Hüseyin Gülerce

Hüseyin Gülerce

Uludere tuzağı neden kuruldu?

Uludere tuzağı neden kuruldu?

28 Aralık gecesi, kaçakçılık yapan 35 vatandaşımız, terörist zannedilerek öldürüldü. Terörle mücadelede yeni dönemde, TSK'da, sivillere zarar vermeme hassasiyetinin hâkim olduğu hüsnüzannıyla, bu olayda bir kasıt olmadığına inanmak isteyenlerdeniz. Genelkurmay Başkanı Org. Özel, bu hassasiyetini, dün Milliyet'te Fikret Bila'ya verdiği cevaplarda şöyle ifade etti:


"Teslim oldukları zaman buna en çok biz seviniyoruz. Bunların aileleri ile buluşmalarında oluşan o atmosferi gördükçe, arkadaşlarımızın, bazen kendi hayatlarını riske etme pahasına yaptıkları girişimlerin ne kadar önemli, ne kadar insancıl, ne kadar demokratik bir duruş olduğunu çok daha iyi anlıyoruz."

Uludere trajedisi, zaten en çok da bu duruşa zarar verdi. Son dönemde terörle mücadelede gösterilen başarı ve ahengi darbeledi.

Kafa karıştıran en önemli nokta şurası: 40 kişilik kafile 16.00 sularında katırlarla sınırdan Irak tarafına geçiyor. Sınırdaki karakoldakiler onları görüyor, zaten buradan yüzlerce defa girip çıktıkları için önceden de biliyorlar. Ayrıca, bombardımandan sağ kurtulan Hacı Encü, Irak tarafına geçerken, tepelerindeki insansız hava aracının sesini bile duyduklarını söylüyor. Yani Heronlar da bu kafilenin görüntülerini, Silahlı Kuvvetler içindeki belli merkezlere iletiyor.

En önemlisi, terörist zannedilen kafilenin 19.30 sularında tespiti ile bombardıman arasında 3 saat var. Diyelim ki; telefon, telsiz dinlemelerinden, daha önceki günlerde alınan istihbaratlardan, son olarak insansız hava araçlarının verdiği görüntülerden oluşan bir yanılgı oldu. Gelenlerin kaçakçılar mı, yoksa içlerinde terörist liderlerden Fehman Hüseyin'in de olduğu PKK grubu mu olduğu bir türlü anlaşılamadı. Ama arada üç saat var. Saldırıya uğrayan Uludere kaymakamı, bu insanların çoğunu bire bir tanıdığını söylüyor. Bu kaçakçıları, o sınırdaki jandarma karakolu görevlileri de tanıyor, biliyor. Irak tarafına geçerken tepelerindeki Heron, onları merkezlere bildiriyor. Bu bildirim nasıl unutuluyor? "Daha önce 40 kişi katırlarıyla geçmişti, bu gelenler onlar olabilir, konunun bu tarafını iyice araştıralım" diye neden düşünülmüyor? O üç saatlik zaman diliminde niye bu insanların akrabalarına, muhtara ulaşılamıyor? Çok önemli bir ayrıntı daha var. 40 kişi, yüklü 50-60 katırla sınıra döndüklerinde bekletiliyorlar, Türkiye tarafına geçmelerine izin verilmiyor. Bu arada neden son bir tahkikat, doğrulama yapılmıyor, yapılamıyor? Ve bekletildikleri noktada bombalanıyorlar? Tamam, kasıt yok, fakat kasta yakın bir ihmaller zinciri, izahı zor bir görev kusuru, korkunç bir hata olduğu ortada. Ortada, çünkü neticede terörist olmayan 35 vatandaşımız öldürülmüş oldu.

Şahsen ben ve benim gibi düşünen pek çok kimse, Uludere'de bir tuzak kurulduğuna, bir oyun oynandığına inanıyoruz. Önceki gün yazdım, bu oyunu; devlet içinde hâlâ tesirsiz kılınamamış derin yapının, PKK içindeki iç-dış bağlantılı derin yapıyla işbirliği içinde oynamış olma ihtimali, en kuvvetli ihtimaldir.

Uludere tuzağı neden kuruldu, bu oyun neden oynandı?

Çünkü birileri Kürt meselesinin çözümünü istemiyor, yeni açılımları sabote ediyor. Çünkü birileri, Türkiye'nin terörü bitirmesini istemiyor. Çünkü birileri, Türkiye'nin istikrarını istemiyor. Çünkü birileri, Türkiye'nin uluslararası dengelerde bir muvazene unsuru olmasına tahammüllü değil. Çünkü birileri, Türkiye'nin bölgesinde, güçlü bir devlet olma yolundaki yürüyüşünü kabullenemiyor. Çünkü birileri, Türkiye'nin sivil bir anayasa yapmasını, ne pahasına olursa olsun engellemeye çalışıyor. Gerilim ve çatışmayı tırmandırarak kırmızı çizgilerin silinmesine direnç gösteriyorlar... Çünkü birileri, Ergenekon ve Balyoz davaları gibi, darbe teşebbüsü davalarının sonuçsuz kalması için provokasyonlar peşinde... Herkes bilmeli ki, vesayetçiler, Türkiye'nin demokratikleşmesini engellemekten asla vazgeçmeyecekler. Onlarla asla anlaşamazsınız...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hüseyin Gülerce Arşivi