Ebu Saîd el-Hudrî radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

"Rab olarak Allah'a, din olarak İslâm'a, resul olarak Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem'e inanıp razı olan kimse cenneti hak eder."  Bu söz Ebu Saîd'in çok hoşuna gitti ve:

–Ya Resûlallah! Bu sözü bana tekrarlasanız, dedi. Peygamber Efendimiz sözünü tekrarladı; sonra da şöyle buyurdu:

"Bir başka haslet daha vardır ki, onun sayesinde Allah kulunu cennette yüz derece yükseltir. Her bir derecenin arası da yerle gök arası kadardır." Ebu Saîd:

–O haslet nedir, ya Resûlallah? Diye sordu. Hz. Peygamber:

"Allah yolunda cihad, Allah yolunda cihaddır" buyurdu. (Müslim, İmâre 116. Ayrıca bk. Nesâî, Cihâd 18)



Adeta kabirde sorulacak üç soruya şimdiden hazırlık yapılması gerektiğinin haberini veren bir hadis okumuş olduk…

Rab olarak Allah’a inanıp razı olmak: Yani; ‘yaratma, rızık verme, işleri evirip çevirmede Allah’ın birlenmesi, ıslah eden, arıtıp, saflaştırıp, olgunlaştıran anlamındadır. Yani o Rabb, her şeyi düzelten, sivrilikleri, çıkıntıları tesviye eden, tam bir şekilde halden hale geçirerek düzenleyen, terbiye edendir.

“… Din olarak İslâm'a…” : Din olarak Allah’ın razı olduğu tek din olan islamı seçmek ve o islamın tüm emir ve yasaklarından razı olmak…

“… Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem'e inanıp razı olan…”: Yani, Muhammed sallallahu aleyhi ve selem’ in;

Son peygamber olduğuna inanan

Heva ve hevesinden konuşmadığına inanan

Vahiyle hareket ettiğine inanan

Sözlerinin bağlayıcılığına inanan

Hakkı hiç gizlemediğine inanan

Verdiği hükme zerre kadar karşı gelmeden razı olan

Allah’ın kendisine bildirdiği gaybi haberlere inanan

Kur’an dışında da mucizelerinin olduğuna inanan

Nefsinden bile çok sevmesi gerektiğine inanan

Haklarını koruyacağına söz veren

‘Adı anıldığında salât getirilmesi gerektiğine inanan’ ve tüm bunlardan razı olan kimse;”… cenneti hak eder." 

Efendimiz aleyhisselamdan ‘cenneti hak eder ‘sözü Ebu Saîd el-Hudrî radıyallahu anhu’yu o kadar çok sevindirmiş ki aynı sözleri bir defa daha tekrarlamasını istemiş. Efendimiz aleyhisselam da bir kez daha tekrarlamıştır.

Ebu Saîd el-Hudrî radıyallahu anh’unun sevindiğini görünce ikinci bir müjdeyi daha veriyor efendimiz aleyhisselam. Bu kez işitilen cennet mekânının 100 derece daha da güzelleşmesi söz konusu olunca Ebu Saîd el-Hudrî radıyallahu anhu – bir cennet sevdalısı- hangi haslet o dereceye ulaştırır diye soruyor…

Efendimiz aleyhisselam; "Allah yolunda cihad, Allah yolunda cihaddır" diye iki kez tekrarlayarak sahabenin ikinci kez ‘söyler misin’ demesine fırsat vermemiş oluyor.

Allah yolunda cihad ibadeti ibadetlerin zirvesidir. Bu ibadetle zirveye çıkan bir kul cennette de firdevs zirvesine çıkmış olur.

Sahabeler ahiret merkezli yaşadıkları için her amelinde Allah’ın rızasını gözetirler. Bu hadisimizde de bunu görüyoruz. Tam bir teslimiyet söz konusu. Kim Allah’ı rab, dinini İslam ve bu İslam dairesinde yol haritası olarak da efendimiz aleyhisselam’ın adımlarını takip etse cennetin kapısına kadar gelir. Ve Allah’ın rahmetiyle cennete girer.

Bu hadisimiz tıpkı Kur’andaki asr suresi gibi kapsayıcıdır.