Serdar Demirel

Serdar Demirel

İlahlar çoğaldıkça ihtilaflar da çoğalır

İlahlar çoğaldıkça ihtilaflar da çoğalır

Müslümanlığını ciddiye alan insanlar kendi aralarında ihtilafa düşerler mi? Kuşkusuz düşerler. Hem teorik hem de pratik anlamda. İhtilafa düşmek kaçınılmaz ise eğer bunları aşmanın da ahlâkî bir yolu olmalı değil midir?
İnsanın biyolojik ihtiyaçlarının sınırlı, psikolojik ihtiyaçlarının ise sınırsız olduğunu düşünürsek her insanın kendi ihtiyaçlarının, bir diğer ifade ile maslahatlarının peşinde koşması tabiîdir. Çatışma biyolojik ihtiyaçlarda daha az psikolojik ihtiyaçlarda ise daha fazla yaşanır. Psikolojik ihtiyaçlar bugünün dünyasında büyük şirket uzmanlarının reklam vb. araçlarla kışkırttığı yaşam için zaruri olmayan ama neredeyse zaruri ihtiyaçların önüne geçirilen insan zaaflarıdır.
Maslahat dedik. Meselenin kilit kavramı. Maslahat kavramı kimilerinin sandığı gibi ilkesiz bir çıkarcılığı anlatmaz. İslâmî literatürde âhiret ve dünya dengesinde ama âhiret merkezli karşılığı olan bir kavramdır maslahat.
Makasıd-ı Şeria’nın esası zaten “maslahat”a mebnîdir. Bu yüzden maslahatları peşinde koşan bir kimse yadırganmaz, aksine takdir edilir. Tek şartla; peşinde koşulan maslahat ve onu elde etmek için kullanılan vasıtalar İslâm’ın çizdiği ölçülere göre meşru olmalıdır.
Burada önemli bir sorun vardır; o da insanların maslahatlarının çatışması realitesi. İki arkadaşın, iki komşunun, rekabet hâlinde iki tâcirin, bazen babayla oğulun, karıyla kocanın, aynı şirketten iş talep eden kişilerin maslahatları çatışabilir. Birinin lehine olan diğerinin aleyhine olabilir de.
Meselâ ülkemizde birbirlerini tanımayan üniversiteye alınacak öğrencilerin kıyasıya rekabet etmesi gerçeği. Kontenjan sayısı sınırlıdır, bu yüzden öğrenciler üniversiteye girebilmek için birbirleriyle yarışmak zorundadır. Üniversiteye yerleşmek isteyen öğrencilerin çoğunluğu elenir, geriye kalanlar üniversiteye yerleştirilir. Birinin lehine olan diğerinin aleyhinedir.
Üniversite sınavına giren bütün öğrencilerin maslahatı hayatta başarılı olmak için yüksek eğitim almayı gerektiriyor, ama her öğrenci üniversiteye yerleştirilemeyeceğinden daha başarılı öğrenciler seçilecektir. Dolayısıyla öğrencilerin maslahatları birbiriyle örtüşmez. Hatta mezun olduktan sonra bile iş müracaatında da maslahat çatışması devam eder, zira iş imkânları da sınırlıdır. İmkânların sınırlı taleplerin sınırsız olduğu yerde maslahatlar çatışır.
Maslahatların örtüşmesi hâlinde bir sorun yoktur ve aslolan maslahatları örtüştürmektir. “Win win / kazan kazan” dedikleri şey biraz da bu olsa gerek. Ama bir yerden sonra çatışma da kaçınılmazdır, her insan kendi maslahatının peşinde koşacağından ortaya çıkan çatışmayı kavgaya dökmeden nasıl aşacağız?
İslâm’ın bireyle birey, bireyle toplum arasını tanzim eden hükümleri tam da bunu yapmaktadır. Bu hükümler Müslümanlar arası ilişkileri tanzim eder; ortaya çıkacak ihtilafları hak ve hukuk, kardeşlik ve öncelikler perspektifinden dizayn eder. Hükmün kaynağı vahiydir, inananlar bu hükümlerin objektif olduğunu ve kimseye iltimas geçilmediğini bilirler.
Kimsenin indî mülahazaları, arzu ve istekleri bir diğerine dominant olamaz. Bu hükümlere rağmen inananlar aksini dayatamazlar. Dayatmamalıdırlar. Yoksa vahiy kaynaklı hükümlerle çatışma içerisine girerler. Bu kâide Müslümanlar arası maslahat çatışmalarını asgariye indiren, kontrol eden en önemli etmendir.
İlah deyince genelde toplum algımızda kâinatı yoktan vareden yegâne varlık anlaşılır. Kozmik iktidarın mutlak sahibi. Bu elbette doğrudur ama eksiktir. Çünkü bu algı “ilah”ın anlamını daraltmaktadır. “İlah”ın bir anlamı da hüküm vaz’ edendir. İlahların çok olduğu yerde de kaosun olacağını Kur’an bize söyler:
“Eğer yerde ve gökte Allah’tan başka ilahlar bulunsaydı, yer ve gök, (bunların nizamı) kesinlikle bozulup gitmişti.” (Enbiya: 21/22)
Mü’minler ilahı teke indirerek aslında çatışan maslahatları da çözme imkânı yakalarlar. Ama eğer heva ve hevesler ilahlaşırsa orada çatışmaları çözme imkânı da kalmaz, kaos hâkim olur.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Serdar Demirel Arşivi