Resul Tosun

Resul Tosun

Ordumuzun güzide komutanları da katılsa

Ordumuzun güzide komutanları da katılsa

Türkiye on yıl öncesiyle objektif bir şekilde mukayese edildiğinde aradaki büyük fark dost düşman herkes tarafından itiraf edilmektedir.

Türkiye hemen her alanda ilerlemiş, gelişmiş, güçlenmiş ve itibarlı bir ülke olmuştur.

Elbette ki eleştirilecek icraat vardır ve elbette ki tamamlanması gereken daha çok eksik vardır.

Türkiye'nin artık bölgesel bir güç olduğunu kabul etmeyen kimse hemen hemen yok gibidir. Bakmayın bazı muhalefet sözcülerinin kendilerinin de inanmadığı açıklamalarına. Türkiye'nin eskisinden daha iyi olduğunu onlar da görüyor ve daha da önemlisi yaşayarak bunu fark ediyorlar.

Türkiye'nin gelişmesinin en önemli sebeplerinden biri siyasi istikrardır.

Siyasi istikrar ülkenin bütün kesimlerini olumlu yönde etkileyen ve toplumun hemen her kesimine cesaret veren fevkalade önemli bir unsurdur.

Siyasi istikrardan mahrum olduğumuz yıllarda gündemimiz sürekli olumsuz gelişmelerin haberleriyle çalkalanıyor, faaliyet göstermek isteyen resmi ve sivil kuruluşlarımız da bundan olumsuz etkileniyordu.

Siyasi istikrar sayesindedir ki, resmi kurumlarımız olsun sivil toplum örgütlerimiz olsun ülke ve dünya kamuoyunun dikkatlerini ülkemiz üzerine çekme noktasında daha aktif daha etkili ve daha başarılı projelere imza atabiliyorlar.

Bu etkinlikler zaman zaman siyasi tansiyonun düşmesine de imkan sağlayabiliyor.

İşte Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Kutlu Doğum Haftası etkinlikleri bunlardan birisi.

(Bilindiği gibi Peygamberimiz'in doğum günü miladi takvimle 13 Nisan'a denk geldiği için 13-20 Nisan'ı Kutlu Doğum Haftası olarak kutlanıyor.)

Senelerdir yükselen siyasetin tansiyonu hep Kutlu Doğum haftalarında inmiştir/iniyor.

Kutlu Doğum haftaları sosyal barış için yeni bir başlangıç umudu veriyor.

Diyanet İşleri Başkanlığı'nın her sene tertip edip siyasi liderleri ve devletin üst düzey yöneticilerini bir araya getirdiği programlar her defasında siyasetin kara bulutlarını dağıtan ve gönlümüze ferahlık veren mesajlara ev sahipliği yapıyor.

Hatırlamaya çalışın son üç yıldır bu programlarda iktidar ve muhalefet benzer mesajlarla ülkenin ezici çoğunluğunu oluşturan Müslümanlara moral vermişlerdir.

CHP Genel Başkanları Deniz Baykal ve Kemal Kılıçdaroğlu'nun bu programlarda yaptıkları konuşmaların verdiği mesajlar Başbakan'ınkinden çok farklı olmamıştır.

Mesela CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 13 Nisan'da Kutlu Doğum programında yaptığı son konuşması hiçbir Müslüman'ın itiraz edeceği bir konuşma değildir.

Kılıçdaroğlu'nun bu konuşması, tek parti dönemindeki icraatlarıyla milletin zihninde yer eden din karşıtı parti kanaatini ortadan kaldıran bir konuşmaydı. Bu konuşma tek parti dönemindeki dini yasaklayan ve dindara baskı uygulayan politikaların birinci ağızdan reddedilmesi demekti. CHP için söylem düzeyinde bile olsa büyük bir açılımdır, milletle bütünleşmedir. İnşallah Kur'an ve Siyer derslerini Anayasa Mahkemesi'ne götürerek bu mesajın içini boşaltmaz.

Kutlu Doğum Haftası'nın birbirlerine en ağır eleştirileri yapan ve bir araya gelemeyen gelse de göz temasından dahi kaçan siyasetçileri buluşturmasını şahsen ben çok önemsiyorum. Uzun bir aradan sonra ilk kez başbakan ile ana muhalefet lideri tebessüm ederek tokalaştılar. Bu mütebessim tokalaşma bile toplumun üzerindeki ağır havayı dağıtmaya yetti.

Diyanet İşleri Başkanlığı'nı sosyal barışa verdiği bu katkıdan dolayı tebrik ediyorum.

Temennim bu hoşgörü ikliminin devam etmesidir.

Beklentim Kutlu Doğum Haftası'nda siyasetçilerin yaptığı o güzel konuşmalardaki mesaja sadık kalmasıdır.

Son gelişmelerdeki demokrat tavrıyla göz dolduran MHP lideri de keşke bu toplantıları ihmal etmese.

Keşke en sivri uçları bile bir araya getiren bu toplantılara milletimizin Peygamber Ocağı olarak baktığı ve kimi cuntalar sebebiyle yıpratılmaya maruz kalan ordumuzun güzide komutanları da katılsa. İnanın milletin sevgisi ve saygısı bin kat daha artar.

Ülkemiz için iftihar kaynağı bir diğer faaliyet de 14-16 Nisan 2012 tarihleri arasında gerçekleşen 5. Uluslararası Öğrenci Buluşması'ydı. Bâb-ı Âlem Derneği'nin öncülüğünde 32 sivil toplum örgütünün birlikte organize ettiği ve 75 ülke temsilcilerinin katıldığı bu buluşma da Türkiye'nin nasıl bir cazibe merkezi haline dönüştüğünün tezahürüydü.

İnşallah başka bir yazıda.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Resul Tosun Arşivi