Şehir tarihi ve kentsel dönüşüm
Şu günlerde Konyada, şehir denilince ilk akla gelen yerlerden biri olan kadim Selçuklu başkentinde, 2. Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi yapılıyor. Konya Büyükşehir Belediyesinin ev sahipliğinde 5 Ekim Cuma sabahı başlayan toplantı, pazar günü sona erecek. 15i yurtdışından olmak üzere 66 ilim, fikir ve edebiyat adamı şehrin tarihini, edebiyatını, sanatını, maddî ve manevî yapıını (ve elbette bugününü) konuşacak.
Şehir insanlığın ortak yaşama mekânı. Medeniyetler şehirlerde neşv ü nema buldu. Dünya tarihi şehirlerin tarihinden ibarettir dense, yanlış olmaz.
Hacı Bayram Velinin ifadesiyle, insanoğlu şehirleri inşa ederken taş ve toprak arasında kendi de yapıldı:
Nagehan ol şara vardım
Ol şarı yapılır gördüm
Ben dahi bile yapıldım
Taş ü toprak arasında
Eski türkçede şehir için balık, ordu gibi kelimeler kullandık. Sonra şehirde karar kıldık. Arapça medine kelimesi, o kutlu şehrin öz adı olarak zihnimizde yer ettiğinden, şehir karşılığı olarak günlük dilimizde yer bulamadı.
Dil devriminden sonra öztürkçecilik iddiasıyla şehiri kente değişmek istedik. Peki kent gerçekten türkçe asıllı bir kelime mi? Kend ipekyolu güzergâhında bir zamanlar yaygın olan dillerden soğdcaya mahsus bir kelime. Farsça üzerinden dilimize geçmiş, fakat bugünkü mânâsıyla değil. Hâlâ Azeriler kenti köy olarak bilirler. Son yüzyılın türkçe yazan ve en büyük İran şairleri arasında sayılan Şehriyar şöyle söyler:
Han yorganı, kend içre meseldir, mitil olmaz!
Kongrenin katılımcılarından, Prof. Dr. Şükrü Karatepe ve Konya Ansiklopedisi hazırlayıcısı Mehmet Ali Uz kelimenin Kayseri ve Konyada bu anlamıyla kullanıldığını doğruladılar.
Aynı gün, İstanbulda Kentsel dönüşüm resmen ve törenle başlatıldı!
Neyi dönüştürüyoruz? Sanıyorum bunun üzerinde pek düşünülmedi.
Son on yıllarda şehirlerimizi, türkçedeki yerleşik anlamıyla, büyük kentlere, kocaman köylere dönüştürdük! Hem milli, hem insanlık mirası şehir örneklerimizi tahrib ettik. Onların arka planındaki yapılış felsefesini anlayarak yeni şehir bölgeleri kurmak yerine yıkarak modernlik iddia ettik. Baltayı ayağımıza vurduk, eski şehirlerimizi yıktık, yenilerini doğru dürüst kuramadık. Şehirlerin kentleşmesi, binaların yakılmasıyla çözülemeyecek büyük sıkıntılara yol açtı. İnsanların güvenli yaşama mekânı olan şehirler, insan hayatına ve özüne kastedecek bir yapılaşma furyası ile karşı karşıya kaldı.
Şimdi buyurun Kentsel dönüşüme!
Ne demek Kentsel dönüşüm? Neyi, neye dönüştürüyoruz?
Şuna düpedüz şehir ıslahı desek, herkes anlayacak diye mi korkuyoruz?
Kentsel dönüşüm nerelerde yapılıyor? Şehirlerde, büyükşehirlerde.
Şehirle, şehircilikle ilgili kelimeleri bir zamanlar TDK kent kelimesinden türetti. CHP bunları tutturamadı, bu partinin zihniyetine karşı olmak iddiasındaki partiler ise yerleştirmek için elinden gelen gayreti esirgemiyor.
Şehirlerde yaşıyoruz, fakat kent terminolojisi ile işlerimizi yürütüyoruz. Kentsel dönüşümü anlamaya çalışırken, şehir kelimesi ile yapılan terimlerin anlaşılabilirliği karşısında kentli terminolojinin muğlaklığı dikkatten kaçırılmamalı.
Doğru bir dil oluşturamazsak, meramımızı dosdoğru ifade edemezsek, yapacağımız işin akıbetinden endişe etmeliyiz.
Evet, şehirlerimizin Kentsel dönüşüme değil, ıslaha ihtiyacı var!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.