayın!
- Kemal BelginTakıma karşı arsa oyunu!
- Abdulkadir ÖzkanGüneş Motel tartışmaları sorunları çözmez
- Zeki CeyhanOylar çoktan kaptırıldı!
- Fatma TuncerAliya ne demişti?
ÜYE İŞLEMLERİ