Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

7. Dalga

7. Dalga

28 Temmuz’da Anayasa Mahkemesi, AK Parti davasını görüşmeye başlayacak..Ağustos başında da Askeri Şûra toplantısı var.. Anayasa Mahkemesi, kapatma davası sonuçlanana kadar mesaisini sürdürecek..
Burada işin ilginç yani, eğer Askeri Şûra öncesi parti kapatma gerçekleşirse, Askeri Şûra'ya kimin başkanlık edeceği tartışmalı bir hale gelecek..
Askeri Şûra kararları belli bir süre içinde onanıp yürürlüğe sokulmazsa, birileri emekli olacak ve TSK'da hiyerarşi krizi yaşanacak..
Bu birilerinin emekli olması/edilmesi durumu da önemli.. Başlatılan Ergenekon soruşturması ile ilgisi olduğu tesbit edilen kişilerin TSK ile ilişkilerinin kesilmesi söz konusu.. Bu konuda Ergenekon davasındaki dosyada adı geçen birçok kişinin orududan ihracı ya da emekliye ayrılması gündeme gelebilir..
Yani, tam da bu aşamada, böyle bir zamanda Mahkeme'nin iddianameyi resmen kabul ederek, mahkemeye intikal ettirilen bilgi ve belgelerin açıklanması söz konusu.
Esasen bu bilgi ve belgelerden askeri kişilerle ilgili olanları soruşturma savcıları tarafından ilgileri dolayısı ile re’sen Genelkurmay Askeri Mahkemesi'ne gönderildiği bilgileri daha önce basında yer almıştı..
Yani TSK'dan ihraç edilmesi beklenen kişilerin isimleri şimdiden hazır..
Esasen bugün için parti kapatma beklenmiyor..
Bunun önemli sebeblerinden biri Askeri Şûra.
Diğer önemli sebeblerine gelince, kapatma gerçekleşecek olursa, 90 gün sonra yapılacak ara seçimde aynı kadroların daha güçlü bir şekilde Meclis'e geri dönmeleri ihtimali. Eğer % 5'ten daha az bir sandalye boşalacak olursa, birkaç milletvekilini daha istifa ettirip seçime gitmek hiç de zor değil..
Aynı yıl içinde iki seçim varsa birleştirileceğinden, yerel seçimlerde AK Parti'nin devamı olacak kadrolar % 90 çoğunlukla belediye başkanlığı koltuklarına oturabilir.
Yani kapatma geri teper.
Bu iş bir referanduma dönüşür.
Yani kapatmanın hukuki ya da rasyonel açıdan bir mantığı yok. Anayasa Mahkemesi'nin de böyle bir mantıksızlığa alet olmasını beklemek doğru olmaz..
7. Dalga operasyonu, işte böyle bir zamanda başlatılmış bulunuyor..
Sürece müdahil olmak isteyen çevreler, önümüzdeki birkaç gün içinde basın yoluyla, internet üzerinden ya da doğrudan savcılığa yeni bilgi, belgeler gönderebilir ve ihbarda bulunabilirler.
Yani bir belge savaşının eşiğindeyiz.
Bunların bir kısmı hedef saptırma, iftira ve karalama amaçlı şeyler de olabilir.
7. Dalga operasyonunda birtakım gazeteci, bilim adamı, asker ve polislerin de adı bulunabilir.. Hatta “İslâmî çizgi”deki bazı aktörler de gözaltına alınabilir.. özellikle kendilerini Milli Görüş'e nisbet eden ve AK Parti'ye karşı dinî bir muhalefet ve kışkırtma çabası içindeki çevreler üzerindeki takip yoğunlaşabilir..
Bana kalırsa çok uzak olmayan bir gelecekte yüksek yargı, bazı yargıç ve savcıları da kapsayacak bir başka dalga gelebilir.. Bu kişilerle ilgili iddialar, dudak uçuklatıcı cinsten. Bazılarının hukuk nosyonuna bile sahip olmadığı söyleniyor.. Tıpkı dil bilmeyen, bilimsel makalesi olmayan kişilerin profesör yapılması gibi. Bu Profesör unvanlı, hâlâ görevdeki adamları ne yapacaksınız?..
Bu iş öyle 7., 8., 10., 20. Dalga ile bitecek bir şey değil.. Her yerde varlar.. Gazetelerde, hastahanelerde, odalarda, şirketlerde, her yerde.. Kaymakamı var, valisi var, bankacısı var.. Politikacısı, belediyecisi var, el öpen bakanı var! Milletvekili olarak CHP oranında olmasa da, sayısal bakımdan AK Parti'dekiler, CHP'dekilerden daha az değil!
Bu işlerden anlayan biri, soğuk savaşta Rusya'nın Anadolu'yu işgali ihtimaline karşı bir gerilla harbini donatacak kadar yeraltında gizlenmiş silahtan söz ediyor.. “Yoksa Güneydoğu'da terörle savaş adı altında bu miadı dolmuş silahlar dağda imha mı ediliyor” diyor.
Bakar mısınız, insanların aklıne neler geliyor!..
Bu kayıtdışı silah, kayıtdışı paralar ve karanlık, derin kayıtdışı ilişkiler koparılmadan bu iş bitmez.
Bir de bu onbinlerce kişiyi ne yapacaksınız, bunu düşünmeniz gerek. Bunları nerede nasıl istihdam edeceksiniz. Parasını, silahını aldın, nereye gider?.. Gider yine mafia olur.. Psikolojik bir rehabilitasyona tâbi tutmanız gerek.. Kolay değil, geride binlerce ceset var..
Fiilen bir süreç işliyor, ama kimsenin bu işin nerede ve nasıl biteceğini bildiğinden emin değilim..
Anayasa Mahkemesi'nin Kararı ve Askeri Şûra'dan sonra iktidarın (o kim olacaksa) bu işi ciddi şekilde masaya koyması gerekir.. Belki de Cumhurbaşkanı'nın bu konuda müzaheret etmesi gerekir..
Şunun altını bir kere daha çizeyim ki; hiç kimse kurum olarak bu konuda bütünü ile temiz değil.. Herkesin birbirine karşı kullanacak şantaj kozları var. Kadın, para, silah, uyuşturucu, hepsi var.. Media, mafia, sermaye, siyaset, bürokrasi, STK, DTö'sü ile karanlık, kanlı ve kayıtdışı bir ilişki söz konusu!
Kayıtdışı silahı ve kayıtdışı parayı kontrol edin. önce petrol kaçakçılığının üzerine gidin.. Oradan bu işin arkasındaki media ve sermayeye ulaşacaksınız..
Her adım, geri dönüşü daha da imkânsızlaştıran ve hesaplaşmayı daha da keskinleştiren bir adım olacak.
Bugün 24 Temmuz, önümüzdeki 10 gün çok zor geçecek.
Selam ve dua ile..


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdurrahman Dilipak Arşivi