Mustafa Özcan

Mustafa Özcan

Yeni Bizans ile Osmanlı karşı karşıya

Yeni Bizans ile Osmanlı karşı karşıya

Herkes yeni Rusya’nın ne yapmaya çalıştığını anlamaya çalışıyor. Özellikle de Suriye politikasını. Leon Hadar adlı yazara göre, Suriye üzerinden dünyayı okuyanlar iki gruba ayrılıyorlar. Birinci grupta olanlar, bölgeyi ve dünyayı milattan önce 430 yılına benzetiyorlar. Yunan çöküyor, İranlılar öfkeli ve Roma’ya kaos hakim.

Lakin Hadar benim gibi ikinci şıkka daha yakın duranlardan. Akdeniz ve Balkanlar diken üzerinde ve çalkalanıyor. Türkler öfkeli, Ruslar ihtiraslı ve Batı burnundan soluyor. 1853 manzarası bundan ibaret. 2012’de bu manzaraya yeniden oluşuyor. Elbette burada bazı farklılıklar var. İkinci tarihi örnekte İran’a dair bir rol yok. Halbuki, İran Suriye’deki rejimin arkasındaki aktörlerden birisi. Suriye’de kan ve katliam durmuyor, Yunanistan’da ekonomik çöküntü var ve Rusya ise atak ve ısrarcı ve Batı ise gevşek ve öfkeli. 1853 yılında Çarlık Rusya’sına karşı İngiltere, Fransa ve Osmanlı arasında bir ittifak hasıl olmuştu. Şimdi NATO üzerinden böyle bir ittifak yok mu? Esasında İsrail kartları karıştırıyor. İki ittifak arasında parazit yapıyor. Başbakan Erdoğan’ın Wall Street Journal gazetesinin Türk uçağının Suriye hava sahasında düşürüldüğünü yazmasına dokundurması yerindeydi ve gazete aslında İsrail üzerinden Suriye’ye bir pencere açıyor. Bu gazete The Washington Times gazetesinin daha seviyeli hali. Neoconların uzantısı. Biri Sözcü diğeri Cumhuriyet ayarında. Arap Baharı’nın ilk günlerinde Beşşar’la görüşme yapan da The Wall Street Journal idi. Bu iki gazetenin de hem Obama hem Obama-Erdoğan ittifakına garezi var. Bir taşla iki kuş vuruyor.
*
Yahudilerin ikinci dönemde Obama’yı desteklemeyecekleri anlaşılıyor. Bunun birkaç nedeni var. Bunlardan birisi İran konusunda İsrail’in emellerine alet olmuyor veya en azından soğuk davranıyor. İkincisi ise Muhammed Mürsi gibilerin iktidara gelmesini engellemek için aktif bir çaba içinde olmadı. Bu nedenle Yahudi yazarlar Obama’nın Müslüman adını hatırlamakta zorlanmıyorlar (Barack Hussein Obama: A view from Israel By MARTIN SHERMAN 06/28/2012). Obama’yı aşağılama konusunda bazı Yahudiler Kaddafi ve Berlusconi ile yarış halindeler. Şunu söylemek mümkün: Putin İsrail’e Obama’dan daha yakın. Leon Hadar’a göre, benzeri bir atmosfer olsa da Kırım Savaşı yeniden tekerrür etmeyecek. Lakin Ankara’da Yeni Osmanlı yeniden doğarken Rusya’da Bizans köklerine dönüyor! 19’uncu yüzyılda Ruslar için bir hasta adam meselesi vardı ve Batılılar da bu bölgede olan bitene Şark Meselesi diyorlardı. Ortadoğu’da Arap Baharı veya depremiyle birlikte eski düzen yerle bir olurken yeni bir düzenin ayak sesleri duyuluyor. Bölgedeki eski nüfuzunu kaybeden kimi Amerikalılar Rusya’yı dengeleyecek ve önünü kesecek gücün Türkler olduğunu görüyorlar.
*
Şu bir gerçek ki ABD’nin bölgeye müdahaleleri kendisini zayıflattığı oranda Rusya’nın müdahalelerinin önünü açmıştır. Soğuk Savaş bitince Batılılar Rusya’nın Ortadoğu’ya yönelik müdahaleci politikalarından vazgeçeceklerini ummuşlardı. Ama gelişmeler umdukları gibi olmadı ve Putin Rusya’sı yeniden burnunu Ortadoğu’ya sokmuştur. Washington baba ve oğul Bush’lar döneminde aşırı askeri müdahaleci olmuş ve ideolojik anlamda Haçlı seferlerine devam etmiş ve bu arada geçici olarak Rusya’nın etkisi ve rolü sınırlanmıştır. Lakin Bush ailesinin politikaları aksiyle netice vermiş ve Bush ailesinin eblehane politikaları yüzünden Rusya hazinesini toparlarken yeniden müdahaleci bir güç olarak sivrilmiştir. Leon Hadar’a göre, artık ABD’nin Ortadoğu’da tek yanlı varlığı bitmiştir. Rusya ise geri dönmüştür. Belki de bundan dolayı Türkiye’ye dayanma ihtiyacı hissediyor. Lakin artık Rusya Sovyet mirası üzerinde değil Çarlık mirası üzerinde yükseliyor. Yeni Rus politikası Pan-Slavizm ve Rusya Ortodoks Kilisesi eksenlidir. Bunların bölgeye yönelik politikalarında azınlıkların büyük bir yeri vardır. Azınlıkları manivela aracı olarak kullanarak yeniden kendi güçlerini yükseltmenin yollarını arıyorlar. Tahran’ın Ayetullahları gibi Kremlin’in patrikleri de doğrudan Beşşar rejimini destekliyorlar. Beşşar, Batı kiliselerine kur yapsa da Rus Ortodoks Kilisesi Patriği Kirill’den aldığı karşılığı onlardan alamamıştır. Patrik Kirill’in, Kin Kapısıyla birlikte anılan Fener Patriği Gregoryus’dan bir farkı yoktur. İngiliz tarihçi Orlando Figes Kırım Savaşının nedeninin Pan-Slavizm olduğunu ve bu ideolojinin Üçüncü Roma hayali üzerine şekillendiğini ifade etmektedir. Rus yayılmacılığı (irredentizmi), Moskova’yı Ortodoksların elindeki son başkent olarak görmekte ve İstanbul’un yeniden kurtarılmasını kızıl elması olarak telakki etmektedir. Bundan dolayı da Ruslar, Yunan ve Sırp milliyetçiliklerini Osmanlı’ya karşı kışkırtmışlardır. Leon Hadar, bugün Rusya’da en aşırı milliyetçilerin bile Balkanlar’dan Hindukuş’a kadar merkezinde İstanbul’un olduğu bir imparatorluk hayali kurmadığını düşünüyor. Buna mukabil, Ankara’da da kimsenin bir hilafeti düşlemediğinden emin olduğunu yazıyor. Bununla birlikte yine de Rusya’nın Çarlık’a geri döndüğünü ifade etmekten kendini alamamaktadır. Burada Moskova Patrikhanesinin, Hasta Adam dönemindeki gibi Suriye’deki Ortodoks azınlıklarının hamiliğine soyunması Rusya’nın yeni politikasını tayin ediyor. Moskova Patrikhanesinin Hıristiyan azınlıklar merakına bir de Lavrov ve patronu Putin’in Şii veya Nuseyri azınlığa yönelik hamilik dürtüsünü ilave etmemiz gerekiyor. Arap Baharı’nın zuhura getirdiği yeni jeopolitik Rusya ile İran’ı birbirine yakınlaştırdığı oranda İsrail ile Moskova’yı da birbirine yakınlaştırıyor. İsrail ve Rusya’yı birbirine yakınlaştıran hususlardan birisi de bölgede yeniden parlayan Türkiye yıldızıdır. Türk ve İslam korkusu Rusya ile İsrail’i birbirine kenetlemektedir. (http://nationalinterest.org/commentary/understanding-moscows-mideast-policy-7092 ). Buna Deccal ile Yecüc Mecüc işbirliği demek herhalde yanlış olmaz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mustafa Özcan Arşivi