M. Emin Parlaktürk

M. Emin Parlaktürk

“Yoksa Sen de mi Çocuğunu İmam Hatip’e Gönderdin?”

“Yoksa Sen de mi Çocuğunu İmam Hatip’e Gönderdin?”

Karşısındakini ötekileştiren, dışlayan, aşağılayan bir tavır bu:

“Yoksa sen de mi çocuğunu imam hatip’e gönderdin?”

Çocuğunu imam hatip’e göndermeyenlerin bile, bu tavra vereceği cevap çok açıktır:

“Evet gönderirim, ne var bunda? Gönderirsem ne olacak?!”

Sanki imam hatipler, illegal okullar!

Burada okuyanlar, sanki yeraltı militanları!

Öğretmenler ve yöneticiler, sanki yasadışı örgüt mensupları!

Sanki bu okullar, anarşist ve terörist yuvaları!..

Daha sayalım mı?..

Bu kadar önyargıya “pes!..” doğrusu…

Bu tavır, kendinden başkasını yok saymanın histerik belirtisinden başka bir şey değil!..

Bu adamlar ciddi bir tedaviden geçmelidir…

***

Hiç unutmuyorum:

Toprağı bol olasıca Bener Cordan vardı.

Yıllarca Milli Eğitim Müsteşarlığı yaptı.

Sağ-sol İktidarlar değişti, o değişmedi.

Emeklilikten sonra da YÖK üyeliğine getirildi.

Kimdi, hangi mahfillerin adamıydı onu bilmem.

Ama bildiğim şey, tam bir imam hatip karşıtıydı.

İmam hatiplerin ve mezunlarının darbe yemesinde çok büyük rol oynamıştı.

28 Şubat sürecinde yaptığımız bir görüşmede şu sözü aklımdan hiç çıkmaz:

“İmam hatipliler farklı yetişme tarzıyla diğerleri gibi değiller, bu yüzden girdikleri üniversitelerde nesil çatışmasına sebep oluyorlar!..”

Gereken cevabı o zaman vermiştik gerçi ama bu tespit ve anlayış; tam bir “ötekileştirme zihniyeti”dir.

Oysa üniversitelerde, imam hatip çıkışlı olanlarla olmayanlar arasında hiçbir sorun yok!

Aynı evde kalıyorlar, kol kola geziyorlar, can ciğer arkadaş oluyorlar.

Başı örtülü ile başı açık kızların durumu da böyle!

Çünkü, hepsi; devletin okullarında, devletin müfredatıyla ve devletin öğretmenleriyle eğitilen öğrenciler!

Aralarında gösterildiği gibi bir problem yok!

Esas problem; bu “ötekileştirici” zihniyette!..

Ayrılığı bunlar çıkarıyor, karşıtlığı bunlar körüklüyorlar!..

***

Cumhuriyet kutlamalarında yaşanan krizde de aynı tavrı gördük.

Bu krizin tartışmaları hala bitmiş değil:

“Atatürk’ün Laik Cumhuriyeti elden gitti, Şeriat devletine giden yeni bir rejim geliyor” vaveylası var!

Halbuki, bu değişikliği yapmakla suçladıkları İktidarın Başbakanı, Arap baharını yaşayan ülkelere “Laik sisteme geçin” çağrısını bizzat yapan kişidir.

Siz hangi değişiklikten bahsediyorsunuz?!

“Laik Cumhuriyeti” bugün “İktidar”dan ve onu destekleyen “Müslüman”lardan daha fazla koruyan ve devamını isteyen başka bir kesim var mıdır acaba?

İnanmazsanız, Cuma günü camiden çıkan cemaate küçük bir anket uygulayın.

İsterseniz, Ülke genelinde geniş kapsamlı bir istatistik yapın.

Göreceksiniz ki, günümüz Müslümanları; ne Laiklik’ten vazgeçiyor, ne de Cumhuriyet’ten!

Bu tabloyla inanın, ne rejim değişir, ne laiklik elden gider, ne de cumhuriyet! Hiç korkmayın!

Hele Şeriat, böyle bir topluma tepeden indirilse bile yaşamaz, durmaz kaçar!...

Küçük çaplı benzer araştırmalarda elde edilen veriler, bu tezimizi doğrulamaktadır.

Peki, mesele nedir öyleyse?

Mesele, iktidar, rejim, laiklik meselesinden ziyade, muktedirlerin değişmesi meselesidir.

***

Eskiden iktidarlar değişir ama devlet çarkını işleten muktedirler hiç değişmezdi.

Cumhuriyetle beraber kökleşen CHP zihniyeti, aynı zamanda devletin de resmi ideolojisini oluşturuyordu.

Kapitalist, Liberal, Sağcı, Solcu, Milliyetçi, Muhafazakar, İslamcı, Türkçü… hangi iktidar gelirse gelsin, CHP zihniyetinin muktedirleri; makam ve kurumlarıyla etkilerini hep sürdürüyorlardı.

On yıldır iktidar olan son siyasi hareket, anlaşılan daha yeni yeni muktedir olmaya ve devletin tüm kurumlarına hakim olup rejimin muktedirlerine hükmetmeye başlamış olmalı ki, devlet ve rejimin gerçek sahibi olduklarını söyleyenler; ciddi ciddi sancı çekmeye ve onulmaz bir hazımsızlık göstermeye başladılar.

Bunun tedavi ve şifasının normal yollardan olmadığını bildikleri için de, yine askerlerden medet umarak komutanlara o bildik darbe çağrılarını tekrara başladılar!

Buna karşı çıkanları da alaya alarak güya hedef gösteriyorlar:

“Sen de mi çocuğunu imam hatip’e gönderdin?”

***

Evet bayım, ben de çocuğumu imam hatip’e gönderdim.

Göndermediysem eğer, sizin bu tavrınız sebebiyle diğer okuldan kaydını sildirir, size inat çocuğumu yine imam hatip’e gönderirdim.

Var mı itirazınız?..

twitter.com/parlakturk

facebook.com/vaktulemin



Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
37 Yorum
M. Emin Parlaktürk Arşivi