Abdullah b. Mesud radıyallahu anh: Resulullah sallallahu aleyhi vesellem’e; ‘Hangi amel Allah’a daha sevimlidir? Dedim, ‘Vaktinde kılınan namaz’ dedi. ‘Sonra hangisi?’ dedim. ‘Anne-babaya iyilik’ dedi. ‘Sonra hangisi?’ dedim. ‘Allah yolunda cihad’ dedi. (Buhari. Müslim)

Açıklama: ‘Sorudaki güzelliğe bakın; ‘hangi amel Allah’a daha sevimlidir?... ’Hangi amel daha faziletlidir? Ya da hangi amelin ecri daha çoktur? Diye bir soru yöneltmiyor… Allah’a sevimli gelmeyen bir ameli ben ne yapayım! Bir amel bana sevimli gelmiş olabilir, ama önemli olan o amelin Allah’a sevimli gelmiş olması… İşte bu mantıkla sorulan bir soru…

Sorulan soruların cevabı gaybi olduğu için resulullah aleyhi selama soruluyor. Çünkü Allah dilediği miktarda gaybdan haberler verir peygamberine…

Abdullah b. Mesud radıyallahu anh, meşhur sahabelerden olup zamanlarını ibadetlerle geçirirken vaktinin çoğunluğunu Allah’a en sevimli gelen ibadetlere ayırmak istemesi bizlere güzel bir mesaj da veriyor aslında… Ve sorusuna ilk cevabı alıyor;

‘Vaktinde kılınan namaz…’ Nefse ağır gelen birçok ibadet varken ilk sıraya namazın alınması namazın ne kadar da önemli olduğunu gösterir. Öyle ya, genç olsun yaşlı olsun, zengin olsun fakir olsun, sıhhatli olsun hasta olsun, erkek olsun bayan olsun, savaşan olsun esir olsun her müslümanın olmazsa olmaz ibadetlerindendir namaz… Bu sebeple namaz Allah’a en sevimli gelen ibadetlerdendir. Özellikle de vaktinde kılınması.

Abdullah b. Mesud radıyallahu anh almış olduğu bu cevaptan sonra susabilirdi… Kendisinin namaz problemi olmadığı için Allah’a sevimli gelen başka bir ibadeti soruyor. Bu kez şu cevabı alıyor; ‘Anne-babaya iyilik…’ Namazdan sonra anne-babaya iyiliğin Allah’a sevimli gelmiş olması oldukça dikkat çekici… Tüm anne ve babaların Allah’a teşekkür etmesi gereken bir ikram…
Abdullah b. Mesud radıyallahu anh üçüncü kez soruyor; Sonra hangisi? Ve şu cevabı alıyor;

‘Allah yolunda cihad’ İmandan sonra zirve bir ibadet… Peki, neden başka sormadı? Bu kadar olması istendi ve sadece üç soru soruldu…
Şimdi;

Okumuş olduğumuz bu hadiste Allah’a en sevimli gelen amellerin sıralanışındaki mükemmelliğe bakmadan edemeyeceğim… İlk önce namaz… Savaş olsun ya da olmasın, her tür durumda kılınması icab eden bir ibadet… Yani; Farzı ayn.

Tüm dünyada ezanlar bunun için var… Kulu rabbinin huzuruna her gün en az beş defa getirten bir ibadet… Kılınacak namazlar birer davettir… Namazda kıyam vardır, kıraat vardır ve şeytanı cennetten çıkartan- yapmadığı- secde vardır. Ve bu namazın vaktinde kılınması Allah’a çok sevimli gelir…

Müslüman olduğunu söyleyen bir insanın kılmama bahanesi olmayan bir ibadet olarak da karşımıza çıkıyor… Devam edelim biz;

Vaktinde kılınan namazdan sonra anne ve babaya iyiliğin zikredilmesi, anne ve babası hayatta olanlar için onlara iyilikte bulunma ibadetinin geceli gündüzlü olması kul için çok güzel bir fırsattır aslında… Anne ve babası ya da onlardan biri hayatta ise onların olası sıkıntılarına sabretmek, onlara iyi davranmak, ya da onlarla imtihan olunmak günün her saati mümkündür. Bu imtihan yıllar sürebilir. Yıllar süren bir imtihanda sabretmek nefse ağır gelebilir.

Anne ve babaya iyi davranmanın Allaha sevimli gelmesi insanın sabrını kolaylaştıracağından insan rahatlar bu durumda… Uzun süren bir ibadet Allah’a sevimli gelir elbette. Çünkü kul her an anne ve babası üzerinde Allah’a itaat ettiğini ispat etmiş olur…

Bu hadis bizlere çok şey öğretir…

Biraz üzerinde düşünüldüğünde çok dersler çıkarılır…