Fatma Tuncer

Fatma Tuncer

Para mutluluk getirmez

Para mutluluk getirmez

Eskiden bir tas çorbayla doyan ve yüzünden tebessümü dilinden şükrünü eksik etmeyen insanlar artık en lüks mobilyalara sahip olmadan, markalı arabalara binmeden, saygın kentlerde yaşamadan mutlu olamayacaklarına inanıyorlar. Mutluluk şu yalancı mefullerin ağzında uçan bir kuş oldu ki, herkes bu kuşu yakalamaya çalışıyor.

Bir diğer husus ise en geçerli norm haline gelen zenginlik veya servetten mahrum yoksul çocukların, mutluluğun tek ilacının para olduğunu düşünerek umutsuz nesiller oluşturmalarıdır. Bu insanlar bir zaman sonra uyuşturucu, alkol, gasp cinayet, tecavüz hırsızlık, intihar... Gibi patolojik vakaların mensupları haline gelmekteler.

Görsel medeniyetin insanlığın bağrında açtığı en büyük yaralardan biri de hiç şüphesiz ahiret bilincini körelterek nesilleri dünyevileşmeye yüzeyselleşmeye, kendi özünden kopmaya teşvik etmesidir. Artık gözüyle gördüğüne, işitebildiğine inanmaya alışık nesiller ortaya çıktı ve bu nesiller gaybi bilgilere karşı duyarsız umursamaz bir tavır almaktadırlar. Peki, inancını maneviyatını kültürünü dışlayarak salt para ve gösterişe yönelen bir toplum, mutlu oldu mu şimdilerde? Olamadı...

Bir bireyin ya da toplumun ruhi donanımı, medeniyet anlayışı kültürü ve karakterihangi minval üzere bina edilmişse, hangi yöne doğru odaklanmışsa, insana, eşyaya, hayata bakışı da aynı minval üzerine kurulmakta ve aynı görüş açısını yansıtan bir medeniyet doğmaktadır.

Hint medeniyeti, insanın zahiri yönünü dışlayarak acı çekmenin, çilenin yoksulluğun yalnızlığın ruhi olgunluğa götüreceğini düşündü ve ruhu kutsadı.

Roma Medeniyeti, Hint medeniyetin aksine görüneni maddi olanı dikkate alarak, Sığ bir görüş dayattı. Bu gün batı medeniyetinin temelini teşkil eden küreselleşme de Temelini Roma ve Yunan medeniyetinden almıştır. Bu anlayış, aklı, bedeni sermayenin hükümranlığını kutsar amacına ulaşabilmek için Her türlü zulmü kendine reva görür. Görsel medeniyet bu zümrelerin üçüncü dünya ülkelerine ihraç ettikleri tüketim ve yüzeyselleşmenin diğer adıdır aslında..İslam medeniyeti ise, düşünce gücünü vahiyden alır ve insanı ilgilendiren her konudaçözüm üretir.

Bizler bir gayb medeniyetinden geldik bir gaip medeniyetine doğru gidiyoruz. Olaylara bakış açımızda bu doğrultuda bu çerçevede şekilleniyor.

Bizler eğer düşüncelerimizin ve hayallerimizin darmaduman edildiği bu dünyada, birer insanlık öğretmeni olduğumuzu iddia edemiyorsak çoktan esir olmuşuz. Esaret sırf ellerinizin ayaklarınızın kelepçelenmesiyle ortaya çıkan hareketsizlik hali değildir.

Asıl esaret akıllara ve ruhlara vurulan zincirlerdir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Fatma Tuncer Arşivi